Obezitenin, Kovid-19 gibi bulaşıcı bir hastalık olmadığından fakat en az bu hastalık kadar tehlike oluşturduğundan daha önceki yazılarımda bahsetmiştim. Obezite, vücutta yarattığı olumsuz metabolik etkilerden dolayı birçok sağlık problemine yol açabiliyor. Etkilenen faktörlerden biri de kanser hücreleri. Obezite, birçok farklı kanser türü için hem riski artırabiliyor hem de hastalığın gidişatını olumsuz etkileyebiliyor, bu konuda çalışmalar yapılmaya devam ediyor. Ben de bu çalışmaları takip etmeye devam ediyorum ve yeni okuduğum bir araştırma sonucunu sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan yeni bir araştırma obez ve obez olmayanları karşılaştırarak yüksek yağlı bir diyetin bu konudaki olumsuz etkisini bir kez daha önümüze seriyor. Çalışmaya göre, yüksek yağlı beslenme obezlerde kanserli hücrelerin bağışıklık hücrelerine üstünlük sağlayarak bağışıklık fonksiyonunun baskılamasına neden oluyor. Bu durumun tümör büyümesini hızlandırmasına olanak sağladığı belirtiliyor.
Bağışıklık sistemi denince akla ilk gelenlerden biri T hücreleridir. T hücrelerinin bağışıklık için mücadele ederler. Yani T hücreleri ile tümör hücreleri arasında metabolik bir savaş var diyebiliriz. Yine bu çalışmada araştırmacılar yüksek yağlı diyetin CD8 + T hücrelerinin anti-tümör aktivitesini ve genel olarak bağışıklık hücrelerinin yanıtını azalttığını söylüyor. Obezite, kanser ve tümör büyümesi arasındaki mekanizmanın ayrıntılı bir şekilde anlaşılması için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu biliyor olsak da yüksek yağlı diyetin bu süreci olumlu etkilemediğinin bir kez daha altını çizmekte fayda olduğunu düşünüyorum.
Ne kadar
yağ tüketmeliyiz?
Yağlar gün içinde almamız gereken üç makrobesin öğesinden biridir ve hatta öyle ki en çok enerji veren makrobesindir. Her zaman söylediğim gibi, yağsız bir diyet olmaz, doğru miktarda ve kalitede tüketildiklerinde vücut için birçok faydaları vardır. Türkiye’ye Özgü Beslenme Rehberi’ne göre, sağlıklı bireylerin günlük almaları gereken toplam enerjinin yaklaşık %30’u yağlardan gelmeli. Bu ne demek? Ortalama 2000 kalori alan bir bireyi düşünürsek, bu günde yaklaşık 66-67 gram yağ tüketiyor olması demek. Peki, hangi yağı, nasıl tüketmelisiniz?
En faydalı yağları unutmayın!
Beslenmenizde doymuş yağı azaltıp doymamış yağı artırın, bunun için şu listeye bir göz atın: Balık yağında, zeytinyağında, bitkisel yağlarda, fındık, badem, ceviz gibi yağlı tohumlarda, keten tohumu gibi besinlerde doymamış yağ bulunur.
Trans yağla ilgili yeni gelişme
Trans yağ, doymamış bir yağ türüdür. Diğer yağların aksine, trans yağ türleri kolesterol seviyelerini yükseltebiliyor ve kalp hastalığı riskini artırabiliyor. Trans yağlar hayvan vücudunda doğal olarak üretilebileceği gibi, endüstriyel yollarla da üretilebiliyor ve gıda sektörünün pek çok alanında kullanılıyor. Bunun sebebi ise kullanımlarının kolay olması, uzun süre bozulmamaları ve üretim maliyetinin daha düşük olması.
Bakanlığın hazırladığı yeni yönetmelik taslağına göre çikolata, bisküvi, cips gibi pek çok gıda maddesinin ambalajında yer alan “Trans yağ yoktur” ibaresi çıkartılıyor. Ayrıca etiketlerden de bu ibare kaldırılacak. Taslağın geçmesi halinde trans yağ kullanmayan üretici, bunu yazamayacak. Etikete “Trans yağ yoktur” diye yazıldığında tüketicide yanlış algı yaratabileceği düşünülüyor.
Türkiye’de trans yağ kullanımının yasak olmadığını, yeni yönetmelik taslağıyla da yasaklanmadığını hatırlatmakta fayda var. Trans yağ kullanımı ülkemizde yüzde 2 ile sınırlandırılmış durumda.
GÖRÜNMEYEN YAĞLARA DİKKAT!
Yağları genel olarak doymuş ve doymamış yağlar olarak ikiye ayırabiliriz. Kafa karıştırıcı gibi gelse de aslında öğrenmesi çok kolay. Oda ısısında sıvı halde bulunanlar genelde doymamış yağlar. Mesela ayçiçek, mısırözü, zeytinyağı, pamuk, fındık, kanola yağı gibi.
Doymuş yağlarsa genelde oda ısısında daha katı halde bulunurlar. Tereyağı ve margarinler gibi. Kırmızı et, salam gibi yağlı etler, krema ve tereyağı gibi süt ürünleri doymuş yağlardan oluşur. Vücuda alınan yağın genellikle yarısı yiyeceklerin bileşimindedir ve görünmez. Örneğin, süt, peynir ve et gibi gıdaların içindeki yağlar dışarıdan bakıldığında görünmez. Eğer az yağlı beslenmek istiyorsanız hayvansal ürünlerin az yağlı olanlarını tercih edin.