AZERBAYCAN’IN ZAFERİ TÜRKİYE’NİN BAŞARISI

14 Kasım 2020

Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı sağladığı askeri üstünlük ve elde ettiği ateşkes anlaşması her açıdan bir zaferdir. Bakü, topraklarının önemli kısmını savaşla aldı, geri kalan bölgeleri de ateşkes sürecinde alacak. Barış anlaşmasına temel olabilecek ateşkese göre Azerbaycan bütün toprakları üzerinde egemenlik kurarken, birisi Karabağ ile Ermenistan arasında Laçin üzerinden, diğeri de Azerbaycan’ın batısı ile Nahcivan arasında olmak üzere iki koridor kurulacak. Her iki bölgenin güvenliğini de Rusya sağlayacak.

ENDİŞELER YERSİZ

Rusya’ya ilişkin endişelerin çoğu eski olumsuzluklardan kaynaklanıyor. Ermeniler 1990’larda bu toprakları etnik temizlik yoluyla işgal ederken Rus birlikleri kendilerine yardım etmişti. Fakat yıllar içinde Bakü-Ceyhan petrol boru hattının yapılmasını engellemek amacıyla bu işlere karışan Rusya’nın politikalarında değişimler yaşandı.

Önce Türkiye ve Azerbaycan’ın Rusya’yı kendilerine düşman etmeden Bakü-Ceyhan’ı Tiflis üzerinden gerçekleştirme kararlılığı sonuç

Yazının Devamı

Atatürk ve Türk Donanması

11 Kasım 2020

Atatürk için insanın “öldü” demeye dili varmıyor.

Fani varlığı toprağa verileli yıllar geçmesine rağmen, manevi varlığıyla bütün gücüyle aramızda yaşadığı şüphe götürmez.

O sadece üstün yetenekli bir komutan ve devlet adamı değil, aynı zamanda fikri alanda yaptıklarıyla da yol gösterici olmuştur.

Atatürk’ü ölümünün 82. yılında deniz ve denizciliğe bakış açısıyla anmak düşerdi, biz denizcilere de.

Osmanlı Devleti’nin gerileme ve çöküş dönemlerinde denizcilik gücünün çeşitli faaliyet sahalarında geri kaldığının bilincinde olan Atatürk, cumhuriyet döneminde aynı hataların yaşanmaması için hem söylem hem de eylemleriyle biz Türkleri denizlerle buluşturma çabası içerisine girmiştir.

Denizlerdeki egemenliğini de gerçekleştirmek isteyen genç cumhuriyetin, 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe koyduğu “Kabotaj Kanunu”, 1936 yılında imzalanan “Montrö Boğazlar Sözleşmesi”nin temel yapı taşlarından birini

Yazının Devamı

Türkiye-ABD: Biden ile yeni bir başlangıç?

9 Kasım 2020

ABD   seçimleri sona erdi ve ülkenin 46. Başkanının Joe Biden olacağı kesinleşti. 20 Ocak itibariyle başlayacak Biden’ın Başkanlık döneminin dünyayı ve dolayısıyla Türk-Amerikan ilişkilerini ne yönde etkileyeceği sorusuna yanıt ararken, öncelikle kapanan Trump yönetiminin de bir bilançosunu çıkarmakta yarar var.

Trump döneminin bilançosu

 Her fırsatta Erdoğan’ı ve onunla kurduğu ikili ilişkiyi öven Trump’ın döneminde Türk-Amerikan ilişkileri tarihinin en çalkantılı dönemlerinden geçti. Kısaca anımsatmak gerekirse;

- Suriye’de PYD/YPG’nin devletleşmesi için siyasi, askeri ve ekonomik yardımlar ABD tarafından verildi.

- Ermeni karar tasarıları ABD Kongresinde neredeyse oybirliği denecek çoğunlukla kabul edilirken, Beyaz Saray müdahale edemedi.

- On yıllardır Türk-Yunan dengesini dikkate alan ABD, Trump döneminde Kıbırs’ta Rum yanlısı, Ege’de Atina yanlısı adımlar attı.  

- Amerikalı rahip Brunson’un serbest bırakılması için ‘Ekonominizi mahvederim’ diye tehdit twiti atan

Yazının Devamı

Maden ve çevre popülist politikalara kurban edilemez

5 Kasım 2020

PROF. DR. ALİ KAHRİMAN / MADEN Y. MÜHENDİSİ

İnsanlığın gelişim sürecinde, bir an için kömür, petrol, doğalgaz gibi enerji kaynaklarının keşfedilmemiş olduğunu düşünün. Sadece ısınma ve barınma ihtiyacını karşılamak için ne tüketilecekti? Acaba doğada orman ve yaban hayatı kalır mıydı? Bunu düşünmek için gerçekten bir dakikanızı ayırırsanız, doğayı tahrip eden unsurun madencilik değil, insanların gereksinimleri olduğunu anlarsınız. Çok değil, enerji hammaddelerinin devrede olmadığı yüz yıl önceye gidildiğinde; bırakınız ormanı, ağacın kökünün bile kazılarak tüketildiği bir doğa gerçeği ile karşılaşırsınız. Tam tersine madencilik faaliyetiyle ortaya çıkarılan teknolojik ürünler sayesinde doğanın büyük ölçüde korunabildiğini de fark edersiniz.

Yürüdüğümüz yoldan, içtiğimiz sudan, ısındığımız kaloriferden, barındığımız konuta, kullandığımız otomobilden, bilgisayara, telefona, mutfak araç gereçlerinden, tarımdan, tıptan, savunmadan, elektroniğe kadar hayatın her alanında

Yazının Devamı

Küresel salgın koronavirüs

2 Kasım 2020

PROF. DR. HİKMET SAMİ TÜRK

Koronavirüsün hâlâ binlerce insanı yakalamasının, can almasının ilk nedeni, kurallara uymayanların sonucu etkileyecek sayıda olmaları. İkinci neden ise aşı geliştirmek için yapılan çalışmaların henüz önleyici veya iyileştirici etkisi kanıtlanmış bir buluşla sonuçlanmaması.

1. Giriş

21. yüzyılın şimdiye kadar görülmemiş bir hızla yayılan en etkili salgın hastalığı, dünyada ve Türkiye’de yeni bir tırmanma dönemine girmiş bulunuyor. Bu salgın, 23 Aralık 2019 günü Çin’in Vuhan (Wuhan) kentinde başlayıp uluslararası ilişkilerin getirdiği yoğun yolcu ve eşya trafiğiyle oradan başka ülkelere ve ülkeden ülkeye sıçrayan, yeni tip koronavirüs (corona virus) ya da taçlı virüs mikrobuyla insandan insana bulaşan hastalıktır (1). Çağımızın özelliği olan küreselleşme, koronavirüsü de “pandemi” denilen bir küresel salgın hâline getirdi.

CNN’de her gün Johns Hopkins Üniversitesi kaynak gösterilerek yayınlanan “Coronavirus Pandemic”

Yazının Devamı

BİTMEYEN SORUN: KONTROLSUZ GÜÇ -2

1 Kasım 2020

V. ANAYASA VE ANAYASA MAHKEME- Sİ’NDE YENİDEN YAPILANMA

AYM ve anayasa yargısı ülkemizde 58 yıldır belli bir deneyim ve birikime kavuşmuştur. Önerilerden biri olan AYM’yi ve dolayısıyla anayasa yargısını ve diğer son inceleme mercileri Yargıtay, Danıştay, hatta Sayıştay’ı 150 yılı aşan tarihleriyle tek yüksek mahkemeye dönüştürmek bu aşamada sistemin yararına olmadığı gibi, hukuk sisteminin kaldırabileceği sorun çözücü ve gerçekçi bir yapılandırma olup olmadığı sükûnetle tartışılmalı, sağlıklı sonuca varmalıdır.
Anayasa yargısı kaldırılmadan ne yapılabilir? Açıklamaya çalışacağım öneriler Baş Ombudsman olduğum dönemde ekip halinde hazırlayıp basın yoluyla kamuoyunun bilgisine sunduğum “ÖZEL RAPOR” kitapta ayrıntılı olarak bulunmaktadır. (2) Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK); “Adalet Sisteminin Sorunları, İyileştirilmesi ve Güvenirliğinin Artırılması Hakkında Özel Rapor” Temmuz /2016 Ankara

1. Norm denetimine ilişkin inceleme gerçekleştirilirken, Mahkeme Genel Kurulu’ndaki üyelerde yerindelik denetimi

Yazının Devamı

Bitmeyen sorun: Kontrolsüz güç -1

31 Ekim 2020





“Özgürlük adaletin burnuna kancayı takmış.” *

Yazının Devamı

Beethoven ve ırkçılık

24 Ekim 2020




Geçenlerde New York Post gazetesinde çıkan bir haberde ABD’deki klasik müzik dünyasında yeni gelişen bir bakış açısından bahsediliyor. Bu haber çıkmadan önce bir arkadaşım, kıymeti kendinden menkul bir YouTuber’ın, sözde araştırmasını yolladı. Bu “anchorman” özentisi, ten rengi beyaz olmayan müzikologları toplamış, klasik müziğin ne kadar ırkçı ve 18’inci yüzyıldaki beyaz Avrupa’nın elitizminden ibaret olduğunu anlatmış. Beethoven’ın 250’inci yaşını böyle kutlamaya karar vermişler. Geçen yazımda bahsettiğim büyüklük kompleksinin kültürleri nasıl küçülttüğüne iyi bir örnek.

ABD, Batı’nın da Batı’sında, gelişmişliğin de ötesinde bir gelişmişlik olarak satılıyor dünyaya. Bilim ve sanatta dünyanın en üstünü olduğunu tescil etmek için dünyanın en iyilerine sapkınlık boyutunda paralar saçıp onları ABD’li yapıyor. Dünyaya hükmetmek için halkın vergileriyle oluşan bütçesinin yaklaşık yüzde 60’ını

Yazının Devamı