Hem sağlığa hem gezegene fayda

3 Ocak 2021

 

Hoş geldin 2021! Yeni yılın ilk günleri sizin için nasıl geçiyor? Benim için yeni yıl, yaklaşık 15 senedir farklı bir heyecanla geliyor; İyi Yaşam Günlüğü... Fakat bu sene diğerlerinden biraz daha farklı. Çünkü 15 yıl sonra “İyi Yaşam Günlüğü”müz, “Sürdürülebilir Yaşam Günlüğü” olarak hayatına devam ediyor.

2021 yılından beklentimi, sağlıklı insan ve sağlıklı gezegen arasındaki bağın herkes tarafından anlaşılması olarak belirtmiştim. Uzun zamandır “toprak hasta, hava hasta, su hasta yani gezegen hasta” diyorum. Gezegeni iyileştirmeden bizlerin de iyi olamayacağını belirtiyorum. Doğal kaynaklarımız azalıyor, kirleniyor ve zarar görüyor. Varlığımızı kesintisiz devam ettirmek istiyorsak “sürdürülebilir” bir bakış açısını her alanda odağımıza almamız gerekiyor.

Geride bıraktığımız yıl boyunca tüm dünya salgınla mücadele ederken hem kendi sağlığımızı hem de gezegenimizin sağlığını korumanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. İşte bu sebeple günlük

Yazının Devamı

HOŞ GELDİN 2021

30 Aralık 2020

Yarın büyük bir heyecan ve umutla yeni bir yıla merhaba diyeceğiz. 2020 yılı, dünyanın dört bir yanındaki birçok insan için zorluklar ve değişimler getirdi, günlük alışkanlıklarımız ve davranışlarımız önemli ölçüde değişti. Geride bıraktığımız sene boyunca tüm dünya olarak salgınla mücadele ederken, hem kendi hem de gezegenimizin sağlığını korumanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. Unutmayın, bizler doğanın sahibi değil, bir parçasıyız. Doğanın bize ihtiyacı yok, ama bizim yaşamak için doğaya ihtiyacımız var.

Dilerim bu yeni yıl, sağlığınız da dâhil olmak üzere her şekilde kendinizi iyileştirmek için yeni fırsatlar getirsin. Sağlıklı beslenme ve egzersiz eminim ki yeni yıl listenizde yerini alıyordur. Peki ya hayatınızdaki mutluluk ve huzur? Bu yıl, kendinizi daha çok sevin. ‘’Yeni yıl yeni siz’’ düşüncesiyle yola çıkın. 2021 yılı, doğayla uyumlu yaşadığımız, huzurun eksik olmadığı, sağlıklı, mutlu ve güçlü hissettiğimiz bir yıl olur. Bunun için harekete geçin.

Bitkisel bazlı

Yazının Devamı

Propolisle bağışıklığa destek

27 Aralık 2020

Güçlü bir bağışıklık sistemi hayatın her döneminde önem taşıyor. Bağışıklığı desteklemek amacıyla propolisin bir kez daha altını çizmek istiyorum

Sizlere Kovid-19 sürecimde bağışıklık sistemim için ülkemizin zengin coğrafyasının ürünü Anadolu propolisi kullandığımdan bahsetmiştim; bu hafta Kovid-19 testim negatif çıktı, çok şükür hastalığı hafif atlatanlardanım. Tedavisi devam eden herkesin en kısa sürede sağlığına kavuşmasını diliyorum. Ben tüm takviyelerimi kullanmaya devam ediyorum; çünkü güçlü bir bağışıklık sistemi hayatın her döneminde önem taşıyor. Tabii ki beslenmesine dikkat eden biri olarak bu konuda en önemli faktörlerden birinin yediklerimiz ve içtiklerimiz olduğunu hatırlatayım ama bağışıklığı desteklemek amacıyla propolisin bir kez daha altını çizmek istiyorum.

Propolis nedir?

Propolis uzun yıllardır hayatımızda ama özellikle koronavirüs sebebiyle geçen yıl adından çok daha fazla bahsettirdi. Bağışıklık güçlendiren doğal besin takviyeleri denilince akla ilk gelenlerden

Yazının Devamı

ANTROPOSEN ÇAĞ

23 Aralık 2020

Yeni yılda herkesin dileği farklı. Sağlık, başarı, huzur gibi güzel dileklerimizin yanı sıra 2021 yılı için hepimizin ortak bir hedefi de olmalı. Doğayı korumak ve gezegene sahip çıkmak. Çünkü gezegen hastayken, doğa alarm veriyorken bizim de iyi olmamız mümkün değil. Pandemi döneminde bunu daha iyi anladığımızı düşünüyorum.

Son yıllarda birey beslenmesinin yanı sıra, odağıma gezegeni beslemeyi, gıdaya saygıyı aldığımı biliyorsunuz. Biyoçeşitlilik her geçen gün azalıyor. Bu da bireylerin sağlıklı beslenmek için iyi ve temiz gıdaya ulaşımının gittikçe zorlaştığı anlamına geliyor. Gezegene verdiğimiz zararları hesaba katarak gelişme yollarımızı yeniden tasarlamamız gerekiyor. 2021’in sağlıklı dünya ile sağlıklı insan arasındaki kopmaz bağı herkesin anladığı bir yıl olmasını diliyorum.

Antroposen çağ bize ne anlatıyor?

UNDP, 2020 Küresel İnsanı Gelişme Raporu’nu geçtiğimiz haftalarda yayımladı. İnsani Gelişme ve Antroposen başlıklı 2020 İnsani Gelişme Raporu, insan ile doğa arasındaki ilişkiyi yeniden dengeleme ve insan yaşamını kalıcı olarak

Yazının Devamı

D vitamini ve bağışıklık

20 Aralık 2020

Bağışıklık sisteminizin normal fonksiyonunun korunmasına yardımcı olan D vitamini, son dönemlerde en çok konuşulan vitaminler arasında ilk sıralarda geliyor

Geçen hafta Kovid-19 pozitif olduğumdan bahsetmiş ve bu süreçte nasıl beslendiğim, hangi takviyeleri kullandığım ile alakalı birçok sorunun cevabını da sizlerle paylaşmıştım. Koronavirüs hayatımıza girdiğinden beri birçok vitamin ve mineral de hastalığa karşı koruyucu olduğu veya tedaviyi kolaylaştırdığı düşüncesiyle gündemde olmaya devam ediyor. Ben de bugün koronavirüs süreci öncesinde de düzenli olarak kullandığım takviyelerimden biri olan D vitamininden ve vücudumuz için öneminden bir kez daha konuşalım istedim.

D vitamini bağışıklık sisteminizin normal fonksiyonunun korunmasına yardımcıdır. Bu nedenle de son dönemlerde en çok konuşulan vitaminler arasında ilk sıralarda geliyor. Aynı zamanda sağlıklı dişler ve kemikler için kalsiyum kadar gereklidir. D vitamini, kalsiyumun ve fosforun normal emilimine katkıda bulunur ve kan kalsiyum düzeyinde de rol oynar. Bununla birlikte D vitamininin

Yazının Devamı

Obezite tümör hücrelerini etkiliyor mu?

16 Aralık 2020

Obezitenin, Kovid-19 gibi bulaşıcı bir hastalık olmadığından fakat en az bu hastalık kadar tehlike oluşturduğundan daha önceki yazılarımda bahsetmiştim. Obezite, vücutta yarattığı olumsuz metabolik etkilerden dolayı birçok sağlık problemine yol açabiliyor. Etkilenen faktörlerden biri de kanser hücreleri. Obezite, birçok farklı kanser türü için hem riski artırabiliyor hem de hastalığın gidişatını olumsuz etkileyebiliyor, bu konuda çalışmalar yapılmaya devam ediyor. Ben de bu çalışmaları takip etmeye devam ediyorum ve yeni okuduğum bir araştırma sonucunu sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan yeni bir araştırma obez ve obez olmayanları karşılaştırarak yüksek yağlı bir diyetin bu konudaki olumsuz etkisini bir kez daha önümüze seriyor. Çalışmaya göre, yüksek yağlı beslenme obezlerde kanserli hücrelerin bağışıklık hücrelerine üstünlük sağlayarak bağışıklık fonksiyonunun baskılamasına neden oluyor. Bu durumun tümör büyümesini hızlandırmasına olanak sağladığı belirtiliyor.

Bağışıklık

Yazının Devamı

Kovid-19 süreci nasıl geçiyor?

13 Aralık 2020

Vücuttaki toksinlerin atılmasında yeterli sıvı alımı büyük rol oynuyor. Ben bu dönemde de her gün 2-2 buçuk litre suyumu içmeye özen gösteriyorum. Sıvı alımımı bol su ve bitki çaylarıyla destekliyorum

Son günlerde ülke genelinde vaka sayıları giderek arttı, haliyle etrafımızdaki Kovid-19 çemberi daraldı. Ben de geçtiğimiz hafta yaptırdığım test sonucu Kovid-19 pozitif olduğumu öğrendim. Karantina sürecini hafif semptomlarla atlatıyorum, evde izolasyonu sağlayarak ve dinlenerek geçiriyorum. Bu süreçte bana nasıl beslendiğim hangi takviyeleri kullandığımla alakalı hem sosyal medyadan hem de yakın çevremden pek çok soru geldi ve gelmeye devam ediyor. Beslenme planımda nelere dikkat ettiğim, nelerden kaçındığım sorular arasında. Ben de bu soruların cevaplarını kendi deneyimlerimle sizlere aktarmak istiyorum.

Doğru takviye ve  bilinçli ilaç kullanımı

Bu virüsü henüz tam olarak tanımıyoruz, her gün yeni araştırmalar yayımlanıyor. Bu nedenle otoritelerin son önerilerini takip etmek önem taşıyor. Ben de bu

Yazının Devamı

HEM KALBİNİZ HEM DE DOĞA İÇİN

9 Aralık 2020

Kırmızı etin sebzeler eve baklagillere oranla doğaya maliyetinin çok daha yüksek olduğunu daha önceki yazılarımda birçok kez anlattım. Bunun yanında bir de sağlığınıza maliyeti yüksek olmasın istiyorsanız bu yazıyı okumanızda fayda var.

Yapılan çoğu çalışmada fazla miktarda kırmızı et tüketimi ve işlenmiş etlerin kalp hastalığı riskini artıracağı belirtiliyordu. Kırmızı et aslında bu etkisini kötü kolesterol olarak bilinen LDL kolesterol seviyeleri üzerinden gösteriyor ve damar sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebiliyor.

Yeni okuduğum bir çalışmada, kırmızı et ve kalp hastalığı riski bir kez daha incelenmiş ve kırmızı et yerine diğer protein kaynaklarını kullanarak bir çalışma gerçekleştirilmiş. 

BMJ’de bu ay yayımlanan araştırmaya göre kırmızı etin kuru baklagil veya yağlı tohum gibi besinlerle değiştirilmesinin azalmış koroner kalp hastalığı (KKH) riskiyle ilişkili olabileceği vurgulanıyor. Çalışmada ilgimi çeken oranları sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Araştırmacılar, gün içinde tüketilen her porsiyon kırmızı etin % 12 daha yüksek kalp

Yazının Devamı