Kırmızı etin sebzeler eve baklagillere oranla doğaya maliyetinin çok daha yüksek olduğunu daha önceki yazılarımda birçok kez anlattım. Bunun yanında bir de sağlığınıza maliyeti yüksek olmasın istiyorsanız bu yazıyı okumanızda fayda var.
Yapılan çoğu çalışmada fazla miktarda kırmızı et tüketimi ve işlenmiş etlerin kalp hastalığı riskini artıracağı belirtiliyordu. Kırmızı et aslında bu etkisini kötü kolesterol olarak bilinen LDL kolesterol seviyeleri üzerinden gösteriyor ve damar sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebiliyor.
Yeni okuduğum bir çalışmada, kırmızı et ve kalp hastalığı riski bir kez daha incelenmiş ve kırmızı et yerine diğer protein kaynaklarını kullanarak bir çalışma gerçekleştirilmiş.
BMJ’de bu ay yayımlanan araştırmaya göre kırmızı etin kuru baklagil veya yağlı tohum gibi besinlerle değiştirilmesinin azalmış koroner kalp hastalığı (KKH) riskiyle ilişkili olabileceği vurgulanıyor. Çalışmada ilgimi çeken oranları sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Araştırmacılar, gün içinde tüketilen her porsiyon kırmızı etin % 12 daha yüksek kalp hastalığı riskiyle ilişkili olduğunu bulmuşlar. Bu oran işlenmiş ette ise %15 olarak görülmüş.
Kırmızı etle karşılaştırıldığında, ceviz fındık gibi yağlı tohumlar ve fasulye, mercimek gibi protein kaynaklarının günde bir porsiyon tüketimi % 14 daha düşük kalp hastalığı riskiyle ilişkilendirilmiş.
Çalışma sonuçları ayrıca kırmızı eti tam tahıllar, süt ürünleri ve yumurtayla ikame etmenin riski azaltabileceğini söylüyor. Bu ilişki özellikle genç erkeklerde görülmüş; kırmızı et yumurtayla ikame edildiğinde kalp hastalığı riskinin %20 azaldığı bulunmuş. Bu bulgular aslında kırmızı et tüketimini sınırlandırmanın ve bitkisel protein kaynaklarıyla değiştirilmesinin sağlığa faydasını destekler nitelikte. Bir de doğaya faydasını konuşalım istiyorum.
Çevreye de katkı sağlamış oluyorsunuz
Kırmızı et tüketimini azaltmanın önemli çevresel faydaları olacağı sonucunu da birçok kez sizlerle paylaşmıştım. Hayvancılık üretiminden kaynaklanan emisyonların dünyanın insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının % 14.5’ini temsil ettiğini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Et yemeklerinizi günde bir öğünle sınırlandırmayı, uzun zamandır uyguladığım etsiz pazartesi gibi haftada bir gün et tüketmemeyi yaşam tarzınız haline getirebilirsiniz.
Nutrients’te yayımlanan bir çalışmaya göre Kovid-19 salgını sırasında tüketicinin kuru baklagillere ilgisinin arttığı görülmüş, bu sevindirici bir haber. Nohut, mercimek ve bezelye gibi baklagilleri içeren bir beslenme planının insan ve çevre sağlığına fayda sağlayacağını vurguluyor ve bu besinler hem uygun fiyatlı hem de besleyici olduklarının altı çizmek istiyorum. Baklagillerden çeşitli yemekler üretebilir, sera gazı emisyonlarını azaltabilir ve içerdikleri protein, lif ve vitaminlerle sağlığınıza olumlu yönde katkı sağlayabilirsiniz.
Neden kuru baklagillere daha çok önem vermelisiniz?
1. Baklagiller kolesterol içermez ve kardiyovasküler hastalık risklinin azaltılmasına katkıda bulunabilirler.
2. Bitkisel demir içerir.
3. Kalp sağlığını, sindirim sistemini ve kas fonksiyonunu destekleyen potasyum mineralini içerirler.
4. Sinir sistemi için anahtar rol oynayan ve hamilelik sırasında önemli olan folat içerirler.
5. Düşük glisemik indekse sahip besinlerdir ve kan şekeri ve insülin seviyelerini dengelemeye yardımcı olurlar.
6. Lif içerikleri yüksektir ve bu da sindirim sağlığınızı destekler.