GOTiK NE, BAROK NE?
Sadece siyah, net çizgili kıyafetler giyinerek vampir esrarengizliğine bürünebilmek mümkün olamıyor
Moda dünyası aklımızı alışverişe çelmek için türlü yeni başlıkla karşımıza gelmek zorunda ya... Bu kış da bir gotik, barok muhabbeti aldı yürüdü. Bu yeni modaların temel kaynağının birkaç yıldır süregelen vampir filmleri olması muhtemeldir. Gotik ve barok! Bu kadar iddialı başlıkların altında sokaktaki insan ne giyiyor olabilir? Her şeyden önce baştacı edilmesi gereken bir renk var; o da elbette siyah. İnce görünmek için zaten yıllardır siyah giyiyorum diyenler... Sadece siyah, net çizgili kıyafetler giyinerek vampir esrarengizliğine bürünebilmek mümkün olamıyor.
İşin içinde altın da var
Bir kere siyahı dantelde, şifonda tercih etmek özellikle gerekli. İpek bluzlar, iri taşlı dikkat çekici yüzükler, avize küpeler, yerleri süpüren etekler, elbiseler ve bağcıklı topuklu ayakkabılar, çizmeler... Sizin de aklınıza sinemanın gotik güzeli Eva Green’i getirmiyor mu? Barok deyince işin içine altın da giriyor. Üzeri altın sarısı kordonlarla, işlemelerle süslü kadifeleri düşünün. Rus çariçesi gibi gözükmemek için barok ceketinizi siyah düz bir pantolonla eşleştirmeniz önerilir. Brokar kumaşlar, yine danteller, parıltılı mika topuklarla süslü ayakkabılar, şifonlar, kalın bilezikler... Her trendin sevgilisi smokin ceketler, saten yakalarıyla barok trendle de uyum sağlıyor.
Bu mevsimde ne giyilir?
İşte kılık kıyafet için en zorlu aylar... İstanbul ne Avrupa sonbaharı kadar serin, ne Ege dolayları kadar sıcak... Elim hemen en iyi dostum parkalara gidiyor. Her şeyden önce hakinin çok şık ve cool bir renk olduğunu düşündüğüm için. Bir de militer, erkeksi çizgilerin kadınları modern, genç gösterdiğine inandığımdan.
Pantolon olarak eski dost jean’den vazgeçmeyi düşünenler, her mağazada her rengi satılan chinos pantolonlara yönelsin, paçaları kıvırsın, bir süre daha çorapsız dolaşmayı göze alıp babet’lerle, loafer ayakkabılarla denkleştirsin. Ortaya tadından yenmez, nerdeyse her ortama uyacak bir kıyafet kombini çıkacak. Bir diğer eski dost da gardıroplarda sırasını beklemekte: Trençkot. Tavsiyem Komiser Kolombo model uzun olanını kara günler; aralık ayı için saklamanız.
Kısa trençkot modasına ilk başta dudak büksem de tüketiciden rağbet gördüğünü kabul etmek durumunda kaldım. Zira her mağazada olan klasik renk tonlarına rağbet büyük.
Zannettiğiniz gibi değil!
Bir eski yüzlü tişört, bir dizleri çıkmış eşofmanla spor yapılan günlerin geride kaldığı; yüksek teknolojili ürünlerin artık sporcu giyimine hakim olduğundan haberdarız. Büyük spor giyim markalarının sokak modasına ayırdığı önem diliminin arttığını da biliyoruz ama hızlarına yine de hiç yetişemiyoruz. Nike’ın son koleksiyonuna göz gezdirdim de... İşin fonksiyon faslını çoktan ölçüp, biçip, bitiririp bir kenara koymuşlar. Spora uygunluğu kadar sofistikeliğiyle öne çıkan bir koleksiyon yaratmışlar.
Pelerin modasının izdüşümü, Isabet Marant pantolonlara benzer taytlar, bu senenin modası yüksek tabanlı bilekli spor ayakkabıların türlü türevi yeni koleksiyonda yerini bulmuş. “Ben buradayım” demek isteyen kadınların görmesi gereken tasarımlar...