M. Nihat ÖMEROĞLU
Yargıtay
Onursal Üyesi
Türkiye Cumhuriyetinin İlk Baş Ombudsmanı
1- Ülkemizi dört yıldır ciddi surette rahatsız eden, 15 Temmuz 2016 tarihinde de hükümeti devirmeye teşebbüsle de “kaos” yaratıp, ülkeyi iç savaşa, sonuçta bölünmeye götürecek ihanet planı bu aşamada kontrol altına alınmış olup, bu örgüt/örgütlerle sınırsız mücadele devam etmektedir. Ancak şunu hemen ifade edeyim ki, bu global örgütle klasik örgüt mücadele yöntemleriyle başetmek mümkün değildir. Yine global örgütlenme, güçlü finans, siyasi, ekonomik,diplomatik, istihbarat, kriminal yöntemlerle vb. mücadele ciddi, samimi, inanmış ve fedakâr kadrolarla mümkündür. Gerçekte ülkeyi 40 yıldır içten kemiren ve kılcal damarlara kadar hakimiyet sağlamayı hedefleyen bu hareketin; tek başına FETÖ Terör örgütünün plan, strateji ve öngöreceği bir yasa dışı (paralel) yapılanma ve silahlı örgüt olmadığı herkesin malumudur.
Başlıktan da anlaşılacağı gibi makaleden amacımız örgüt ve örgüt ile ilgili (bunlar FETÖ/PYD, PKK, YPG, DHKP-C, HİZBULLAH vb. fark etmez) “itirafçı” diye uygun olmayan terimle anılan kişilerin “etkin pişmanlık” ile ilgili durumlarını yalın bir şekilde ilgililere, soruşturma / kovuşturma geçirenlere ve kamuoyuna sunmaktır.
2- Örgüt ve örgütlü suç ne demektir?
1. ”Örgüt” terimitek başına hukuksal bir terim olmasa da, örgüt: ortak bir amaç ya da eylemi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların ya da kişilerin oluşturduğu birlik, teşkilat, teşekkül, organize anlamına gelir. (1. Ali Parlar- Muzaffer Hatipoğlu TCK Yorumu C.3 sh. 3243’ten Erkan Çanak’tan naklen Seçkin 2008 2. Bası)
Örgütlü suç, bir tehlike suçu olup (Makalemizde ağırlıklı olarak örgütlü suçların hüküm altına alındığı TCK. 220,221 ve 314 üncü maddeleri hedeflenmiştir); hukuk sistemlerindeki amacı gelecekte işlenmesi muhtemel suçları önlemektir. Bu nedenle suç işlenmeden bu amaçla örgüt kuranların (teşekkül) cezalandırılmasının sebebi bu tehlikedir. Bu teşekkülün devamlı ve birden çok suç için oluşması, planlı ve eylemli bir paylaşma gerektirmektedir. Örgüt faaliyeti kapsamında suç işlenmesi halinde hem örgüt suçundan hem de amaca yönelik suçtan ayrı ayrı ceza verilmesi söz konusudur.
En ağır yaptırımlar örgüt yöneticilerinindir. Örgüt yöneticisi örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan ceza alır. Örgütün varlığı için en az üç kişinin suç işlemek için, hiyerarşik bir ilişki içinde, sürekli ve amaç suçları işlemeye elverişli suç ve gereçlere sahip olması gerekir.
Yukarıdaki koşullar oluşmadan örgüt suçlarından açılan davalar adalete, yargıya olan inancı sarsmakta ve yargıya güveni azaltmaktadır. Bundan kaçınmak gerekir.Deyim yerindeyse bu maddeler, “torba madde” veya “kırk ambar” hiç değildir. Adalet Bakanlığı verilerine göre gayri resmi istatistiki bilgi vermek gerekirse, 2016 yılında TCK 314’üncü maddeden 8341 dosya 32,938 şüpheli sayısı hakkında dava açılmıştır. Diğer kararlar ise aynı yılda TCK 314’üncü maddeden 42,471 dosya 102,682 şüpheli sayısına varmıştır.
Devamı yarın