Cem Yılmaz’ın Bodrum’da şahane bir ev aldığını duymayan kalmadı. Hatta bu evin içini bir sanat galerisine dönüştürdüğü de dillerden düşmüyor. Son yıllarda hiçbir ünlünün evi bu kadar gündeme gelmemişti. Cem Yılmaz’ın ev hazırlıkları son aşamaya geldi.
Bodrum ahalisi, merakla şovmenin evine yerleşmesini ve sahillerde boy göstermesini bekliyor. Fakat duyduğuma göre Yılmaz, aidat için site yönetimine isyan etmiş.
İddialara göre; Yılmaz’ın ev aldığı sitenin aylık aidatları metrekare başına 7 Euro’ymuş. Kaba bir hesapla komedyen, bu ev için aylık 12 bin TL aidat ödüyormuş. Oyuncu, bu aidatı duyunca isyan etmiş. Vallahi böylesi bir aidatla dünyanın neresinde olursa olun, 10 numara 5 yıldız bir evde rahat rahat oturursunuz. Duyduklarım doğru ise, site yönetiminin yerinde olsam bu aidata hemen bir ayar çekerim.
ERKEK ERKEĞE GEZMEYE SON
Geçenlerde Arda Turan ve arkadaşları Türkbükü’ne çıkarma yaptılar. Ünlü futbolcular her zaman kalabalık geziyor. Turan da kalabalık gezmeye tercih edenlerden.
Ne zaman gecelerde bir futbolcu grubu görsem, hep erkek erkeğe eğleniyorlar.Yahu bu futbolcuların hiç normal kız arkadaşları da mı yok? Var da adları yazılır çizilir diye mi görünmek istemiyor? Sebebi ne olursa olsun, tüm futbolcular gece gezmelerinde öyle kalabalık erkek grubu olmaya ara vermeli. Dışarıdan çok itici görünüyorlar Böyle giderse, ‘futbolcular gece kulübüne alınmadı’ diye bol bol okuruz.
HERKES THE BAR’I KONUşUYOR
Bu yaz İstanbul’un sürpriz yapan mekanı Ottoman Otel’in bahçesinde hizmet vermeye başlayan The Bar By Park Şamdan oldu. Hafta içi bu yazın en çok konuşulan yerinde, akşamüzeri sosyalleşmesi için yerimizi aldık. Mekan şahane olmuş. Barı tam Boğaz’a yakışır türden.
Emre Ergani’nin en iyi bildiği iş, bar işletmeciliği desem abartmış olmam. Ergani ne zaman bir bar açsa, dolup taşıyor. Ünlü isimlerin de Ergani’nin yarattığı bar ortamını çok sevdiği belli. Gece boyunca nereye baksam hep bir tanıdık yüzle karşılaştım.
Yemek saati gelince masalara geçelim dedik. Fakat hafta içi olmasına rağmen Park Şamdan Restoran’da oturabilecek tek bir yer yoktu. Restoranın işletmeciliğini üstlenen Raşit Karakuş imdada yetişiverdi. O gece tanınmış olmanın avantajıyla, bir masa yaratıldı ve şahane bir yemek yedik.
Siz siz olun The Bar’da yemek yiyecekseniz mutlaka önceden arayın. Her zaman şanslı olmayabilirsiniz.
The Bar’ın eksiği; gecenin uzun sürmemesi ve müziğin hızlanmaması. Ahali saatlerini burada geçirince biraz eğlenmek istiyor ama böyle bir beklentiyle gitmeyin; avucunuzu yalarsınız. Her yerde bangır bangır müzik çalmak zorunda değil. Böylesi yerlere de ihtiyaç var.
GÜNEYDE KİMSE KALMADI
Ramazan ayının gelmesiyle, Çeşme ve Bodrum birden bire boşaldı. Özellikle hafta içi birçok mekan iş yapamadan kapılarını kapatmak zorunda kalıyor. İki ünlü tatil beldesinde, hafta içinde belli başlı yerlerin dışındaki birçok yer hem geceyi hem de gündüzü boş geçiriyor.
Yaz sezonuna çok iyi başlayan Çeşme’deki işletmeciler, “Tatilcileri Bodrum’a mı kaçırdık?” diye düşünüyorlar. Ancak ne Çeşme’de ne Bodrum’da yeterli sayısı da tatilci yok. Böyle giderse birçok işletmenin üzerinde kara bulutlar gezinir. Bu da turizmi baltalar.
Ramazan bayramından itibaren ise, iki bölgedeki otellere şimdiden çok ciddi talep var. Eğer ağustos ayında güneye inmek istiyorsanız şimdiden yerinizi ayarlayın derim. Uçmak için tuhaf rakamlar ödemek istemiyorsanız da, uçak biletinizi de şimdiden almayı ihmal etmeyin.