Tamam… Kovid-19 salgınından sonra “hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı” ama futboldaki de biraz fazla!..
Bu kadar kısa sürede bu kadar çok değişimi ki, bazılarına zikzak bazılarına tuhaflık da diyebilirsiniz- bırakın sindirmeyi, takip etmek bile zor geliyor insana.
Şaşkınız hepimiz.
Olayların geniş zamana yayıldığı eski mutlu günlerimizde her sorunu ayrı kişilere/kurumlara fatura edebilirdik ne güzel. “Adam asmaca” oyunumuzu futbolcu, yönetici, başkan, hakem, MHK ile renklendirirdik. Süreç kısalıp yoğunluk artınca, kestirmeden gidiyoruz şimdi:Problem mi var; “TFF’nin eseri”!
Doğrudur… Yetki ve sorumluluk onda… Bu sıkışık ve hengameli zamanda bir karar verilmişse ve canı yanan kimse varsa, dönüp TFF’yi suçlayacak doğal olarak.
Lakin burası Ters Köşe!
“Futbolun Barosu” gibi avukatı olmayanı savunmaya çalışacak, farklı bir pencereden bakarak TFF’ye arka çıkacağız şimdi!
İtiraf edelim işimiz pek kolay olmayacak.
Sezon bitti Başakşehir şampiyon oldu… Bu Trabzonspor’a bir komplo sonucu muydu, komplocular arasında TFF de var mıydı mesela?
Şayet öyleyse, Trabzon kenti bir heyet toplayıp “teşekküre” gitmeli TFF’ye!..
Şampiyon olsaydı sokağa dökülüp kırk gün kırk gece kutlayacak ve büyük bir pandemi zirvesi yaşayacak Trabzon yerine, seyircisiz Başakşehir’in şampiyon “yapılması” bulaş riskini minimuma indirmek değil de nedir?..
Gördünüz düşmeyecekleri ligin son maçında ligde kaldıklarını düşünen takımların taraftarlarını… Bir üst lige çıkanları gördünüz… Bugünlerde yurt çapında enfekte sayılarının artması sadece ada vapuruna halk koşusu gibi yer kapma yarışından, işe yetişmek için minübüse ıkış tıkış dolmaktan değildir her halde.
Ligden düşmenin kaldırılmasını geçiyorum… O kulüplerin kararı. Lakin, TFF’yi “niye önünü, sonunu düşünmeden kabul ettin” diye sorgulayanlara, bunun TFF tarafından büyük bir öngörü ile “muhtemel ikinci dalga Epidemi” için sosyal hizmet olduğunu belirteyim!
Kurun bağlantıyı.
Zaten sıkışık olan yeni sezonda maç sayısı da artınca hemen her gün ekranda futbol olacak ve uzmanların korktuğu ikinci dalga vurursa karantinadaki vatandaşlarımız evde hiç sıkılmayacak. Daha ne yapsın TFF?
Gelelim TFF’nin kulüplerimiz için takdir ettiği harcama limiti listelerine.
Galatasaray iki katından fazla, Beşiktaş iki katına yakın para harcayabilecek diye küplere bindi Fenerbahçe.
Oysa tam da Fatih Terim’in “ZORLU bir sezon olacak” mesajına uygundu Fenerbahçeli TFF Başkanı’nın Fenerbahçe’ye yaptığı… İltimastı, kayırmaydı!
“Bu sezon da dişinizi sıkın, bir sonrakine rakipleriniz banka borçlarını ödemek için BAL Ligi takımıyla oynarken üst üste şampiyonluk ve Avrupa ile uzak ara olacaksınız” demek istemediği ne malum?
İkincisi ve çok daha önemlisi TFF Başkanından Fenerbahçe başkanına gollük bir asisttir görünüşte “muslukları kısmak”.
Nasıl mı?
İhtimaller ortada… Ya Fenerbahçe başkanı esecek gürleyecek limit artacak ki, bu bir karizma tazelenmesi olarak algılanır…
Ya da diyelim ki, limit artmadı, transfer yapılamadı; Fenerbahçe mağdur durumda olacak o zaman.
İki sezondur her türlü “negatif rekoru” kıran Fenerbahçe, pandemi ile geçecek bir ayağı kısa, tribünü boş ama takım listesi tıka basa sezondan da eli boş çıkarsa, yönetim nasıl ayakta kalacaktı?.. “Transfer yaptırmadılar” diye değil mi?
Bu kez yedincilikte bile “TFF’ye rağmen” zafer kazanmış olur Fenerbahçe yönetimi… Ben diyeyim üç, sen de altı sene aynen devam!
Kimin sayesinde?
Kulüpten istifa etti ama külahıma anlatsın; az Fenerbahçeli değil bu TFF başkanı!
Resmen Fenerbahçe’yi kayırıyor ama anlayan anlıyor.
Ne var şaşıracak?
“Epidemiden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaksa” biraz Korona biraz zorlama ile tersyüz edilmeyecek bir şey yok bu zamanda.