21 Mayıs 1864 (1)

21 Mayıs 2021

Prof. Dr Cengiz Kuday - Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı

Toplumların hepsinin tarihinde savaşlar, acılar, başarılar vardır. Tarih ve toplum bilincine sahip halklar bu olayları unutmazlar. Başarılarını, sevinçlerini ve kahramanlıklarını değişik şekilde bazen şarkı, bazen şiir, kitaplar ve filmler ile bir sonraki kuşaklara naklederler.

18 ve 19. yüzyıllarda süren Kafkas savaşları biz Çerkeslerin ulusal varlığımızı da yok olma sınırına getirmiştir.

Kafkas Savaşı 1829 yılı sularında özellikle Kuban yöresinde başlatılmıştır.

Savaş, Rusya ile Osmanlı devleti arasında imzalanan 1829 tarihli Edirne Antlaşması sonrası şiddetlenmiştir. Edirne Antlaşması’nın 4. maddesine göre, Adige toprağı/Çerkesya Rusya’ya verilmiştir.

Bu hukuk yönünden yanlıştır. Çünkü Çerkesler Osmanlı devletine bağlı değildi. Rusya’ya da bağlı değildi ve bağlanmak istemiyordu.

1830 yılında çarın orduları ülkemize girdiler ve kanımızı akıtmaya başladılar.

Ulus bu acımasız düşmana karşı kahramanca direndi. Çar imparatorluğu ve onun sınırsız güçleri karşısında vatanını koruyan savaşçılar

Yazının Devamı

İSRAİL’İN BİTMEYEN ZULMÜ

17 Mayıs 2021

İsmail Özcan - Eğitimci Yazar

İsrail devletinin kurulduğu 1948’den bu yana Filistinlilere uyguladığı zulüm ve barbarlık hiç ara vermeden devam ediyor. Şimdiye kadar sayısızca zirve yapan bu zulüm 2021 yılı Ramazanının son günlerinde bir defa daha zirve yaptı. Her zaman olduğu gibi yine hiç ayrım yapmadan kadın, çocuk, yaşlı bütün Filistinliler bu zulme, bu barbarlığa hedef oldular. Ramazan bayramının 1. gününün akşamında İsrail’in hava saldırılarında 24’ü çocuk olmak üzere 107 Filistinli hayatını kaybetmişti. 400’den fazla da yaralı vardı. Mescid-i Aksa çevresinde İsrail asker ve polisinin müdahalesinde yaralanaların sayısı ise 1000’i aşıyordu.

Nereden bakılırsa bakılsın şu anda dünyanın en mağdur ve en mazlum halkı Filistin halkıdır. Kendi öz topraklarında paryalardan bile daha feci muamelelere, görülmemiş aşağılamalara maruz kalıyorlar. Bu dünyada her şey için bir
son olabiliyor; ama İsrail zulmü için bir son olmuyor. Yaklaşık
5 milyon Filistin halkı 73 yıldan beri bu zulüm altında inim inim inliyor. Temsili

Yazının Devamı

Dünün kurbanları nasıl oluyor da bugünün cellatları olabiliyor?

16 Mayıs 2021

Bülent Akarcalı

Batı ve Museviler

Musevi toplumu, insanlık tarihinde ve özellikle bugünkü Batı toplumunun kökenini oluşturan Roma İmparatorluğu ve onu takip eden Hıristiyanlık döneminde, ABD dahil, Portekiz’den Rusya’sına kadar, tüm batı ülkelerinde, en çok zulme uğramış, dışlanmış, sürülmüş, katledilmiş ve sonunda soykırıma uğramış toplumlardan biridir.

Kudüs’ün 1099’da Katolik Haçlı orduları tarafından fethinde Müslümanlarla birlikte kılıçtan geçirilerek aynı sonu paylaşmışlardır.

Müslüman Kudüs

Batı’nın, Musevi zulmü milattan önce 63 yılında Roma İmparatorluğu’nun Kudüs’ü ele geçirmesiyle başlamış, dönem dönem Bizans ile devam ederek milattan sonra 638’de Hazreti Ömer’in Kudüs’ü fethine kadar sürmüştür.

Bu tarihten, Haçlı seferleriyle başlayan, katliam ve zulüm yılının esas başlangıcı olan 1099’a kadar tam 461 yıl İslam devletleri yönetiminde olan Kudüs’te huzur içinde yaşayıp gelişmişlerdir.

Kudüs,1

Yazının Devamı

Survivor sporu

16 Mayıs 2021

AYBARS KUDAY - aybarskuday@yahoo.com

Türkiye’de maçların, spor programlarının, özellikle futbolun bu kadar çok ilgi görmesinin sebebini yukarıda görmüş olduğunuz başlıkla özetleyebiliriz. Aslında sporun güzelliği estetik goller veya hareketler veya rekabet odaklı değil. Çoğunlukla magazin odaklı. Bu konuyu bir örnekle çeşitlendirelim. Bir ara bu sektöre çok yakın çalışma şansım olmuştu. O dönemin reytinglerine göre Türkiye’de en çok seyredilen televizyon programı Survivor’dı. Hatta daha da ilginci; ikinci sırada da Survivor yarışmasının tekrarı yer alıyordu. Yarışma içindeki sportif aktiviteler, çemberin içinden hızlı geçmek, top vb. gibi bir şey atarak hedefleri devirmek, toplarla bir takım beceri vb. yarışmalardan çok izleyicilerin ilgisini genelde entrika ve tartışma gibi konular çekiyor; Ahmet Mehmet’e şöyle dedi, Ayşe Fatma’ya öyle bir şey yaptı ki, Hasan Hüseyin’e haddini bildirdi. Şu bunun adamı, bu ötekinin adamı o yüzden bu ötekini eleyecek vb. İzleyicilerin

Yazının Devamı

Başarısız sonuçlar da değerlidir

16 Mayıs 2021

Mete Veyisoğlu - mete.vey@yandex.com

"Türk gibi başla, Alman gibi bitir” sözünü duymuşsunuzdur. Toplumsal kültürümüz iddialı başlangıçları sever. En popüler örnekleri spor dünyasında görebiliriz: Yeni bir teknik direktör veya sporcu transfer edildiğinde, cafcaflı imza törenleri düzenlenir, ‘uzun vadeli bir proje’ mesajı verilir. Kişisel dünyamızdan örnekler olarak yeni alınan iş-yatırım kararlarını veya yeni başlanan diyet-egzersiz programlarını düşünebiliriz. Tüm bu başlangıçlarda inanç ve iddialı sözler vardır. Peki neden “Türk gibi bitir" denmez?

Toplumsal kültürümüz, iddialı başlangıçları sevdiği kadar, ne yazık ki erken caymalara da sıcak bakıyor: Yeni başlayan süreçlerin sadece olumsuz yanlarına odaklanıyoruz ve ilk yaşanan aksaklıkta tüm sürecin de başarısız olacağını varsayıyoruz. Bu varsayımın yarattığı motivasyon eksikliği, kendini doğrulayan bir kehanet gibi, sürecin gerçekten başarısızlıkla sonuçlanmasına sebep olabiliyor.

Bozuk saat dahi günde iki

Yazının Devamı

Türk milleti sizleri hiç unutmayacak

16 Mayıs 2021

Mustafa Kemal Ulusu - kulusu@hotmail.com

Bundan tam 102 sene evvel, 16 Mayıs 1919 günü sabah erken saatlerde Galata rıhtımında coşkulu bir kalabalık vardır.

Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı Samsun’a götürecek olan Bandırma vapurunda paşaya refakat edecek askerler ve sivil personelin eşleri ve dostları onları yolcu etmeye gelmişler vedalaşıyorlar hatta helalleşiyorlardı, çok tehlikeli bir yolculuğa çıkılmaktaydı, zira gidip dönmemekte vardı.

İşte bu kalabalık içinde, Bandırma vapurunun 1. Kamarotu rahmetli dedeciğim Hacı Tevfik kaptanı yolcu etmeye gelen eşi,  rahmetli babaanneciğim Şükriye hanımla,14yaşında oğlu rahmetli babacığım Nuri de vardı.

Küçük Nuri çok okuyan ve  işgalinden çok etkilenen bir çocuktu, babasına ısrarla kendisini Paşa ile tanıştırmasını isteyince dedeciğim dayanamaz ve rıhtımdan bir sandala binerek vapura giderler.

Paşa kamarasında istirahattedir. Dedem kapısı tıklatır ve giriş için müsaade ister ve içerden ‘gir’ komutu gelince babamla kamaraya girerler.

Paşa kamarasında yarı yatar vaziyettedir, onları görünce hemen

Yazının Devamı

Mescid-i Aksa’ya İsrail saldırısı

11 Mayıs 2021

Hikmet Sami TÜRK / Adalet eski Bakanı - İsrail polisinin 7 Mayıs gecesi Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya yaptığı baskında 200 Filistinli Müslüman yaralandı.

Sözcük anlamıyla Mekke’ye göre ‘en uzaktaki cami’ anlamına gelen Mescid-i Aksa, VI. yüzyılda  Bizans İmparatoru I. İustinanos tarafından Kudüs’te bazilika olarak yaptırılan, şehri 638’de fetheden ikinci  halife Hz. Ömer tarafından camiye dönüştürülen, VIII. yüzyılın başlarında Emevî halifesi I. Velid tarafından büyük bir onarımla yenilenen, iki kez depremden zarar gören, Abbasîler ve Fatımîler tarafından onarılan, XI. yüzyılda Haçlıların eline geçince saray hâline getirilen, 1187’de şehri geri alan Salâhaddin Eyyübî  tarafından yenilenerek, mozaiklerle bezenerek ve mihrabı mermerle kaplanarak tekrar camiye dönüştürülen, Memlûkler zamanında çeşitli onarımlar gören, Osmanlı İmparatorluğu döneminde bazı onarımlarla cami olarak kullanılmaya devam eden, 1923’te

Yazının Devamı

Türk futbolundaki yabancılar

9 Mayıs 2021

Mustafa Kemal Ulusu / kulusu@hotmail.com -  Türk futbolunun şu anda en büyük sorunu alt yapısının tamamen bitmesi ve yerini çoğu çok vasıfsız, sakat ve yaşlı yabancı futbolcuların almasıdır. Beşiktaş’ımız başta olmak üzere, Galatasaray, Fenerbahçe ve bir çok takımımız, zaman zaman 8-9-10 hatta 11 yabancıyla sahaya çıkmaktalar. Ben dahil futbolseverlerin ve taraftarların çoğu takım kadrolarını sayamıyor. Hatta bazen çok kalitesiz geçen maçları izlemiyoruz.

Ayrıca bu yabancılar en ufak bir anlaşmazlıkta UEFA’ya gidiyor ve kulüplerimiz büyük tazminatlar ödemeye mahkum ediliyor. Tüm bunların yanında disiplinsiz hareketleri affedilecek gibi değil. En son Erzurumsporlu Gomez’in hocası Yılmaz Vural‘ın  oyuna girme talimatını geri çevirmesi tam bir skandaldır.

O kadar prensip sahibiysen sahaya çıkmadan tavrını koysana, hayır onun esas maksadı sahaya çıkıp tüm medya önünde hocasını ve yönetimi provoke edip küçük düşürmek. Bunun örneklerini daha evvel de çok

Yazının Devamı