Ersin Süzer

Emre Ergani, Rio’nun plajına gözünü dikti. Yeni açılan Bobou dolup taşınca, Ergani bugünlerde 100 bin kişilik beach’in hayalini kurmaya başladı

Beach denilince ilk akla gelen isim Emre Ergani bu yaz Bobou’yu, açıp iyi iş yaptığı görünce, Rio hayalleri kurmaya başladı. Ergani, önümüzdeki yaz 100 bin kişilik beach açmak için şimdiden kolları sıvadı.
Geçen gün Emre Ergani’yle konuşuyordum. Yeni açtığı Bobou’da işlerin nasıl gittiğini sordum. “Adım atacak yer yok” dedi. Ergani, son iki yıldır gece kulübü işinden elini eteği çekti. Akşamüstü barına ağırlık verdi. Yazın da soluğu Çeşme’de alıyor. Ergani, beach konseptinin uzmanı oldu diyebiliriz. Nereye açsa orası patlıyor. Bu yaz en son Çeşme’de eski Sea Side yerinde Bobou’yu açtı. 20 dönümlük arazi üzerine kurulu tesis için Ergani, oldukça iddialı bir açıklamada bulundu ve “100 bin kişilik beach olsa doldurum” dedi. Bakalım böylesine çılgınca bir iddiayı gerçekleştirebilecek mi? Gerçek olursa ben 100 bin kişinin girdiği denizi düşünemiyorum.

GEÇEN YAZI HATIRLADIM

Hafta başında Cenk Eren-İzel-Onur Gülmek üçgeninde yaşananları okuyunca birden geçen yazı hatırladım. Cenk Eren-Demet Akalın-Önder Bekensir birbirine girmiş,

Maça Kızı’na tavsiyem olacak. Böylesine basit bir yemeğin size maliyeti ne olursa olsun, bu kadar fahiş bir fiyata satmayın. Reklamın iyisi, kötüsü olmaz demeyin. Yahu 34 TL’ye lahmacun olur mu sayın Sahir Erozan

Geçen yaz Türkbükü’nün hemen girişinde hizmet veren Suada Kebap, bu yaz Ship A Hoy’un yanındaki Mavi Otel’in iskelesine taşındı. Bir haftadır lahmacun geyiğidir gidiyor. Türkbükü’nde lahmacun fiyatıyla ilgili haberlerin ardı arkası kesilmedi. Daha geçen hafta burada yatırım yapan işletmecilere minik bir tavsiyede bulunmuştum. Basit yemeklerin fiyatlarına dikkat etmek gerektiğini söylemiştim. Ama sanırım geç kaldım. Yazdıktan birkaç gün sonra Türkbükü’ndeki lahmacun fiyatı ana haberlere kadar konu oldu. Bir fincan kahvenin 10 TL’ye servis edildiği düşünülürse lahmacun fiyatının yüksek olmasına şaşırmamak lazım. Ship A Hoy’un ortağı Türkbükü’nün gediklisi Cemal Yarar’a “Nedir lahmacun borsasının durumu?” diye sordum. Yarar, “Herkes Maça Kızı’nda yiyecek diye bir kural yok. Sahir Erozan (Maça Kızı’nın ortağı) öyle uygun görmüş fiyatı. Orada lahmacun 34 TL. Bu konuda bir şey diyemem oraya gidip yiyenlere sormak lazım. Ama şu da yanlış. Bir de 34 TL’ye satılıyor diye

Geçen hafta sonu Bodrum Türkbükü’nün altını üstüne getirdim. İşte Bodrum’dan son dakika dedikoduları...

Bodrum yolunu tutarken az kalsın uçamıyorduk. Bugünlerde güneye uçacaksanız siz siz olun online check-in yaptırmadan havalimanına gitmeyin. Elinizdeki bilete güvenmeyin. Uçamaya bilirsiniz. Meğer havayolları yüksek sezonda fazla bilet satıyormuş. Son dakika check-in yaptırmak isteyenler yedeğe düşüyor. Sonra dua ediyorsunuz biri uçağa gelemesin diye. Nihayet Bodrum yolları yapılmış, 20 dakika içinde havalimanından Türkbükü’ne ulaşabiliyorsunuz. Ana üs olarak Kuum Hotel’deyim. Türkbükü’nün yeni işletmesi. Otelin sahilinde Kalamata Balık var. İskeleler yıkıldıktan sonra Türkbükü’nde balık keyfi yapılamaz olmuştu. Kalamata Balık bu yaz bu açığı kapatır. Ender kadın meyhanecilerden Beyza Gürbüzer resmen döktürmüş. Kalamata Balık bu yaz Türkbükü’nün balıkçısı olur.

Türkbükü’nde bir İtalyan
Aslında Londra’da bir restoranı var. Bu yaz restoranı ortağı bırakıp Kuum içindeki Cento Per Cento’nun mutfağını geçti. Maurizio Morelli Türkbükü’nde İtalyan yemek şöleni sunuyor. Özellikle ahtapot güveci çok beğendiğimi söylemeliyim.

Çocukluğumuzun sahilleri, plajları artık ‘biiç’ (beach) olarak anılıyor. Kimsecikler “Plaja gidiyorum” demiyor. Beach aşağı beach yukarı. 10 yıldır hayatımızda olan beach’lerin en büyüğü bu akşam Çeşme’de açılıyor

Beach hadisesini 2000’li yıllarda hayatımıza sokan Emre Ergani oldu. Plaja gidildiği zaman şemsiye, yemek ve havluyla gidilirdi. Hani yüzmeye değil, pikniğe gidiliyor hadisesi vardı. Sonra beach’lerin ardı arkası kesilmedi. Bugünlerde plaj lafını bile unuttuk. Beach’ler lüks otellerin plajı ayarında. İçinde restoranı, SPA’sı, spor merkezi, havuzu, son teknoloji güneşlenme yatakları-ki artık şezlongu da unuttuk- var. Şezlong gitti, yerine vücudun şeklini alan yataklar geldi.
Tabii bir de özel locaları unutmamak lazım. Beş metrekarelik, tepesi tüllerle örtülü localar da beach’lerin en havalı yerleri oldu. En büyük darbeyi deniz havlusu sektörü aldı diyebilirim. Eskiden herkesin rengarenk deniz havluları vardı. Şimdilerde beach’lerde istediğiniz kadar havlu servisi yapılıyor. Arada soğuk havlu servisi yapanlar bile var. Türkiye’ye beach’leri yayılmasını sağlayan Emre Ergani, şimdi de başka bir ilke imza atıyor.
İşadamı Gökhan Çarmıklı’yla Türkiye’nin en büyük

Bodrum bu yaz hiç olmadığı kadar hareketli ve renkli. Her hafta yeni bir mekanın açılışı var. Bu akşam Yalıkavak Marina Billionarie Club ve Cipriani Eva Herzigova’nın partisiyle açılıyor. Yarın sahnede Tarkan var...

Hafta içi İstanbul gecelerinde tura çıktım. Bir gece de beş ayrı yerdeydim. Siz siz olun benim gibi yapmayın. Bitap düşmeyin. Adam gibi bir yere gidin ve geceyi sonlandırın.
Gece Nişantaşı’ndaki Sofa Otel’in çatı katında servis vermeye başlayan Frankie’nin yaz partisiyle başladı. Partiye herkesin şıklık yarışına girer gibi geldiği dikkatimden kaçmadı. Frankie’de barın hemen karşısında üzerinde iki masanın olduğu yuvarlak camdan bir bölüm var. Kimseciklerin oturmaya cesaret edemediği bir alan burası. Hani bastığınızda cam kırılacak hissi mi uyanıyor acaba diye düşündüm. Camdan otelin en alt katındaki SPA’yı görünce buraya neden kimsenin oturmadığını ürpererek anladım. Çatı katındayken bodrum katını görerek camın üzerinden oturmak korkutuyor insanı. Frankie, İstanbul için bir ilkin yaşandığı yer olacak. Çünkü hem fine dining restoran, hem canlı müzik, hem kulüp bugüne kadar hiç denenmemiş bir olay. Yaz partisinde gördüm ki bu karışım tutar.

EVE

“Nerede kaldı?” derken, yaz geldi, tatil mevsimi açıldı. Güney sahilleri de hareketlenmeye başladı. Çeşme’de Babylon bugün 80’ler partisiyle açılıyor. Zuma’nın terasında öğle yemeği keyfi. Sortie, Türkbükü’nde

Bu yaz Türkbükü’ne gidenler denizin, güneşin keyfini daha çok çıkaracak. İstanbul’un ünlü işletmeleri bu yaz hiç olmadıkları kadar Türkbükü’ndeler. İstanbul’un ünlü lezzetleri ve eğlencesi, Türkbükü’nün her yerine dağılmış durumda. Eksen Grup’un ünlü markaları Kuum Otel’in sahilinde hizmet vermeye başladı. Gerçek İtalyan restoranı Cento Per Cento ve Kalamata Balık, yaz boyunca tüm tatilcilerin emrini amade. Kuum’da sadece yemek yok, Sortie’nin eğlencesi de Türkbükü’nde start aldı. Sortie, otelin özel koyunda Türkbükü’ne damgasını vuracak. Kuum Sortie, gündüz de beach olarak özel mönüsüyle servis veriyor. Akşamüstüyse parti zamanı... Bu yaz yolunuz Türkbükü’ne düşerse Kuum Sortie’ye mutlaka uğrayın derim.

Keyif için ne kadar çile çekilir?
En kısa haline Madonna konserine giderken şahit oldum. İstanbul’un ulaşımı için metronun önemi tartışılmaz. Hele ki bu sıcak havalarda, ulaşım için can damarı gibi. Ama Madonna konseri için herkes metroya yüklenince, o medeni

Tarkan yine yapacağını yaptı ve yazın ilk günlerinde Ozan Çolakoğlu’ya birlikte hit şarkısını ortaya çıkardı

“Yaz geldi, hâlâ kışın dinlediğimiz şarkılarla mı eğleneceğiz?” derken, Tarkan ve Ozan Çolakoğlu, hafta içi bombayı ‘Aşk Gitti Bizden’le patlatıverdi. Hafta içi ilk kez dinledim. Sanırım bu yaz tüm kulüplerde “Bana müsaade bye bye, bundan sonra bizi mazi say” nidaları yükselecek. Tarkan’ın yanı sıra, Gülşen ve Işın Karaca’nın da şarkıları bu yaz hit olmaya aday. Ama şimdiden söylüyorum; yazın şarkısı ‘Aşk Gitti Bizden’ olur. Ne diyeyim, aşkını kaybedenler bol bol söylesin, vicdanları rahatlar belki...

Juck Russel kapılarını açtı

Her yerde aynı insanları görmekten içim bayıldığı için davetlere ilgi göstermiyorum. İstisnalar hariç tabii... Karşılaştığım herkesle ayaküstü muhabbetler, hal hatır sormaktan öteye geçmiyor hiç. Zaten gelenlerin de “Ben de buradayım, içinizden biriyim” arzusunu anlamış değilim.
Bu haftaysa Smirnoff’çuların ısrarı üzerine Beyoğlu’nda aldım soluğu. Tarihi bir binada, Rixos Oteli’nin avlusundaydık.

Otelin zemin katında Sappel ve Juck Russel diye iki işletme var. Sappel, Nişantaşı’ndaki Biber’in arka bahçesi gibi... İki işletmenin de

Bu gece ve yarın akşam İstanbul’da üç yeni mekan gün yüzüne çıkıyor. Türkbükü’nün ünlü işletmecisi neden “Çeşme balondur” dedi. 29, bugün yazlığını açıyor.

Bu hafta sonu açılışlara doyacağız. İstanbul’a yaz gelmek bilmeyince yazlık mekanlar açılışlarını hazirana kaydırmak zorunda kaldı. Akeretler’deki Cello ve Maçka’daki Cahide Harikalar Diyarı bu gece açılıyor. Sess de yarın gece Kuruçeşme’de yaza “Merhaba” diyecek.

CELLO ZAMANI
Akaretler’de (eski Kaf:f) bu akşamdan itibaren Cello zamanı başlıyor. Sürprizlerle dolu Cello’nın başında Mehmet Davran var. Cello hem yazlık bahçesi hem de kapalı bölümüyle hizmet verecek. Mekan, İstanbul’un yeni Türkçe kulüpleri arasında yer alıyor. Başında Mehmet olunca, bol bol Türkçe, maytap, konfeti ve peçete söz konusu tabii ki. Erken saatte coşmak isteyenlere duyurulur. Bu arada Cello Eksen Grup’un en son yatırımlarından biri. Bu yüzden servis ve ambiyans olarak şüphe duyulmayacak bir yer.

HEM OTELCİ HEM İŞLETMECİ ALİ SAYAR
Yılların işletmecesi Ali Sayar’ı bu yaz Türkbükü’nde koyun bir başından bir başına koşuştururken görürseniz şaşırmayın. Sayar, hem My Payvon’u işletecek hem de koyun diğer tarafındaki 5 Oda isimli otelin başında