Yardım ekipleri ulaşana kadar acil ihtiyaçlarımızı saklayabileceğimiz deprem çantasına gıda açısından neler koyduğunuz da önemli.
Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz, bir Çukurovalı olarak derin bir endişe ve üzüntü içerisindeyim. Çaresizlik içimi öyle yakıyor ki… Komşu komşuya yardım edecek durumda değil! Arama kurtarma ekipleri her şehre, her enkaza bir an önce yetişmeye çalışıyor. Mucize haberlerine seviniyor, her geçen gün artan kayıplarla kahroluyoruz. Dayanışmayla bugünleri de atlatmak en büyük temennimiz. Bir diğer yandan deprem için uygun olan olmayan zeminleri bilmek, tedbir almak mümkünken, çürük, çatlak binaların varlığı doğanın değil bizim suçumuz. Sürdürülebilir kalkınma, ekonomik ve sosyal politikaların temelini oluştururken bu deprem bizi nasıl etkileyecek? İleriye dönük bir kent politikasından yoksun büyüyen kentler, afetler karşısında maalesef çaresiz kalıyor. 2030 yılında dünya nüfusunun yüzde 75’inden fazlasının
4 Şubat Dünya Kanser Günü’ydü. Her yıl 10 milyondan fazla insanın kanser yüzünden yaşamını yitirdiğini biliyor musunuz? Peki, ya kanser vakalarının üçte birinden fazlasının önlenebilir olduğunu? Uzmanlar 2030 yılına kadar kanser ölümlerinin 13 milyona kadar çıkacağını tahmin ediyor, tabii ki harekete geçmezsek!
Kanser oluşumuna karşı kalkan oluşturacak birçok etmen var. Risk faktörlerini azaltmak için daha sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek, ideal kiloyu korumak, fiziksel bakımdan aktif olmak ve beslenme düzenini değiştirmek çok değerli. Genetik önemli bir faktör olsa da, çevresel etmenler de büyük oranda bu hastalığı etkiliyor. Bunların başında sigara ve alkol kullanımı, enfeksiyonlar ve kötü beslenme alışkanlıkları geliyor. Beslenmenin ve beslenme alışkanlıklarının yüzde 25-30 oranında kanser oluşumuna etki gösterdiğini de hatırlatmak istiyorum. Peki, kanserle ilgili güncel raporlar neler söylüyor? Kanserden korunmak için beslenme düzenimizde nelere dikkat etmeliyiz? Gelin 5 adımda inceleyelim.
En
Ülke olarak soğuk ve bulutlu günler geçiriyoruz. Soğuk algınlığı, grip vakaları da artıyor. Bu durum bağışıklık sisteminizi nasıl etkiliyor? Yale Üniversite’sinden bir araştırmada hava soğudukça bağışıklık sisteminin yanıtının daha yavaş olduğu belirtiliyor. Çalışmada soğuk algınlığı virüsü ile farklı sıcaklıklarda enfekte olan bireylerin bağışıklık tepkileri incelenmiş. Sonuçlar soğuk havalarda virüsle mücadelenin sıcak havalara göre daha düşük olduğunu yönünde.
Bağışıklık sistemine destek için neler önerdiğim, hangi takviyeleri kullandığım ile alakalı birçok sorunun cevabını da sizlerle sık sık paylaşıyorum. Vitamin ve mineraller de hastalığa karşı koruyucu olduğu veya tedaviyi kolaylaştırdığı düşüncesiyle gündemde... Güneş yüzünü göstermezken güneş vitamini olarak da bilinen D vitamini ile ilgili güncel çalışmalar bakın ne söylüyor.
Düzenli kontrol şart
Bazı vitaminler vücut tarafından üretilebilirken bazı vitaminlerin dışarıdan desteklenmesi gerekir. Kış aylarında güneş ışınlarından
Hareketin azaldığı ve evde geçirilen vaktin arttığı kış aylarında sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme alışkanlıklarımızı kaybetmemek için neler yapmalıyız, birlikte hatırlayalım
Havaların soğuması, yiyecek seçimleriniz ve beslenme alışkanlıklarınızda değişiklikler yaratmış olabilir. Haklısınız; kış aylarında hareketin azalması ve evde geçirilen vaktin artmasıyla yeme düzeni değişebiliyor. Herkese uygun tek bir beslenme programı bulunmadığını, size en uygun olanının sürdürülebilir bir program olması gerektiğini her zaman söylüyorum. Kilo vermenin aç kalmakla özdeşleştiği dönemi kapatıp “sürdürülebilir beslenme” modellerinde çözüm aramak gerektiğinin altını çizmekte fayda var. Çünkü aslında sürdürülebilir yaşam tarzı ve beslenmeyi benimsediğinizde hem sağlıklı beslenebilir hem de hedeflediğiniz kiloyu ömür boyu korumuş oluyorsunuz.
Etkili kilo yönetimi
Örneğin IF (Intermittent fasting), yani “Aralıklı oruç” kavramını daha önce sıklıkla duymuş, hatta bu beslenme
Karlı havayı sevenlerden misiniz? Ülke genelinde bu hafta ve sonrasında sıcaklıkların düşmesi bekleniyor. Son yılların en kurak kış mevsimi yaşanırken İstanbul’da henüz beklenen kar yağışı olmadı. Yağmurun da kısa süreli olması, kuraklığın habercisi demek mümkün. Öyle ki Türkiye üç aylık kuraklık haritasına göre son 52 yılın en sıcak aralık ayını yaşadı. Avrupa’da da durum farklı değil.
Neyse ki uzmanlar İstanbul için kar ve yağmur müjdesini verdi. Ocak ayının sonuna gelirken yeniden kış geliyor. Dikkat, bu sert geçiş hastalıklara davetiye çıkarmasın! Bağışıklığımızı güçlendirmemiz şart. Kovid-19 mu, soğuk algınlığı mı karıştırılan bu dönemde üç kolay adımla bağışıklık sisteminizi desteklemeye ne dersiniz?
Burnunuzu sıcak tutun
Geçtiğimiz aylarda Allergy and Clinical Immunology dergisinde yayımlanan bir çalışma, sıcaklık değerlerinin düşmesinin burun içindeki savunma mekanizmasını bozarak savunma etkisini azalttığını belirtiyor. 2018 yılında yapılan bir başka çalışmada ise burundaki hücrelerin solunum yolu ile
Geçtiğimiz hafta yayımlanan bir araştırma, yaşlanmaya dair şimdiye dek bilinenlere meydan okuyan bulgulara ulaştı. Araştırmanın detaylarını nöroloji uzmanı sevgili Prof. Dr. Derya Uludüz ve genetik uzmanı Prof. Dr. Nesrin Erçelen’le konuştum.
Zamana meydan okumak her daim genç ve sağlıklı olmayı kim istemez? Yaşlanmayı mümkün olduğu kadar yavaşlatmak ve vücudun bir bütün olarak orantılı ve sağlıklı yaşlanmasını sağlamanın etkenlerinden bir tanesinin beslenme olduğunu biliyoruz. Bir beslenme uzmanı olarak bu konuda bir kez daha Akdeniz diyetinin altını çizeceğim. Lancet dergisinde yayımlanan bir çalışma, Akdeniz diyetinin hücre yaşlanmasını azaltmaya yardımcı olabileceğini bildiriyor. İngiliz Tıp dergisinde yer alan kapsamlı bir çalışma ise, Akdeniz Diyeti’ni uygulamanın hücre yaşlanmasını azaltmaya yardımcı olabileceğini belirtiyor. Çalışmada Akdeniz Diyeti’ni düzenli uygulayanların daha uzun telomerlere sahip olduğu bulgusuna rastlanmış. Telomerleri yaşla ilgili fikir edinebileceğimiz, kromozomların ucunda bulunan DNA tekrar dizinleri olarak tanımlayabilirim.
Sizce 2023 yılının en iyi diyeti ve bu diyetin en önemli adımları neler? US News & World Report her yıl en iyi beslenme uzmanlarından oluşan panelistler ile diyetleri 5 puan üzerinden değerlendiriyor.
Akdeniz diyeti bu yıl da aldığı 4.6 puanla birinciliğini koruyor. Bildiğiniz gibi bu diyet kronik hastalıkları önleyebiliyor ve sağlığa pek çok fayda sağlıyor. ‘Sağlıklı Beslenme için En İyi Diyet’, ‘Diyabet İçin En İyi Diyet’, ‘En İyi Bitki Bazlı Diyet’ seçilen Akdeniz Diyeti bu yıl eklenen iki başlıkta da zirvede: ‘En İyi Aile Dostu Diyet’ ve ‘Kemik ve Eklem Sağlığı İçin En İyi Diyet’.
Altı yıldır zirvedeki bu diyet modelinin yeni bir kavramla gündemde olduğunu hatırlatalım. Yeşil Akdeniz (Green Med) diyeti yeni bir terim olsa da çalışmaları giderek artıyor. Amaç kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerini diyetten çıkarıp, bitkisel proteinleri eklemek. Gelin sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme için bu önerileri 10 adımda inceleyelim.
10 ADIMDA YENİLİKLER
Geçtiğimiz hafta Metro Türkiye ile çok
Araştırmalar, erkeklerin kardiyovasküler hastalıklar, insülin direnci ve diyabet gibi obeziteyle ilişkili rahatsızlıkları geliştirme olasılığının kadınlara kıyasla daha yüksek olduğu gösteriyor. Erkeklerin beslenme konusunda biraz daha dikkatli olmaları gerekiyor
Obezitenin, psikolojik ve fizyolojik sorunlar ile ekonomik yükü giderek artan kronik bir hastalık olduğundan pek çok kez bahsettim. Koronavirüs gibi bulaşıcı bir hastalık olmasa da en az virüsler kadar tehlike oluşturabiliyor. Öyle ki koroner kalp hastalığı, yüksek tansiyon, diyabet, gut, bazı kanserler, karaciğer yağlanması, uyku apnesi, depresyon gibi birçok hastalığın altında yatan nedenlerden olabiliyor. Bu konuda daha fazla koruyucu sağlık hizmeti, halk sağlığı eğitimi, yaşam tarzı değişikliği ve uzman desteği çok önemli. Peki, obezitenin erkekler için daha büyük bir risk faktörü olabileceğini biliyor musunuz?
Farklı hücre yapıları
Obezitenin yaş, cinsiyet fark etmeksizin yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etkisi var. Ancak yeni yapılan bir çalışma, obezite durumunda erkeklerin kadınlara kıyasla daha