Ünlüler kafe işine el attı, çocukları dükkan-larını devir etti. Ünlü isimler birer birer kafeci olurken, çocuklarıysa gece hayatında dikiş tutturamayıp eğlence sektörünü bıraktı. Elif Çağlar’ın performansı müthiş. Nişantaşı’nı gaydacılar bastı
Ünlülerin danışmanı Özgür Aras, ünlü isimleri birer birer kafe sahibi yapmaya başladı. Mehmet Ali Erbil’le birlikte Yımırta’yı Cihangir’de açan Özgür Aras, şimdi de Demet Akalın’a İzmit’te Yımırta’nın şubesini açtırıyor. Ünlü isimlerin zaman zaman yeme içme sektörüne girdikleri oluyor. Ünlülere tavsiyem, bu işler hiç göründüğü gibi değildir. Yoğun emek ister. Sadece isim koymakla olmuyor. Umarım iki isim de başarılı olur. Gelelim 11.11 ve Rook’a. Sezen Aksu’nun oğlu Mithatcan Beyoğlu’nda 11.11 diye bir gece kulübü açmıştı. İki yıl sonra kapatmak zorunda kaldı. Sinan Çetin’in oğlu Rüzgar Çetin’in de Rook’u bırakacağını duydum. Ünlülerin çocukları gece hayatında dikiş tutturamadılar. Dediğim gibi bu sektörde sadece şöhretli olmak değil, işi bilmek de önemli. Bu tür pazarlama faaliyetleri eskiden çok tutardı. Ama artık kimse orası bilmem kimin yeridir diye gitmiyor.
DJ CAN PARLAK
Mekanlar ün yapmaya başlayınca, ekip de öne çıkıyor,
Yıllardır bizi karnımızı çatlatırcasını güldüren adamın düğününü boş verdik, Kenan Doğulu’yla Beren Saat’in elele tutuşmasına takıldık. Davetliler düğünü bırakıp fotoğraf yüklemenin peşine düştü. Kimsecikler yıllardır bizi güldüren adama mutluluklar dilemedi. Teşekkürler Cem Yılmaz; bizi güldürmeye ve eğlendirmeye devam et
Türkiye’nin bugüne kadar gelmiş geçmiş en iyi komedyeni evlendi. 90’lı yıllardan itibaren bizi karnımız çatlatırcasını güldürüyor. Daha da uzun bir süre güldürmeye devam edecek. Fakat Cem Yılmaz’ın en mutlu gününün fotoğrafları kısıtlı sayıdaki davetlilerin işgüzarlığı sayesinde dakika dakika canlı yayın misali izlendi. Ertesi gün de çamur gibi fotoğrafları yayımlamak zorunda kaldı tüm medya. Üstelik, Kenan Doğulu-Beren Saat çiftinin el elele gelmesi neredeyse düğünün önüne geçti. Davet edilmeyenler gündeme geldi. Kimsecikler yıllardır bize mutlu eden, güldüren Cem Yılmaz’a mutluluklar dilemeyi aklına getirmedi. Ahu Yağtu-Cem Yılmaz çiftine ömür boyu mutluluklar.
Viski haftası
Bu kışın gözde mekanı Sess, yazın Bodrum’a taşınıyor. Mix’in akıl almaz ayıbı. Arnavutköy’deki Taksim havasını yaşatan yer neresi? İstanbul en geç kapanan kulübü Losh. Sonunda twitter’a teslim oldum, takipte kalın
İstanbul’da bu kışın adını en çok duyuran kulübü Sess oldu. Açılalı 6 ay bile olmadı. Duyduğuma göre Sess, yazın Bodrum’a gidecekmiş. Bodrum merkezdeki Etçi Tango’nun teras katında açılması planlanıyormuş. Çok doğru bir karar. Bakalım Sess İstanbul’da olduğu gibi Bodrum’da ses getirecek mi? Bu arada geçen haftaki WC kapılarında ünlü oyuncuların için söylediklerimde sonra hiç ses çıkmadı. Yılların işletmecisi Nedim Binler haklı eleştirim sonucunda o fotoğrafları oradan kaldırdığını düşünüyorum. Kaldırmamışsa umarım mantıklı bir açıklama yapar.
Özcan Deniz ve Mix’in akla ziyan ayıbı
Yarın gece Ortaköy’deki Mix’te Özcan Deniz sahneye çıkıyor. Hazır Mix demişken, bir çift lafım olacak kendilerine. Geçen hafta uğradım, sahipleri Cemal Yarar ve Ecevit Yılan’ı uzun yıllardır tanıyorum. Açtıkları her yere de keyifle gidiyorum fakat hafta sonu sipariş ettiğim içeceklerin farklı olduğunu ısrarla söylememe rağmen, bizimle ilgilenen şef ısrarla olmadığını söyleyip beni
Ünlü işletmeci bu yaz Çeşme’ye iyiden iyiye demir atacak. 7800’den sonra Seaside’yla el sıkışan Ergani artık resmen Çeşmeli oldu
Uzun yıllardır Bodrum’da iş hayatına devam eden ve birçok başarılı mekana imza atan Ergani, geçen yaz, 7800 otelinin
beach’inde çok başarılı bir sezon
geçirmişti. Meslek hayatına Bodrum’da başlayan Ergani, bu yaz Bodrum’da tamamen koptu. Bianca’yı da Çeşme’deki Seaside’a taşımaya karar vermiş. Duyduğuma göre el sıkışılmış ve Bodrum Bianca, Çeşmeli olmuş. Ergani böylelikle Çeşme’de hem 7800 beach’ini hem Biber Bar’ı hem de Bianca’yı işletecek. Bianca Çeşme, yine beach, restoran ve kulüp olarak hizmet verecek. Bu arada Ergani, Pera’daki Rixos Otel’in tüm yiyecek-içecek işlerini de üstlendi.
Park Şamdan’da Rixos Pera’da
İstanbul gecelerine damga vurdular, trend yarattılar, açtıkları her mekana ünlüler akın etti. Eğlenceye yön veren bu ailenin her bireyini, bugün gece hayatında görmek mümkün
Ceylan Çapa, sevgilisi Burak Özçivit’le beraber...
İstanbul geceleri böyle bir aileyle hiç karşılaşmadı. Sanırım eğlence ve yemek onların genlerine işlemiş! Eğlencenin her türüne ‘ailece’ damga vurdular. Öyle bir soyadı ki bu, sadece geceleri çağrıştırıyor. Kimlerden mi söz ediyorum? Bugüne kadar yüzlerce mekana imza atan Çapa’lardan...
Etiler Şamdan’da Ahmet Çapa’yla başlayan gece hayatı serüveninde, bayrağı Celal Çapa devraldı, sonra o da emekli oldu. Bugünse İzzet Çapa İstanbul gece hayatının en önemli isimlerinden biri. İkinci kuşak Çapalar da gündemde. Celal Çapa’nın çocukları Emre ve Ceylan da sektöre giriş yaptı. Ceylan Çapa’nın ‘Beverly Hills’ adını verdiği parti serisinin ilki, geçen çarşamba abisinin mekanı Minyon’da yapıldı. Bu ilk partide Ceylan Çapa’nın sevgilisi Burak Özçivit gündeme oturdu. Bakalım ikinci parti de eğlencesiyle gündeme gelebilecek mi? Ceylan Çapa 15 günde bir parti yapacak.
Böylece Çapa Ailesi’nin her bireyi eğlence sektörüne girmiş oldu.
KiM BU?KEMANCI?
Fridays, Nusr-et oluyor. Doğuş’tan ilk gece kulübü GQ Bebek’te, Bahattin Demir’in Cook Shop’u Abdi İpekçi Caddesi’nde. İşin uzmanı diyor ki; “Baklavayla viski çok iyi gider”
Doğuş Grubu’nun talip olmasından sonra adını daha çok duyuran Nusr-et atağa kalkmaya hazırlanıyor. Etiler’de, yıllar önce barmenlerin şovlarıyla hatırladığım gençliğin mekanı Fridays’ın yerini almış. Önümüzdeki günlerde yeni şubesinde servis vermeye başlayacak. Bu arada Doğuş Grubu yeme-içme ve eğlence sektörüne el attıktan sonra kiminle karşılaşsam “Bize de teklif ettiler kabul etmedik” diyor. Yani bugünlerde eğlence dünyasında Doğuş’a “Hayır” demek prim yaptırıyor.
Poseidon’un yerine GQ’nun kulübü geliyor
İstanbul’da iki ünlü Türkçe kulübü Piyasa ve Eelence’nin sahipleri Cenk Eren ile Özgür Aras, birbirlerinin mekanlarında DJ’lik yapacak. İkilinin dostluğu düşman çatlatacak türden
İstanbul gece hayatı neredeyse Türkçe kulüplerin himayesi altına girdi. Gecelerde sadece Türkçe müzik yapan kulüpler neredeyse haftanın yedi günü iş yapıyor. Sayıları çok fazla olmadığı için de rekabet had safhada. Öyle ki ekstra işletmeci bile transfer ediyorlar. Hepsi çaktırmadan birbirlerini kontrol ediyor. Hatta ne kadar ciro yaptıklarını bile öğrenmeye çalışıyorlar. Türkçe kulüplerde böylesine bir rekabet varken Piyasa ve Eelence ilginç bir işbirliği içerisine girmiş. “Kıskananlar çatlasın” dedirtircesine iki mekan sahibi birbirlerinin işletmelerinde DJ’lik yapacak. 22 Şubat’ta Cenk Eren Eelence’de olacak ki kendisini daha önce hiç DJ kabininde görmemiştim. 29 Şubat’ta da Özgür Aras Piyasa’da DJ setin başına geçecek. İki mekan eğlence kardeşliğini seçti. İster misiniz Sess’in ortağı Nedim Binler, Zilly’de; Zilly’nin ortağı Ataberk de Sess’te DJ’lik yapsın?
KAFF’A NE OLDU?
Birkaç gündür Kaff’ın önünden geçiyorum; kapı duvar. Kimsecikler yok ortada. Duyduğuma göre, bahçe bölümünün
Kara kışa saplanan İstanbul sonrası Bodrum kaçamağı ilaç gibi geldi. Peki kışın Bodrum’da hayat belirtisi var mı? Tabii ki var, hatta ayrılırken şehre bakakaldım
Kara saplanmış durumdayız. Çocukluğunda yılın altı ayını karla kapla bir şehirde geçirmiş biri olarak İstanbul’un karla yaşamayı bilmediği kesin. Biraz kar yağıyor, hayat felç oluyor. “İşiniz yoksa sokağa çıkmayın” deniyor. Halbuki kar, huzur ve enerji demek. Hatırlıyorum da ilk kar düştüğünde herkes dışarı atardı kendini. İstanbul’daysa herkes eve saklanıyor. Hiç kar ellediniz mi? Kar topu oynadınız mı? Bir an olsun karın ve beyazlığın huzurunu yaşadınız mı? Kar demek, İstanbul için siyah demek sanırım.
İstanbul siyaha bürünmüşken günübirlik Bodrum’a uçtum. Yoğun kar altında güç bela kalktı uçak. Bodrum’a indiğimizde pırıl pırıl güneş bizi ısıttı. Peki Bodrum’da hayat belirtisi var mı acaba? Bodrum’un her yeri inşaat halinde, yollar yenileniyor. Otellerin birçoğu tadilatta. Sosyetenin gözbebeği Türkbükü’nde inşaat işçilerinden başka kimsecikler yok.
Bodrum merkezdeyse şaşırtıcı bir kalabalık var. Restoranların hemen hemen hepsi açık. Neyzen Tevfik Caddesi’nde (Marina’nın olduğu cadde) kaldırımlar