Ersin Süzer

İki yılı aşkındır kapalı alanlarda sigara içmek yasak. Yasağın çıktığı ilk yıl özellikle kışın, neredeyse tüm mekanlar sigara yasağına harfiyen uydu. Geçen kış özelikle gece kulüplerinde sigara yasağı delindi. Kulüplere gelenler gece yarısından sonra sanki yasak değilmişcesine sigara içmeye başladı. Ama bu bakıyorum da bu kış birçok mekanda artık gece yarısı beklenmiyor. Çok göz önündeki mekanlar hariç her yerde sigara içiliyor. Yani yasağa uyan mekanların sayısı yok denecek kadar az. Peki yasak nerede kaldı? Mazide...

ELICATESSEN’DE BİR ALLAH’IN KULU BAKMAZ MI?
Nişantaşı’nda öyle çok ortalıklarda gözükmeyen istemeyenlerin tercih ettiği Delicatessen’e uğradım. Dışarıda masaların birine oturduk. Hemen sağ taraftaki boş masaya gözüm takılıyor. Kimse masa kirli diye oturmak istemiyor. Ama temizleyen yok. Hani masaya geçtik. Bize bakan biri yok, bekle Allah bekle, bir türlü sipariş veremedik. Sanki görünmez olduk, yahu bu kadar kötü servis olur mu? Pardon hiç servis olmaz mı? Sonra da “Neden iş yapmıyoruz?” diye dövünüp dururlar. Aman dikkat diyorum. Bu arada sadece ben değil, tam arkamdaki masa da homurdanıyordu. Bir kahveyi getirmek bu kadar zor mu diye?

COŞKUN

Aralık ayının başında caddenin ilk kulübü Sess açılıyor. İstanbul’da hangi restoran pizzayı metreyle satıyor? Ottocular yazın Türkbükü’ne gidiyor

Bir yıl önce söyledim. Türkçe müzik çok iş yapacak diye. Aradan bir yıl geçti ve Türkçe kulüpler bir numara oldu. Art arda Türkçe kulüpler açılmaya başladı. Abdi İpekçi Caddesi’nin de artık bir Türkçe kulübü var. Yılların işletmecisi Nedim Binler şu sıralar caddenin ilk gece kulübünü açmaya hazırlanıyor. Fakat bir türlü mekanın ismine karar veremeyen Binler sonunda Sess’te karar kalmış. Bol localı lüks Türkçe kulüp Sess’in açılışıysa aralık ayının ilk haftasında olacak. Türkçe kulübün lüksü nasıl olur diye merak ediyorum. Çünkü diğer örneklerinde hiç loca yok. Üst üste bir eğlence söz konusu. Rezervasyon da yapmıyorlar. Sess lüksü de ihmal etmemiş anlaşılan.

OTTOCULAR TÜRKBÜKÜ’NDE
Türkbükü’nün simge isimlerinden İrfan Kuriş’in (Maki ve Kuum Otel’in eski ortağı) emeklilik hayatı kısa sürdü. Kuriş, iki yıllık aradan sonra gelecek yaz yeniden Türkbükü’nde olacak. Türkbükü’ndeki eski Havana’nın yerinde Ottocular’la beach açmaya karar vermiş. Ne diyelim. Ottocular da sosyeteye karışıyor sanırım.

DJ ATEŞDAĞLI VE BENGÜ ORDU’DA

İnsanlar birbirini nasıl takip ediyor? Cep telefonuyla nasıl hafiyelik yapılıyor? Soyun soyun nereye kadar? Tekila rekoru hangi mekanda kırıldı? Bej’in yerine Fransız restoranı geliyor. Köşebaşı’nın adına yakışmayan paket servisi...


“Teknolojiyi gece hayatından takip edin” demekle yanıldığımı biliyorum.
Geçen gece bir arkadaşım cep telefonuna yüklediği ‘acaba nerede?’ diye bir programı gösterdi.
Programı yüklüyorsanız. Sonra nerede olduğunu merak ettiklerinize bir mesaj gönderiyorsunuz.
Kabul ederse ne mi oluyor?

Hollanda’da eğitimi sırasında turizme el attı. Bugün gezi yazıları yazıyor. En büyük otel pazarlama şirketinde müdür. Öğlen Londra’da yemek yiyor, kahvesini Paris’te içiyor. Ünlü isimleri İstanbul’da gezdiriyor. Bu Tür kim?

Geçen hafta Nişantaşı’nda İlker Topdemir’le tanıştım. Hikayesini anlattıkça, masadaki herkes “Asistanın olabilir miyim?” teklifinde bulundu. Yaptığı iş, otelleri gezmek ve buraları önermek. Herkesin hayalindeki iş... Dünyanın en lüks yerlerini gez, gör, tanık ol, öner. Hem de hiç para ödemeden!
15 yıl önce Hollanda’ya eğitim için gidip iki yıl içinde dil sorununu çözmüş. Bu süre içinde çocuk bakmış, markette çalışmış, barmenlik yapmış. Sonunda üniversiteye kapağı attığında hem iletişim okumuş, bir taraftan da turizm sektöründe çalışmış. Dönemin Turizm Bakanı Erkan Mumcu ve 12 milletvekiline, Hollanda ziyaretleri sırasında mihmandarlık yapmış bir adam İlker Topdemir. Sonrası gelmiş zaten, elçilikte çalışmaya başlamış.
Son dört yıldır booking.com sitesinde pazarlama müdürü olarak çalışan İlker Topdemir, aynı zamanda gezi yazıları yazıyor. Topdemir lüks düşkünü, dört yılda
800 otelin en iyi odalarında, özel davetli olarak konaklamış. Türkiye ve

Parti düzen-leyenleri uyarıyorum “Yardım yapacağız” diye duyuru yapmayın. Yardımınızı sessiz sedasız halledin. Vahim olayları bir tanıtım konusu haline getirmeyin. Hele ki yardım yapacağınız olay bu kadar gönülleri yaralamışsa


Bu soruyu sormak bile çok tuhaf geliyor. Geçen salı günü gazetelerde okudum. Neymiş ‘Richie’s Harem’ partisinin geliri AKUT’a ve şehit askerlerimizin ailelerine bağışlanacakmış? Her şeyin bir yolu yordamı vardı. Bu kadar yürek yaralayan olayların ardından “Gelin eğlenin, gelirini bağışlayacağız” denir mi? Bu kadar aymazlık olur mu? Hiçbir Allah’ın kulu da sormadı mı size? “Şehitlerimiz için eğlenir mi?” diye, iyicene şaşırdınız kendinizi. Buradan uyarıyorum, gece kulüpleri, barlar “Lütfen gelirimizi bağışlayacağız” diye basın bülteni göndermeyin. Gidin bağışınızı sessiz sedasız yapın. Bunu basınla paylaşmayın. Bu vahim olayları bile bir PR faaliyeti olarak kullanmayın. Hele ki meşhur salı partileri “Bu hafta Türkçe müzik var. Gelirini de bağışlayacağız” diye bir gafletin içine düşmeyin. İnsanın biraz vicdanı sızlar. Şimdi soruyorum, öyle bir halt yediniz peki ne kadar bağış yaptınız? Bu aymazlığınıza değdi mi?


TURYiD’TEN NE

Nişantaşı’ndaki işletmeler önceki akşam cirolarının büyük bir bölümünü Van’daki afetzedelere gönderdi. Sıra Bebek ve İstanbul’daki diğer mekanlarda

Tüm ülke elbirliğince Van’daki vatandaşlarımızın acısını biraz olsun dindirebilmek, yaşamlarını devam ettirmelerini sağlamak için yardım etmeye çalışıyoruz. Zengini fakiri herkes elindeki bir lokmayı bile paylaşmak istiyor. Yardımlar çığ gibi büyüyor. Sadece televizyonların canlı yayın yaparak topladığı rakam 120 milyon TL’yi aştı. Her kurum her belediye Van’a yardıma koşuyor. Her gün onlarca kamyon Van’a doğru yola çıkıyor. Buradan çok uzaklarda Van’daki vatandaşlarımıza umarım bu yardımlar zamanında ulaştırılabiliyordur. Van’a bir yardım da Nişantaşı’ndaki işletmelerden geldi. Çarşamba gecesi buradaki mekanlar cirolarının büyük bölümünü Şişli Belediyesi aracılığıyla Van’a bağışladı. Meblağ çok veya değil, önemli olan duyarlılığı her alanda gösterebilmek. Şimdi sıra diğer işletmelerde eminim ki İstanbul’da diğer mekanlar da en kısa sürede organize olup gerekli duyarlılığı göstereceklerdir.

Nişantaşı’nda 211 bin TL toplandı
Çarşamba akşamı Şişli Belediyesi Mustafa Sarıgül’ün, gazeteci arkadaşım Tayfun Topal’ın ön ayak

Karaköy’deki eski Osmanlı Bankası’nın muhteşem binası, müze ve sergi sarayı oluyor. Garanti Bankası’nın çok uzun zamandır üzerinde çalıştığı Türkiye’nin en iddialı müze ve sergi sarayı Salt’ın içinde Doors Grup Ca’dorro adında bir restoran kafe açıyor



Karaköy’deki Bankalar Caddesi’nde bulunan eski Osmanlı binasında çok uzun zamandır çalışma var. Muhteşem bir bina, yenileniyor sanıyordum. Fakat bina Garanti Bankası’nın önderliğinde Türkiye’nin en iddialı müze ve sergi sarayı oluyormuş. Müzenin adı Salt olacak. Terasındaki manzara görülmeye değer, eski İstanbul karşınızda sere serpe duruyor. Açılış Kurban Bayramı’ndan birkaç gün sonra yapılacak. Salt’ın yeme içme işlerini Doors Grup üstlenmiş durumda. Doors Grup Salt’ta Ca’dorro adında restoran ve kafe açıyor. Ca’dorro Fransız şefin önderliğinde uluslararası bir mutfağa sahip olacak. Doors’un ortaklarından Rıza Büyükuğur, “Şahane yemekler hazırladık. Bir bölümü kafe diğeri fine dining restoran
olarak servis verecek.” Doors’cular bir de terasta davet alanını işletecek. Yazın burası restoran ve bar olacak. İstanbul’da sanat yatırımları tüm hızıyla devam ediyor. Salt’la birlikte bir müzeye daha kavuşmuş oluyoruz.

Nişantaşı’nın ünlü mekanının barmeni bir fincan kahve ikram etti diye işinden olmuş. 5 milyon TL’lik restoran nerede? Nişantaşı’nın ilk sokak barı hangisi?

Beyoğlu’nda gece hayatına ara verilince şehrin gözde yerleri Nişantaşı ve Bebek dolup taşıyor. Bebek’teki Ayşe Kucuroğlu’nun Happily Ever After ve Lucca’sında pazartesi günü bile yer bulmakta zorlanıyorsunuz. Kucuroğlu, geçen yılların en gözde ismiydi. Public’i kapatıktan sonra bebek dünyaya getiren Kucuroğlu, artık sadece kendi kafesini işletiyor. Dört çocuk annesi Kucuroğlu, kabuğuna çekildi diyebiliriz. Nişantaşı’ysa Başkan Mustafa Sarıgül’ün geçen kış bölgeyi yenilemesinden sonra, beklediği patlamayı bu kış yaşıyor. Atiye Sokak’ta insanlar yemek için sıra bekliyor. İki yıl önce yeniden hayat bulan Emre Ergani’nin Biber’i yazı Çeşme’de geçirdikten sonra birkaç hafta önce yuvasına geri döndü. Biber, kış sezonuna alışılmışın dışında çıktı ve sokağa stant koyarak Abdi İpekçi Caddesi’nde bir ilki gerçekleştirdi. Dünyaca ünlü markaların yanında kafe ve restoranlarıyla ün yapan Nişantaşı, medeni bir sokak barına kavuşmuş oldu. Biber’le birlikte ünlü isimler artık masaların yanı sıra açık havada bar keyfi yaptırıyor.

* 5