Kentsel alanlarda engelliler için erişilebilirlik (2)

4 Aralık 2020

Prof. Dr. Ruhet GENÇ

Türk Standartları Enstitüsü tarafından kaldırımların genişliği ve yüzeyleri, rampaların genişliği ve eğimi, merdivenler, tırabzanlar, trafik ışıkları, hissedilebilir hassas yüzeyler, yaya geçitleri için standartlar belirlenmiş, 3194 Sayılı İmar Kanunu ile bu standartlara uyulması zorunlu tutulmuş ve fiziksel çevrenin ulaşılabilir, yaşanabilir ve kullanılabilir olması için sorumluluk yerel yönetimlere verilmiştir (Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 2014).

Fakat, yapılan birçok çalışmada görüldüğü üzere Türkiye’de erişilebilirlik için hazırlanan standartların uygulamasında yetersiz kalınmıştır (Kaplan ve diğerleri, 2011; Çağlar, 2012; Menda ve Balkan, 2013; Elmalı, 2019). Bilhassa, imar planlarının, kentsel tasarım ve mühendislik hazırlanması ve uygulamalarında mevzuata uyulmadığı belirlenmiştir (Kaplan ve Öztürk, 2004).

Sonuç ve Öneriler

Çoğu gelişmiş ülkede engelli bireylerin toplumsal yaşamda aktif rol almalarını sağlama ve yaşam kalitelerinin yükselmesine

Yazının Devamı

Kentsel alanlarda engelliler için erişilebilirlik (1)

3 Aralık 2020

Prof. Dr. Ruhet GENÇ

Küresel büyüme ve endüstrileşme ile beraber hızla değişen kentlerdeki her bireyin kentsel öğelere erişilebilirliğinin sağlanması toplumsal hayata eşit katılım bakımından oldukça önemlidir. Fakat mevcut kentsel koşullar eşit hak ve olanakları sunmakta yetersiz kalmakta; engelli bireyler toplumsal yaşama dahil olamamakta ve erişilebilirlik konusunda fiziksel çevrenin yetersizliği sebebiyle eğitim, istihdam, iletişim ve sağlık hizmetlerinden yararlanamamaktadırlar. Engelli bireylerin tüm kentsel mekanlarda dolaşımının sağlanması ile bu mekanlardaki hizmetlerden yararlanması dolayısıyla yaşam standartlarının yükseltilmesi özel ve kamusal erişilebilirliklerine bağlıdır. Bu sebeple fiziksel ve sosyal çevre, ulaşım sistemleri, kamu binaları ve benzeri kentsel öğelerin planlama ve uygulamasında engellilerin toplumdaki herhangi bir bireyle eşit şekilde kullanım ve erişilebilirlik gereksinimlerini karşılamak amaçlanmalıdır.

Bu bağlamda bu araştırmanın konusu; kentlerde yaşayan engelli bireylerin erişilebilirlik olanaklarını tartışmak ve Türkiye’deki kentsel alanların

Yazının Devamı

‘Yerelden küresele’ yürüyüş bizi bekliyor mu?

30 Kasım 2020

Son zamanlarda stratejik özelliklerinden dolayı reformların konuşulduğu günleri yaşıyoruz. ABD seçimleri, Pandemi sonrası yenidünyaya uyum, küresel boyutta ekonomideki daralmalar, Z nesli ile birlikte değişen beklenti ve ihtiyaçlar, merkeze sürdürülebilir olarak doğa ve insanı koyma gibi birçok faktör buna etki ediyor. Pandemi döneminde yaşanan zorluklar yüzünü piyasaya dönmüş küreselleşmenin egemen olduğu bir dünyada her türlü kaynağın zarar verilip nasıl yok edildiği ve doğanın nasıl tahrip edilip yok olmakla yüz yüze geldiğini açık biçimde gösterdi. Özellikle,  insanın pasif biçimde yönlendirilebilecek biçimde her türlü konunun ve kararın uzağında bırakıldığı bir dünyanın varlığı kendini gösterdi.

Yeni bir evre mi?

Pandemi sonrası dünya yeni ekonomi ve ticaret olgularıyla karşılaşmaya hazırlanıyor. Refah düzeyi yüksek gelişmiş Batı ülkelerinin tüketicileri doğaya saygılı, yeşil ve güvenli ürünler talep etmekte ve 4. Sanayi devriminin getirdiği “ tekn

Yazının Devamı

ABD ve AB ilişkilerine yeni bir rota çizmek (2)

21 Kasım 2020

Türkiye’ye değil bir patrikhane ve bir camiyi ziyarete gelen güya müttefik ülke ABD’nin, 2 aylık siyasi ömrü kalmış bir Dışişleri Bakanı kalkıp da NATO üyesi Türkiye’nin askeri kabiliyetinin artmasından gurur duyuyoruz diyeceğine, endişe duyuyoruz demesinden  esas bizim endişe duymamız gerekir.

ABD ve AB bizle uğraşırken, Rusya’nın büyük bir hava ve deniz üssüyle  Suriye’ye ve Doğu Ak denize,  bir hava üssüyle Libya’ya ve en son Kafkaslara yerleştiğini görmek istemiyordu. Buna karşın,  Türkiye dışında bir tek ülke dahi ne ABD, Fransa veya Almanya veya İngiltere bu denklemde yer alamıyordu.

Bu ülkelerin kör politikaları sayesinde Rusya askeri açıdan artık bir Akdeniz ülkesidir. Putin’in bu ülke Başkanlarına birer teşekkür mektubu göndermesini önermek diplomatik mizahın ötesinde bir gerçektir.

Sonuç da ABD ve AB’ye, Türkiye ile olan politikalarında yeni bir müttefiklik anlayışına ihtiyaç olduğunu, Türkiye ‘yi ötekileştirip tehdit ederek bir

Yazının Devamı

ABD ve AB ilişkilerine yeni bir Rota Çizmek (1)

20 Kasım 2020

Bülent Akarcalı / Sağlık ve Turizm eski Bakanı

Merkez Bankası Başkanlığına, Maliye ve Hazine Bakanlığına yeni isimlerin atanmasını takiben Sayın Cumhurbaşkanımızın, demokrasi, hukuk ve ekonomi alanlarında yeni bir rota açıklaması ve bu yönde gerekli reformların yapılacağını belirtmesi  jet hızıyla yükselen doların aynı hızla irtifa kaybetmesine yol açtı.

Buradan hareketle, beyan edildiği şekilde reform uygulamalarına fiilen geçildiğinde elde dilecek sonuçların son derece müspet olacağını düşünebiliriz. Bu sonuçların Dış Politikamıza yansıması da kuşkusuz müspet olacaktır.

Yazımın amacı da , AB ve ABD ‘nin ülkemize yönelik sürekli yaptırım tehditlerine dayalı politikalarına da bir rota değişikliği getirmenin zamanı geldiğini irdelemektir

Kağıt üzerinde müttefikimiz görünen AB  ve ABD, bölgenin Batı ittifakına bağlı tek güçlü ülkesi Türkiye üzerinde sürekli ekonomik ve siyasi baskı kurmaya çalışırken, eli kolu serbest kalan Rusya’nın Kırım, Ukrayna, Beyaz Rusya, Suriye, Doğu Akdeniz, Libya ve en nihayet Karabağ

Yazının Devamı

Ankara ve Berlin’in daha yakın bir iş birliği kurması lazım

16 Kasım 2020

Prof. Dr. Faruk Şen
Türkiye-Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı
tavaksen@gmail.com
www.tavakvakfi.org

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan AB Liderler Zirvesi öncesi 25 AB ülkesine yazdığı mektuplar, Şansölye Angela Merkel ile yaptığı telefon görüşmesi, Brüksel’de Türkiye’ye karşı havayı değiştirdi.

TÜRKİYE’YE BİR OLUMSUZ, BİR OLUMLU HABER GELDİ...

Olumlu haber, ilişkilerin daha verimli olmasına yönelik olurken olumsuz haber ise Yunanistan ve Güney Kıbrıs Türkiye’ye karşı yaptırım için AB’yi zorlarlarsa Aralık ayında yapılacak bir sonraki zirvede Türkiye’ye karşı bir yaptırım çıkmasına yönelik gelişti.

ALMANYA’NIN TÜRKİYE’YE BU SÜREÇTE DESTEĞİ ÖNEMLİYDİ BU İŞBİRLİĞİNİ DAHA DA GÜÇLENDİRMELİYİZ

Yazının Devamı

İslam, batı ve Aliya İzzetbegoviç

16 Kasım 2020

İsmail Özcan
Eğitimci/Yazar

19 Ekim 2020, “bilge lider”, devlet adamı ve komutan, bilinçli Müslüman Aliya İzzetbegoviç’in ölümünün 17. yılıydı. Aliya İzzetbegoviç, 17 yıldır başta kurucusu olduğu Bosna Hersek Cumhuriyetinde olmak üzere bazı Müslüman ülkelerde ve en çok da Türkiye’de yükselen bir özlemle anılıyor. Bu yıl da öyle oldu. Yazılı basının büyük bir bölümünde hakkında çok güzel yazılar yazıldı ve sosyal medyada çok değerli paylaşımlar yapıldı.

Aliya İzzetbegoviç, geçen yüzyılın sonlarında medeni (!) Avrupa’nın ortasında ve gözü önünde büyük acılar yaşatılmış, yok edilme tehlikesiyle yüz yüze bırakılmış bir halkı tüm insanlığa örnek olacak liderliğiyle selamete, yani özgürlüğe ve bağımsızlığa ulaştırmış bir lider, bir devlet adamı ve bir komutandı. 

Bu büyük lider, devlet adamı ve komutan; Sırpların büyük zulüm ve soykırım girişimlerine maruz kalmış Boşnak halkının, Sırplardan kendilerine

Yazının Devamı

ÜLKELERİN SİYASAL BOYKOTLARI!

15 Kasım 2020

Türk Dil Kurumu’nun tanımına göre boykot, “Bir işi ya da davranışı yapmama kararı alma”dır. “Yok sayma” ve bir ülkeyle “ticari ilişkileri kesme” olarak da düşünülebilir. Bu boyutu ile boykotlar, günümüz modern toplumlarında bireysel ve özel bir eylem olan tüketim tercihlerine ve kararlarına, siyasal amaçların aktarılması olarak düşünülebilir.

Boykotlar genel olarak, bireysel nitelikli olan ekonomik tercihlerin yapılmasını ortadan kaldırmayan ancak bu yolu kullanarak siyasal amaçlara ulaşmayı gerçekleştirmeye yardımcı olan eylemlerdir. Kısaca boykot; kolektif ve tüketicilerin kendileri tarafından gönüllü olarak, zorlayıcı olmayan biçimde verilecek karar olarak ve planlanmış, organize edilmiş eylemlerdir. Ambargo ve yasaklamalardan farklı bir eylem türü olarak boykotlar piyasa aracılığı ile siyaset yapma ve siyasal amaçlara ulaşma biçimlerinden biri oluyor günümüzde.

Genellikle ekonomik (karaborsa, aşırı fiyatlama gibi), siyasal (serbestlik, dürüstlük, adalet gibi), etik

Yazının Devamı