MAKARNA AŞKINA!

12 Mart 2017

Geçtiğimiz günlerde televizyonda rastladığım bir habere göre, Türkiye 2016 yılında kişi başı 8.5 kilogram makarna yiyerek dünyanın en çok makarna tüketen 10’uncu ülkesi olmuş. 2015’te kişi başına 7.4 kilogram olan makarna tüketimi, neredeyse bir kilo artmış.

Makarna; hazırlaması kolay, yemesi keyifli, maliyeti düşük, her yaş grubuna hitap eden ve geleneklerimizde de yeri olan bir besin. Ben de severek tükettiğimi ve danışanlarıma da tavsiye ettiğimi itiraf edeyim. Ama elbette her şey gibi makarna için de miktara, çeşide ve sıklığa dikkat etmek gerekiyor.

Kilo verme konusunda hiçbir besinin tek başına mucizevi bir etkisi olmadığı gibi, fazla kiloların sebebini de tek bir besine veya besin grubuna bağlamanın doğru olmadığını düşünüyorum. Ölçülü beslenme çerçevesinde sevdiğiniz besinlerden mahrum kalmadan kilo verebilir ya da verdiğiniz kiloları koruyabilirsiniz.

Durum buğdayından elde ediliyor

Sağlıklı beslenmeye dikkat ediyorsanız veya kilo vermeye çalışıyorsanız makarnadan korkmanıza gerek yok. Makarna, un ve sudan oluşmuyor, protein içeriği yüksek durum buğdayından elde ediliyor. Yani kan şekerini hızlı yükseltmiyor, tok tutuyor ve B grubu vitaminleri için iyi bir kaynak. Türkiye

Yazının Devamı

Kadınlar için 10 iyi yaşam önerisi

8 Mart 2017

Bir gün değil her gün önemli hayatımızda, ama madem bazı günlere özel anlam yükleniyor bunu fırsat görerek ben de biz kadınlar için
10 önemli iyi yaşam önerisi hazırladım. Yıllardır söylerim bazen gerçek bazen espri olsun diye, “Kadın olmak zor.” Niye mi? En azından beslenme ve kilo verme konusunda da kadın olmak, erkek olmaya göre daha zor diyebilirim. Dileğim tüm kadınların her gün değerli ve mutlu olması.

İyi yaşam ve sağlıklı beslenme, uzun süreli bir maraton ve önümüze birçok engel çıkabiliyor. Kadınların beslenme, davranış ve ihtiyaçları, ilk adet kanamasından itibaren değişiyor. Premenstrüel sendrom, gebeliğe hazırlık, hamilelik, emzirme dönemi, menopoz ve osteoporoz gibi dönemlerde de dikkatli olmak gerekiyor. Ama ne kadar zorluk olursa o kadar güçlü oluyoruz. Başaracağınızdan şüphem yok!

1. Kalsiyumu gözden geçirin: Kadınların, erkeklere göre osteoporoz riskleri daha yüksek. Üstelik kas sağlığını desteklemek için kalsiyum şart. Süt ve peynir, kalsiyum açısından ilk aklımıza gelenlerden olsa da, yeşil yapraklı sebzeleri ve yağlı tohumları da unutmamak gerek. Her gün düzenli olarak süt ve süt ürünleri grubunu tükettiğinizden emin olun ve çeşitliliğe de özen gösterin.

2.

Yazının Devamı

İNSÜLİN DİRENCİ

5 Mart 2017

İnsülin ve insülin direnci tanımlarını son zamanlarda çok sık duyuyor olabilirsiniz.

Özellikle kilo vermekte zorlanan bireylerde daha sık karşılaşılabilen bir durum olan insülin direnci, yapılan bir çalışmaya göre obez bireylerin neredeyse yüzde 70’inde görülüyor. Ayrıca obez çocukların ve gençlerin üçte birinin insülin direncine sahip olduğu düşünülüyor.

İnsülin, pankreas adlı organın salgıladığı bir hormondur. Ana rolü, kanda dolaşan şeker miktarını düzenlemektir.

Her ne kadar insülin kan şekerini düzenlemede rol alsa da, yağ ve protein metabolizmalarını da etkiler. Karbonhidrat içerikli bir yemek yediğimizde, kan dolaşımımızdaki kan şekeri miktarı artar.

Pankreastaki hücreler bu artışı fark eder ve kan dolaşımına insülin salgılar. Bu durum, kandaki şeker miktarının düşmesine yol açar ve onları ihtiyaç bulunan yerlere yerleştirir, yani ya kullanım için ya da depolamada kullanılırlar. Bu önemlidir, çünkü kanda yüksek miktarda şeker bulunması toksik etkilere, birçok farklı zarara hatta gözlem altına alınmazsa, ölüme bile sebep olabilir.

Hiperinsülinemi nedir?

Birçok neden yüzünden bazen hücreler insüline vermeleri gerektiği gibi cevap veremezler. Bir başka deyişle hücreler insüline karşı

Yazının Devamı

KIŞIN NEDEN KİLO ALIRIZ?

1 Mart 2017

Pek çok kişi kış aylarında kilo aldığından şikayetçi. Bahar aylarında hemen diyete başlayıp yaza fit girmek de eminim çoğunuzun planlarında vardır. Peki neden kış ayları çoğumuzun kilolarımızla özdeşleştirdiği bir mevsim? Gelin bu sorunu temelden çözelim, kışın neden kilo alınır inceleyelim ve önlem alalım.

1- Azalan hareket ve egzersiz

Kışın soğuk havayla birlikte evde geçirilen süre artıyor; açık hava yürüyüşleri, sosyallik azalabiliyor ve en önemlisi de egzersiz rafa kalkıyor. Aktif yaz aylarından sonra kışın bu sakin temposu, azalan hareketle beraber metabolizmanızı yavaşlatabilir. Yedikleriniz aynı bile olsa hareketinizin azalması, kilo almanıza sebep olabilir.

Ne yapabiliriz?:

Ne yapabiliriz?:

Güneşli saatleri değerlendirin ve açık havada yürüyüşler yapmaya özen gösterin. Kışın egzersiz yapmanın daha zor olduğunu biliyorum ama soğuk havada egzersiz daha fazla kalori yakmanızı sağlayacak unutmayın.

2- Az su tüketimi

Kış aylarında susama hissinin azalması sıvı alımını azaltabiliyor. Soğuk havada susamasanız bile yeterli sıvı almayı ihmal etmeyin. Sıvı tüketiminin azalması yorgunluk, halsizlik, dikkatsizlik ve baş ağrılarına sebep olmasının yanı sıra kilo almanızın nedeni de olabilir.

Yazının Devamı

D VİTAMİNİ ALMANIN YOLLARI

26 Şubat 2017

Kış aylarında güneş ışınlarından faydalanma süresi azaldığı için D vitamini eksikliği daha sık görülebiliyor. ‘Hormon mu, vitamin mi?’ tartışması devam eden bu maddeyi vitamin olarak kabul etsek de vücutta sentezlenebilmesi ve kandaki seviyesine göre sentezinin azalıp artması hormon olma özelliği taşıdığını gösteriyor.

D vitamini, kalsiyumla fosforun sindirim yollarında kullanımı ve emilimiyle özellikle çocuklarda büyüme için gereklidir. Kas zayıflığına karşı vücudu korur, kalp atışının düzenlenmesinde etkilidir, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, tiroit fonksiyonları ve normal kan pıhtılaşması için elzemdir. D vitamini, sindirim sisteminden kalsiyum emilimini artırır ve kemiklerde kalsiyum birikimine yardım eder. D vitaminin ön maddesi deri altında bulunur. Güneş ışınlarının etkisiyle D vitaminine dönüşür. Bu vitamin, kalsiyum ve fosforun bağırsakta emilimi ve vücutta kullanımı için gereklidir. Kuvvetli kemik ve dişler, vitaminin kalsiyumu buralara yerleştirmesiyle olur.

Nasıl sentezleniyor?

D vitamini yağda çözünür. Yaklaşık yüzde 80-90’ı deride ultraviyole ışınları sayesinde sentezlenir. Yüzde 10-20’si de besinler yoluyla alınır. Güneş ışınları yoluyla D vitamini sentezlemek

Yazının Devamı

KARACİĞER DOSTU 10 BESİN

22 Şubat 2017

Karaciğer yağlanması hem dünyada hem de ülkemizde oldukça yaygın bir sağlık sorunu. Türkiye’nin dörtte birinde görülen bu hastalık ilerlerse karaciğer iltihabı, siroz ve karaciğer kanseri gibi hastalıklara sebep olabiliyor.

Karaciğerin normal yağ içeriği yaklaşık yüzde 10’dur. Bu oranın daha fazla olmasıyla karaciğer yağlanması oluşur.

Karaciğer yağlanması, alkole bağlı ya da alkole bağlı olmayan olarak iki grupta incelenir. Alkola bağlı olmayan karaciğer yağlanması genellikle, obeziteyle başlar. Son çalışmalar, aşırı yağlı ve şekerli hazır yemek tüketiminin obezite ve karaciğer yağlanmasında artışa sebep olduğunu söylüyor.

Karaciğerimiz; protein, karbonhidrat, yağ, vitaminler, ilaçlar ve birtakım elementlerin vücutta işlem görebilmesini sağlamadan sorumlu olan organımızdır. Yenilenme özelliği vardır. Ancak bunu gerçekleştirebilmek için beslenmemizde bazı değişiklikler yapmak gerekir.

İşte karaciğerinize dost besinler;

1 Sağlıklı yağlar

Yüksek miktarda doymuş yağ içeren besinler, kızartma ve kavurma gibi pişirme yöntemleri enflamasyona sebep olarak karaciğerinizin işini zorlaştırabilir. Bunların yerine ızgara ya da fırında pişirme yöntemlerini tercih edebilirsiniz. Yüksek doymuş yağ içer

Yazının Devamı

YEMENİZ GEREKEN 5 KIŞ SEBZESİ

19 Şubat 2017

Sebze ve meyveleri mevsiminde yemek; rengarenk beslenerek her birinin içindeki faydalı bileşenlerinden yararlanmak, sağlıklı beslenmenin olmazsa olmazı. Meyve ve sebzeler, vitaminle mineral deposudur ve lif bakımından zengindir. Lif; sindirim sisteminizi korur, bağırsak kaslarını harekete geçirerek sindirime yardımcı olur, toksinlerin atılmasına kötü kolesterolün düşmesine katkı sağlar. Ayrıca antioksidan ve fitokimyasallar açısından da zengindir. İltihaplanmaların etkisini azaltırken, kardiyovasküler hastalıklar ve kanser riskini düşürebilir.

1-Ispanak

Ispanak; kalsiyum, folik asit, klorofil, lutein, A, C, ve K vitaminlerinden zengindir. Folik asit, hamilelerde bebeğin spina bifida denilen hastalıktan korunmasını sağlar ve ileri yaşlarda görülen Alzheimer riskini azaltır.

Bu sebze, içerdiği bileşiklerle yaşa bağlı görme fonksiyonlarındaki azalmayı önler, karaciğer ve mide kanserlerine karşı koruyucu rol oynar, menopozda kemik sağlığının korunmasına destek verir.

2-Lahana

Lahana, 100 gramında 24 kalori bulunduran bir sebzedir. Diyet lifi, manganez, folat, B6 vitamini ve potasyum içerir. Aynı zamanda A, B1, B2, C vitamini ve protein kaynağıdır. İçeriğindeki indol, bioflavanid,

Yazının Devamı

ÇOCUKLARA SEBZE SEVDİRMENİN YOLLARI

15 Şubat 2017

Rengarenk sebzeler doğanın bize en güzel ikramlarından olsa da birçok annenin yemek konusundaki en büyük sorunlarından biri. Çocuklara sebze sevdirmek ve yedirmek kolay olmayabilir. Özellikle de tat konusunda seçici bir çocuğunuz varsa, mutfakta yaratıcılık sınırlarını zorlayabilirsiniz. “Ona sebzeyi nasıl sevdirebilir ve yedirebilirim?” diyorsanız; işte bu yazım tam da sizin için!

Anne karnında işe başlayın

Bazı araştırmalar, çocukların damak zevklerinin anne karnındayken şekillenmeye başladığını söylüyor.

Hayvanlar üzerinde yapılan bir çalışmada Rosenkranz, hamile kemirgenlerin yeme alışkanlıklarının anne karnındayken başladığını ortaya koyuyor.

Araştırmalar, ayrıca lahana ve Brüksel lahanası gibi fenolik bileşik içeren besinleri tüketen hamile kadınların çocuklarının, bu besinleri ilk kez denediğinde onlara karşı daha fazla istekli olduğunu gösteriyor.

Rosenkranz’a göre, “Anne karnındaki bebek, dış dünya hakkında bilgileri alıyor. Bu yüzden, anneler çocukları doğmadan önce yedirmek istedikleri besinleri onlara aşılayabilir.”

Ek besine geçişe dikkat!

Yazının Devamı