DOĞAYLA BARIŞIK YAŞAMAK

2 Aralık 2010

Sağlığı ve huzuru bazen küçük bir yabani kuşun arkadaşlığında bulabilirsiniz...

Çocukluğum, babamızın mesleğinden dolayı orman fidanlıklarındaki lojmanlarda geçti, ağaçların ve kuşların arasında. Ama üzülerek söyleyebilirim o dönemlerde, ne ağaçları tanıyabildim ne de kuşları tanıyabildim. Bazen yaşamın yükü ve acıları daha çocukken sırtınıza biner. Küçük omuzlarınız bunu taşımakta güçlük çeker.
Yıllar, yıllar ve de yıllar geçer. Zaman içinde, bedeninizin size nasıl yükler taşıttığını fark edersiniz, hastalıklarla ve onları hatırlatan organlarınız kendini göstermeye başlar. Hele hekimseniz bu organlarla ilgili kaygılarınız daha fazla olur çünkü çoğu sorunun bilincindesinizdir. O organlar eksikliklerini ya da hastalıklarını size tanıştırmayı çok iyi bilir. Sosyal yaşamdaki kaygılarınız ve sorunlarınız da buna eklenince bazen yaşamdaki güzel şeyleri göremeyebilirsiniz. Hayat, yaşadığınız şehrin gürültüsüyle ve getirdiği sorunlarla akıp gider. Bir de dönüp bakarsınız ki yıllar geçmiş ve siz yaşamın büyük bölümünü ıskalamışsınız... Renkli hatta rengarek günlerden gri günlere gelmişsiniz. Hatta sağlığınız bile grileşmiş, hipertansiyonla, diyabetle tanışmışsınızdır.

Yazının Devamı

REHABiLiTASYON SÜRECiNDE KARŞILAŞILAN RUHSAL SORUNLAR

25 Kasım 2010

Uzun yıllar psikolojik faktörlerin fiziki bir takım hastalıkları doğurduğuna inanılmıştır. Değişik yerlerde hipertansiyon, kolit hatta kanser tamamen psikolojik travmalar sonucunda var olduğuna inanılmış hastalıklardır. Çağdaş tıpta bu görüş terk edilmiş ve psikolojik faktörlerin genetik, çevresel ve başka etkilerle ortaya çıkabildiği kabul görmüş, psikolojik etkilerin de bunları olumlu ya da olumsuz etkilediği tespit edilmiştir.

Psikolojik faktörlerin rolüBu konunun tartışıldığı her yerde Tip A davranışı öne çıkar. Bu davranış biçiminde hınç, rekabete yönelim, başarı hırsı, kişinin telaşı belirgindir. Bu özellikleri olan kişilerde ek olarak hipertansiyon, sigara içme ve şeker hastalığının eklenmesi geçirilmekte olan hastalığı olumsuz yönde etkiler. Bu özeliklerin rehabilitasyon sürecinde sorun çıkardığı en belirgin hastalık kalpte oluşan ‘miyokard enfarktüsü’dür. Tip A davranışı özeliklerinin bu hastalığı olumsuz yönde etkilediği kesindir.
Araştırmalar stres ve matemin ardından yakın akrabalar arasında artmış olan ölüm oranını işaret etmekle birlikte buradaki olay da tam olarak anlaşılmamıştır. Benzer bir belirsizlik kanser ile depresyon arasında da vardır.

Yazının Devamı

BACAKLARINIZIN DERMANI YOKSA, DiKKAT!

11 Kasım 2010

Bel fıtığı romatizma ağrısıyla karıştırılıyor. Hastanın bel, bacak veya kalçasındaki ağrılar sabah yataktan kalktığı zaman fazlaysa bu ağrının 'romatizmal' olma ihtimali yüksektir. Romatizmal ağrılar sabah şiddetlidir, ancak gün içinde hareketle geçer.
Ağrı hareket halindeyken artıyorsa iskelet sistemine aittir. Ağrı hareketsizken de devam ediyorsa iç organlara aittir.
- Eğer bel çevresindeki ağrı basit ağrı kesiciler alındıktan sonra geçmiyorsa,
- Ağrı kalçaya ve bacaklara yayılıyorsa,
- Bacakta ve bel bölgesinde uyuşukluk varsa,
- Sağ kalça ile sol kalça arasında ya da sağ bacakla sol bacak arasında his farkı varsa,
- Bacağın belirli yerlerinde 'hissizlik' meydana geliyorsa,

Yazının Devamı

AFFETMEYİ ÖĞRENiN

4 Kasım 2010

Sağlığınız için birbirinizi hoş görmeyi ve affetmeyi öğrenin. Kavga, fiziksel ve ruhsal olarak birçok sorunları beraberinde getirir. Kendi sağlığınızı, karşınızdakinin sağlığını ve toplumsal sağlığı düşünüyorsanız öfke ve kavgadan uzak durun. Çünkü bu kısa yaşamda barışmaya vaktiniz kalmayabilir.
Son günlerde izliyorum; toplumun önündeki insanlar bazen bir meltem rüzgarı gibi gelip geçen barış mesajları veriyor. Bu da toplumu çok olumlu bir şekilde hatta insanların sağlığını dahi etkilemekte. Bir ailede anne ve babanın mutlu görünmesinin çocukları nasıl pozitif etkilediğini düşünün. İçinde sorun yaşayan ailelerde bu olmayabiliyor. Ve bu insanlar ruh sağlığı sorunları yaşayabiliyor. Bu gerginlik de genel sağlığı etkileyebiliyor. Birçok hastalığın kaynağının da stres ve gerilim olduğunu varsayarsak sorunlar bedenleri esir alıyor...
Duyarlı bir insansanız her gün basında okuduğunuz, televizyonlarda izlediğiniz ve çevrenizde yaşanan acı olaylardan etkilenmemeniz mümkün mü?



Dert ve keder size arkadaş olmasın
Bu kadar acının, hastalıkların, haksızlıkların ve ölümün yaşandığı bu dünyada tebessümler dudaklardan uçup gider, dert ve keder size arkadaş olur. Halbuki çevremizde ve

Yazının Devamı

BEYiN FELÇLi ÇOCUKLARIN REHABiLiTASYONU

28 Ekim 2010

Beyin felci, doğum sırasında ya da sonrasında gelişen bir merkez sinir sistemi hastalığıdır. Genetik, annenin gebelik sırasında geçirdiği hastalıklar, fetusun beyin gelişimindeki bozukluklar ve kan uyuşmazlıkları nedenleri arasındadır.
Doğumun erken ya da geç sonlanması, çocuğun oksijensiz kalması da beyin felcine yol açar.
Çocuğun ilk aylarda geçirdiği ateşli hastalıklar, kafa üstü düşmeler de sebep olabilir. Hastalık ilerleyici özellik taşımaz. Fakat vücudun gelişmesi, üzüntüler, korku ve sevinçler hastalık üzerinde önemli etkiler yapabilir. Rehabilitasyon çalışmalarını gerektiren beyin felci vakaları sık görülür. Bu kişilerin tedavileri, bakımları, eğitimleri dikkatlice yapılmalıdır.

Tedavi nasıl belirlenir?Rehabilitasyona sakatlığın nerelerde yerleştiğini ve önemini saptamakla başlanır. Bunun için de ayrıntılı bir hastalık hikayesi alınır. Çocuğun oturmaya, emeklemeye, yürümeye, ellerini kullanmaya ve konuşmaya ne zaman başladığı araştırılır.
Kulak, göz ve vücudun değişik bölgelerindeki kasların çalışmalarındaki eksiklikler ve çocuğun ruhsal yapısındaki düzensizlikler psikolojik testlerden yararlanarak incelenir. Gerektiğinde de laboratuvar incelemeleri yapılır.

Yazının Devamı

KALP HASTALIKLARI VE REHABiLiTASYON

24 Ekim 2010

Kalp hastalarının rehabilitas-yonunda amaç, hasta psikolojisini ve vücut sağlığını mümkün olduğu kadar iyi seviyede tutmaktır

Kalbi besleyen arterlerle ilgili sorunları olanlar, kalp kapağı hastaları ve doğuştan kalp rahatsızlığına sahip kişiler, rehabilitasyondan yararlanabilir. Rehabilitasyon çalışmalarına akut hastalık dönemi geçtikten sonra başlanır ve hasta fayda görüyorsa devam edilir.

Moralin önemiÖnce hastanın sağlığını bozan sebeplerin ortadan kaldırılmasına çalışılmalıdır. Kuşkusuz bazı kalp hastalıklarını kısa sürede tedavi edebilmek ve bu hastalığın getirdiği sorunlardan kaçınmak mümkün değildir. Ayrıca uzun ve ağır geçirilen bir kalp hastalığının insan psikolojisinde bırakacağı izleri de unutmamak gerekir.
Hastaların durumları hakkında yakın çevrelerine bilgi verilebilir. Hasta ve yakınlarıyla konuşurken eski yaşantılarına dönebilecekleri umudu verilmelidir çünkü üzüntü, korku ve stres kalbin fonksiyonlarını etkiler. Hastalığın yeni oluştuğu dönemde uzun süren yatak istirahatlerinin ve hareketsizliğin hasta psikolojisi üzerinde önemli etkileri vardır.

Yatağa bağlanmasınHareketsiz yatan hastada, solunum sistemi etkilenir. Akciğerlerde kan dolaşımı

Yazının Devamı

iLAÇ KULLANIRKEN BiR KEZ DAHA DÜŞÜNÜN

14 Ekim 2010

Sıradan bir ağrı kesiciyle giderilebilecek ağrılarda güçlü bir antienflamatuar kullanmak sık yapılan yanlışlardan biri


Sağlıklı yaşamla ilgili sorumluluklarınızı kısaca hatırlatmak istiyorum; antienflamatuar kullanımına dikkat edilmeli. İlaçları çoğu kez eş-dost tavsiyeleriyle kullandığımız için basit ağrılarda sıradan bir ağrı kesiciyle düzelebilecek sorunlarda insanımız antienflamatuar veya antiromatizmal ilaçları ağrı kesiciler olarak kullanmakta ve yeri geldiğinde bu ilaçları diğer insanlara önerebilmektedir.

Mide kanaması yapabilir
Çoğu kez hastalarımıza ağrı kesici olarak ne kullandıklarını sorduğumuzda bize çok güçlü bir antienflamatuarın ismini veriyor. Halbuki antienflamatuar veya antiromatizmal ilaçlar o bölgede şayet oluşmuşsa ödemi gidererek dolaylı olarak ağrıya etki eder. Özellikle mide ve bağırsak kanamaları gibi yanlarında çok büyük riskler taşıyarak. Örneğin, belli bir yaşın üzerinde kalp ve damar hastalıkları olan ve kan sulandırıcı herhangi bir ilaç kullanan kişi, kanamaya meyillidir. Hele bir de kanama ve pıhtılaşma değerlerini kontrol ettirmiyorsa aldığı bir antienflamatuar- antiromatizmal ilaçla hangi kanama sorunlarını yaşayacağını bilemez. Bu konuda

Yazının Devamı

DOĞRU MESAJLAR VERMEK

7 Ekim 2010

Sanatçılar topluma mesaj verirken çok dikkatli olmalılar, özellikle sağlık konularında. Geçenlerde televizyonda rastladığım sağlık programında konuşan bir sanatçımız bu yazıyı yazmama neden oldu


Toplumumuz sağlık gibi ciddi bir konuda eş, dost, komşu tavsiyeleriyle hareket ettiği için bu sanatçının önerisini de ciddiye alabilir. “Bel fıtığından ameliyat olmalı mı, olmamalı mı?” konusu tartışılıyordu. Konunun uzmanı olarak müdahale etmek istedim.
Bel ve boyun fıtığı konusunda uzun zamandan beri sizlerle paylaştığım gibi, bu hastaların yüzde 99’unun fizik tedavi ve rehabilitasyon programlarıyla düzelme şansı var. Bir sorun fizik tedaviyle düzelebiliyorsa, sizi dinleyen insanlara yapacağınız önerilerde dikkatli olmanız gerekir.

Sosyal sorumluluk

Yazının Devamı