İnsanlar “ödül ümidiyle, başarısızlık korkusuyla ve bir yıldız parıltısıyla” harekete geçirildiği zaman tam formunda olurmuş...
Hangisi eksik Fenerbahçe’de?
Hepsi...
Zaten harekete geçirecek kimse yok en başta. Çırpınan yırtınan Emre yetmiyor işte.
O yüzden tuhaf olur Kadıköy’de alınan yenilgilere şaşmak.
Yarım saat önce Galatasaray’ın mağlubiyeti ile yukarıya geçit açıldığını gören Fenerbahçe ile üçüncülüğünü korumak ve Şampiyonlar Ligi hayaline devam etmek isteyen Sivasspor, Süper Lig’den çok Avrupa mücadelesi sayılacak maç için sahaya derin rötuşlarla çıkmıştı.
Konuk Sivasspor’da Fatih ve Erdoğan kulübedeydi ki, ilk yarı bitmeden sakatlanan Claudemir’in yerine zorunlu olarak Fatih girdi. Sistem belli olunca oynayanların ne önemi vardı tabi...
Fenerbahçe ise camiasına hem galibiyet hem de bir “hikaye” sunmak niyetindeydi. Kadıköy’deki son maçta iki gol atarak bir numaralı “gelecek ümidi” olan 20 yaşındaki Ferdi’nin yanına 16 yaşındaki Ömer Faruk’u monte etmişti Fenerbahçe teknik heyeti. Yani, henüz ikinci Süper Lig maçında kulüp tarihinde ilk 11’de maça çıkan en genç futbolcu oluvermişti Ömer Faruk.
Fenerbahçe’nin yazmaya çalıştığı hikaye maç sonu itibariyle Stephan King’in korkudan titreten öykülerine dönecekti; o ayrı mesele.
Zaten ilk yarı boyunca adam adama savunma yapan Sivasspor geri dörtlüsü arasında etkisiz kaldı Ferdi ile Ömer Faruk. Neyse ki, ikinci devre başında Ömer Faruk çok ezilmeden Emre Belözoğlu kendini onun yerine oyuna soktu. Lakin, bu sefer Emre bile kurtaramayacaktı Fenerbahçe’yi.
Fenerbahçe’nin sezon boyu ayar tutmayan savunması ise yine değişmiş ve hata makinesi Jailson yerine Ozan stoper olmuştu! Orta sahadaki Tolgay savunmaya uzak kalınca Emre Kılınç’ın koridoru oldu Ozan’ın savunduğu alan.
Ofsayt bozdu Ozan, penaltı yaptı, sarı kart gördü, maçın sonlarında takımın bir bloğundan diğerine sürgün oldu. Gel de Ozan’a kız şimdi.
Üç maçtır gol atamayan Sivasspor rahatlıkla iki kere öne geçti Kadıköy’de.
Nasıl?
Arkaya atılan toplarla.
Doksan dakika Fenerbahçe top yaptı, Sivas kontra... Birinde emek var diğerinde zeka.
Bileğinin hakkıyla soyunma odasına 2-1 önde gitti konuk takım. Maçı da öyle bitirdi.
Birinci Sivas golü Ozan’ın Emre’yi durdurmak için yaptığı penaltıdandı... İkincisi ise Sivas tarafından zeka ile hız birleşimi ile yaratıldı. Kalecinin degajını kafayla savunma arkasına indiren Yatabare’nin asistini gole çeviren Emre ile...
Zaten maçın yıldızıydı Emre.
Nasıl hücum edeceğini bir türlü çözemeyen Fenerbahçe, tempolu oynayan rakip karşısında nasıl savunma yapacağını da bilemiyor ve savunma arkasına atılan toplar ya Emre Kılınç ya Mert Hakan marifetiyle pozisyon oluyordu.
Fenerbahçe’nin beraberlik golü ise Falette’in doldurduğu vuruşunda Sivas kalecisi Samassa’nın hatasını çok iyi değerlendiren ve dört rakip futbolcu arasından topu ağlara gönderen Deniz’in fırsatçılığı sonucuydu. Bireysel yani.
İkinci yarıda Emre Belözoğlu ve Rodrigues’in oyuna girdiği son yarım saatte hücum ederek savunmasını sağlam tutmaya çalıştı Fenerbahçe. Ancak çok iyi yardımlaşan ve Fenerbahçe’nin kanatlarını durduran Sivasspor’a gol atmakta zorlandı. Maçın bitmesine az süre kala oyuna giren Allahyar gole çeviremediği pozisyonlarla beraberliği bile yakalayamadı.
Avrupa’yı Kadıköy’de kaybetti Fenerbahçe.