Terim’e Arda’dan ikinci soğuk duş gelecek

11 Ağustos 2020

Her teknik direktörün kaprisleri, fantezileri hatta kişisel hesaplaşmalarında çalıştırdığı takımı kullanma girişimleri olabilir.
Dozunu ayarlayan, hocanın huyu ve kalibresidir.
Geçmişte pek çok örneği yaşanmış, bir kısmı niyet olarak kalmış, bazıları refüze edilmiş, bazılarına boyun eğilmiş, ancak tümü “sonun başlangıcı” anlamına gelmiştir kendi yarattıkları sıra dışı güç sınavlarının…
Fatih Terim’in, yeniden Arda Turan’ın hocası olmak için çabası ve Galatasaray Yönetimi’ni “sinek ikilisine çeviren” ısrarı ise örneği az görülecek bir meydan okumadır.
O kadar ki… Terim, sebebini bile açıklamamış, hepimizin kafa patlatmasını istemiştir bu transfer için… Tabi saygıdan korkuya kadar geniş bir yelpazedeki Fatih Terim karizmasını rencide etmeyecek, tercihan pozitif sebepler bulmak şartıyla!
Aslında iki olasılıkla sınırlıdır “öngörü özgürlüğümüz”:
Birincisi; Fatih Terim’in bağrına bastığı Arda Turan yüksek moral motivasyonla Atletico Madrid

Yazının Devamı

Biraz korona biraz zorlama; “TFF çok yaşa”!

7 Ağustos 2020

Tamam… Kovid-19 salgınından sonra “hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı” ama futboldaki de biraz fazla!..
Bu kadar kısa sürede bu kadar çok değişimi ki, bazılarına zikzak bazılarına tuhaflık da diyebilirsiniz- bırakın sindirmeyi, takip etmek bile zor geliyor insana.
Şaşkınız hepimiz.

Olayların geniş zamana yayıldığı eski mutlu günlerimizde her sorunu ayrı kişilere/kurumlara fatura edebilirdik ne güzel. “Adam asmaca” oyunumuzu futbolcu, yönetici, başkan, hakem, MHK ile renklendirirdik. Süreç kısalıp yoğunluk artınca, kestirmeden gidiyoruz şimdi:Problem mi var; “TFF’nin eseri”!

Doğrudur… Yetki ve sorumluluk onda… Bu sıkışık ve hengameli zamanda bir karar verilmişse ve canı yanan kimse varsa, dönüp TFF’yi suçlayacak doğal olarak.

Lakin burası Ters Köşe!

“Futbolun Barosu” gibi avukatı olmayanı savunmaya çalışacak, farklı bir pencereden bakarak TFF’ye arka çıkacağız şimdi!

Yazının Devamı

Emre’nin yokluğuna hazır mısınız?

26 Temmuz 2020

Ayıp olmasa “yeni sezonda takım elbisenin altına krampon giyip zorlanırsak oyuna girer misin” diye yalvar yakar olunacak Emre Belözoğlu’nu kırk yaşından gün alırken bu kadar vazgeçilmez kılan sebepler iki tanedir:
Biri ibret verici… Geçen yılların yeteneğine ve oyun zekasına ilişemeyip ancak oynama süresine çelme takabildiği Emre’nin ta kendisi…
Diğeri hazin!.. Bir sürü sıradan adama ve özellikle orta saha kalabalığına servet dökerken asla Emre’nin yerini doldurabilecek bir transfer aklı sergileyememiş, hele öz kaynaklarından üretme becerisinin yanından bile geçememiş Fenerbahçe yönetimleri.
Emre, Fenerbahçe yakın geçmişinin aynası gibi. Öylesine derin bir yokluk yaşıyor ki kadim kulüp, yaşıtları Hacca gitme planları yaparken Emre’nin sahadan ayrılması endişe yaratıyor.
Dün son kez sahada sırtladı takımı, bakalım sahadan sonra kulübede ne kadar sırtında taşıyacak Fenerbahçe’yi Emre.
Neyse…
Gelelim sezonu 7. sırada bitirmeyi çoktan garantilemiş(!) eski şampiyonlardan Fenerbahçe’nin

Yazının Devamı

Sergen Yalçın’ı “nadasa bırakın”!

24 Temmuz 2020

Keşke Pazartesi günü İspanya’dan, İtalya’dan falan bir telefon gelse de… Şöyle CV’de ışıldayacak, reddedilmesi yakışık almayacak Avrupa kulüplerinden biri “teknik direktörlük teklif etmek için” Sergen Yalçın’ı arasa!
Açsa eski kıtanın kapılarını… Dökse önüne çuvalla parayı. “Gel” dese; “Morinho’dan fazlan var eksiğin yok”!
Beşiktaş da dahil hepimiz gurur duyarak ve pandemiye inat hava alanını tıka basa doldurarak meşalelerle yolcu etsek Sergen hocayı.
Evet… “Beşiktaş da dahil” gururla uğurlasak.
Egoistlik olmasa. “Bırakmam seni” kampanyanın sloganı kalsa.
Beşiktaş’ın öz evladı -futbolculuğunda hak edip ulaşamadığı değil- resmen kaytardığı “evrensel futbol adamlığına” teknik direktörlük kariyerinde ulaşacak; kolay mı?
Çok iyi olur valla!

Yazının Devamı

Yarısı dolu Fenerbahçe yarısı boş Beşiktaş

20 Temmuz 2020

Skor pek önemli değil… Fenerbahçe’nin 25. dakikada Muriç’i kaybedip on kişi kaldığı deplasmandaki Beşiktaş derbisinde, tek devre baskın oynaması bile kendi adına sezonun sürprizidir.
Zaten derbide F.Bahçe’nin kazanacağını düşünen kimse yoktu ki!
Futbol isteyen, özveri bekleyen sarı-lacivertliler de 45 dakika gördü işte.
Maç başladığında gerçekten de hem kurgusu hem futboluyla beklenmedik bir Fenerbahçe vardı Beşiktaş sahasında…
Oyuna pozisyon ve keyif katan Fenerbahçe’ydi.
Gustavo sakat olunca orta sahada Jailson’u bekleyenler karşılarında Emre’yi buldular. İleri yaşı nedeniyle maçların ikinci yarısında rakip biraz yorulunca oyuna giren Emre bu kez ilk on birdeydi ve Ozan-Tolga ikilisiyle orta sahayı ele geçirip Beşiktaş’ı düşüren faktörlerin ilkiydi.
Alışılmışın dışında topa sahip olamayan, oyunu rakibin üstüne yığamayan, tempo yapamayan Beşiktaş, Fenerbahçe’nin kanatlarına da engel olamıyor, Lens, Boateng, Boyd etkisiz kaldıkça Burak’ın ara koşuları duruyordu.

Yazının Devamı

‘Üç büyük’ balon

17 Temmuz 2020

Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’a neden “Üç Büyükler” denir? Cumhuriyet evveline taşan ve bir asrı aşan yaşlarına hürmeten mi? Türk Futbolunun “kurucu babaları” sayıldıklarından mı?
Ya da her birinin sahip olduğu orta halli bir ülke nüfusu kadar taraftara yaranmak/eyyam yapmak niyetiyle mi tedavüle girmiştir bu paye?
Para mı, güç mü, itibar mı onları “lüks kamaraya” koyan manevi madalyanın sebebi?
Hepsi tamam, lakin esaslı bir neden daha var ortada.
Sadece tribünde, sokakta, camiada büyük olduklarından değildir onların büyüklükleri… Cüsselerini sahaya, skora, puan cetveline bire bir yansıttıkları ve bir yandan müzelerini tıka basa kupa doldururken bir yandan da futbolu domine ederek sektörün popülaritesini arttırdıkları için almışlardır bu unvanı.
Onlar futbolu sırtlarlar, futbol da onları.
Veya Pandemiye kadar öyleydi!..

Yazının Devamı

Sizi Emre bile kurtaramaz!

13 Temmuz 2020

İnsanlar “ödül ümidiyle, başarısızlık korkusuyla ve bir yıldız parıltısıyla” harekete geçirildiği zaman tam formunda olurmuş...
Hangisi eksik Fenerbahçe’de?
Hepsi...
Zaten harekete geçirecek kimse yok en başta. Çırpınan yırtınan Emre yetmiyor işte.
O yüzden tuhaf olur Kadıköy’de alınan yenilgilere şaşmak.
Yarım saat önce Galatasaray’ın mağlubiyeti ile yukarıya geçit açıldığını gören Fenerbahçe ile üçüncülüğünü korumak ve Şampiyonlar Ligi hayaline devam etmek isteyen Sivasspor, Süper Lig’den çok Avrupa mücadelesi sayılacak maç için sahaya derin rötuşlarla çıkmıştı.
Konuk Sivasspor’da Fatih ve Erdoğan kulübedeydi ki, ilk yarı bitmeden sakatlanan Claudemir’in yerine zorunlu olarak Fatih girdi. Sistem belli olunca oynayanların ne önemi vardı tabi...

Yazının Devamı

F.Bahçe sezonu “temize çekemedi”!

8 Temmuz 2020

Kim bilir kaçıncı defa kader önüne boş kağıt uzatıyor; Fenerbahçe bir türlü “sezonu temize çekemiyor”… Ezeli rakipleri teklemişken, puan cetvelinde yükselme ihtimali varken, fırsatı değerlendiremiyor.
Mehter takımı gibi. Yürüyor; ama dura dura.
Son altı deplasmandan sadece iki puan çıkarabildi Fenerbahçe… Puanların da biri de Gençlerbirliği’nden dün gece.
Ve yine son dakikalara ertelenmiş bir şevkle.
Fenerbahçe’nin ilk yarıda yaşadığı tam anlamıyla bir kabus gibiydi Ankara’da. İlk defa 11’de oyuna başlayan Soner bile şaşırmış olmalı karşısındaki Fenerbahçe’nin kolaylığına…
Birbirinden kopuk, karışık, şaşkın ve dağınıktı Sarı Lacivert takım. Ne savunabiliyor ne hücum edebiliyordu. Gençlerbirliği tüm istatistiklerinde rekor yaşamış olmalı Fenerbahçe sayesinde.
Fenerbahçe’de günah keçisi arayanlar, kolaylıkla Jailson’u işaret edebilir. Muhtemelen tarihin en kötü stoper performansıydı çünkü… Evet, ilk yarıda Gençlerbirliği’nin

Yazının Devamı