Şaşaalı hayat takipçilerinin son dönemdeki en favori dörtlüsünü takdimimdir... Moda ve magazin dünyası, ünlü kozmetik markası Clarins’in mirasçısı bu dört kadının fotoğraflarına bakmaya doyamıyor!
Clarins, dünyada Fransız şıklığı, imzası denince akla gelen; çok iyi bildikleri kozmetik işinin dünyadaki en güçlü markalarından biri. Marka, son dönemde çıkardığı mucizevi bir ürünle değil, kurucu aileye mensup dört güzel ferdi sayesinde de takip ediliyor, sükse yapıyor. Clarins’in kurucusu Jacques Courtin-Clarins’in torunları; Virginie, Claire, Jenna ve Prisca hem aşık olup hem nefret edeceğimiz türde genç kadınlar... Çok güzel, iyi eğitimli, şık, başarılı ve de zenginler! Çocukluk hikayelerini dinleyen ünlü bir fotoğrafçı dördünü “Kızlar için cennet neyse orada yetişmişler” diye tanımlamış. Claire ve Virginie ile Prisca ve Jenna kardeş... Niçin ünlü olduğunu anlamadığımız ama fotoğraflarına her yerde rastladığımız anlamına gelen ‘it girls’ kavramının son temsilcileri, bu kızlar...
Şanslı kadınlar
Moda ve magazin basınından gördükleri muazzam ilgiyi takiben Clarins’in yönetiminde daha aktif bir role soyundular. Sephora gibi kozmetik alışverişi denince dünyaca tanınan bir markayla işbirliğiyle başladılar. Sonra ‘beauty flash blog’ adlı blog‘larının lansmanını yaptılar. Şimdi video görüntüler aracılığıyla ve elbette Clarins ürünlerini kullanarak makyaj sırlarını, ünlü dostlarını, katıldıkları etkinliklerin sahne arkalarından görüntüleri bu blog aracılığıyla paylaşıyorlar. Kısaca hayatın adil olmadığını hatırlatan, her şeye sahip dört şanslı insanın hikayesi...
Etek giymeyi sevenlere...
Arkadaşlarımın bir kısmı, “Bu sezon pantolon modaymış”, “Tulumlar çok cool duruyormuş” gibi modanın her sezon türeyen icatlarına hep mesafeli. Yaz-kış etek giymekten asla vazgeçmiyorlar. Uzun etekler pek konforlu, bacakları da uzun gösteriyor; amma yine de bir nebze boy istiyor. Kalem etekleri seksi bulmayan yok. Yalnız 1 kilo almanızı dahi affetmiyor, ancak ince, iddialı topuklarla şık durduğundan sabah evden 10 dakikada fırlayan kadınların birinci tercihi olamıyor. Evaze etekleriyse şahsen çok modası geçmiş buluyor ve kadınları kalın gösterdiğini düşünüyorum. Geriye ne kaldı, hangi eteği giyersek hem ‘a la mode’ görünür hem de rahat ederim diyenler, origamik kesimli eteklere göz atsın. Minisi de var, diz altında biteni de...
Bir kere modern kesimleriyle kadınları genç, dinamik gösteriyor. İkincisi, kesimi iddialı olduğundan basit bir tişörtle, ceketle dahi eşleşebiliyor. Bence en önemlisi, sadece 10 cm. topuklu stiletto’larla değil, kalın, kısa, küt topuklu ayakkabılarla giyilebilecek türevlerinin de olması.
Bu kesimin dünyadaki ustası, Lanvin’dir. Tasarımcısı Alber Elbaz bu kesimi nasıl da kurgulamış deyip hayran hayran bakacağınız modelleri her sezon geliştirir. Zamanında Banu Bora’nın kendi koleksiyonunda da harika origamik etekler bulunurdu. Telaşa mahal yok; biri çok pahalı biriyse artık var olmayan bu iki koleksiyon dışındaki markalar da origamik kesimli etekleri gani gani üretmişler, gardırop ‘update’i için aklınızda bulunsun.