Dilara Koçak

Her besinin kendine özel vitamin, mineral içeriği ve faydası var. Eminim siz de benim gibi, mutfakta besinleri karıştırıp yeni şeyler üretmeyi ve denemeyi seviyorsunuzdur.

İtiraf edeyim, mutfakta daha çok vakit geçirerek sizler için yaratıcı tarifler geliştirmeyi çok seviyorum ve sırf bu sebeple her hafta YouTube kanalımdan en az iki tarif veya bilgi videosu paylaşıyorum. YouTube’daki tariflerden en çok sevilenleri bugün sizlerle de paylaşmak istedim.

Avokadolu diyet puding (puding)

Malzemeler:

1 avokado

1 çorba kaşığı kakao

4-5 adet hurma

Diyabet, hem ülkemizde hem de dünya üzerinde en sık karşılaşılan metabolik hastalıklardan birisi. Son zamanlarda sosyal medya üzerinden de diyabetle ilgili çok soru gelince ben de hem bilgilerimizi tekrar hatırlayalım hem de son gelişmelere göz atalım istedim.

Vücudumuzun temel enerji gereksinimi için doğru karbonhidratlar gerekir. Glukoz, beyin ve diğer organlar için enerji kaynağıdır. Yalnız hücrelerin bu glukozu kullanabilmesi için insülin hormonuna ihtiyaç vardır. İnsülin hormonu pankreasta üretilir ve kandaki glukozu hücrelere götürür. Böylece kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olur.

Eğer insülin hormonu vücutta yeterli derecede bulunmazsa, glukozun hücrelerin içine girerek enerji olarak kullanımı da mümkün olmayacaktır. İnsülin yokluğundaysa kanda glukoz birikir. İşte bu olayın gerçekleşmesi diyabet yani kandaki şekerin yüksek olması olarak isimlendirilir.

Dost bakteriler: Probiyotikler

Emziren annelerin en büyük sorunlarından birisi de sütlerinin yetersiz olduğunu düşünmeleridir. Emziren annelerin birçoğu bir yandan doğum sonrası kilolarını vermeye çalışırken bir yandan da bebeklerini yeterince besleyemedikleri endişesini yaşarlar.

Sevgili anneler; doğumdan emzirmeye kadar her şey hormonlarınızın kontrolü altında. Unutmayın ki bu işin çok büyük bir çoğunluğu da psikolojik. Kendinizi sütünüzün geldiğine ve bebeğinize yettiğine inandırın. Bunu bir strese dönüştürmeyin. Emzirme süresinde sakin ve rahat ortamda bebeğinizle bağ kurun. Gece, gündüz bebeğiniz açlık gösterdiği her an bebeğinizi emzirin, bebeğiniz doyduğunda zaten emmeyi bırakacak ve uykuya dalacaktır.

İlk zamanlar bebeğiniz çok küçükken kolay yoruldukları için karnı doymamasına rağmen uyuyakalabilir, bu durumda emzirmeyi tekrar deneyin.Unutmayın ki ne kadar çok emzirirseniz sütünüz o kadar artar.

Yediğinizi önemseyin

Bu dönemde az öncede söylediğim gibi özel bir zayıflama diyeti yapmanıza gerek yok. Vücudunuz süt salınımı için kalori harcar, bu da doğal yollardan kilo vermenizi sağlayacaktır. Bütün besin gruplarından dengeli bir şekilde aldığınız sağlıklı beslenme programı, hem sizin hem de bebeğinizin

Ananas denildiğinde aklınıza ilk önce ödem attıran ve selülitle savaşan etkisinin geldiğini biliyorum. Evet haklısınız, ananas içerdiği enzimlerle selülitle ve ödem problemiyle savaşabiliyor. Ama çözünür lifler, antioksidan maddeler, vitamin ve minerallerle bunların dışında da birçok sağlık faydası var.

Ananas, tropikal iklim kuşağının meyvelerinden. Özellikle Kosta Rica, Honduras, Fildişi Sahili, Gana, Tayland ve Malezya gibi tropikal iklimin görüldüğü bölge ülkelerinde yetiştirilir.

Ananas, ‘bromelain’ adında proteinleri sindirici etkiye sahip bir enzim içerir. Bu nedenle özellikle doğal yönden etin yumuşatılması işleminde kullanılır. Sadece sindirime yardımcı olmakla kalmaz, vücutta meydana gelebilecek olan inflamasyon ve ödemi de etkili biçimde azaltır. Zedelenmiş dokuların iyileşme süresini kısaltabilir. Bromelain, dokularda meydana gelen ödem ve inflamasyon sonucu ortaya çıkan artrit, sinüzit, gut hastalığı, bademcik iltihabı ya da yaralanma ve burkulmaların iyileşmesine yardımcı olur.

Son yapılan çalışmalar gösteriyor ki, bromelainin anti-inflamatuvar özelliği kanın pıhtılaşmasını önleyerek kalp krizi geçirme ve inme riskini de azaltıyor. Antioksidan koruma sağlayıp,

Avokado özellikle son yıllarda en popüler besinlerden biri ama bir Çukurovalı olarak yıllardır çok severek tükettiğimi söyleyebilirim.

Kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olarak gelmiş olsa da şimdi salatalardan sandviçlere, keklerden tatlılara kadar birçok şekilde karşımıza çıkabiliyor.

Avokadonun kabuğu yeşil, yenilen kısımları beyaz ve ortasında iri bir çekirdeği bulunuyor.
Ağaçtan ilk toplandığında yeşil olan kabuk, zamanla koyu renge dönüp olgunlaşıyor. Yenilen beyaz kısmı da daha yumuşak ve kremsi bir yapıya sahip oluyor.

Dünya üzerinde binden fazla çeşidi var avokadonun. İnce-kalın kabuklu, yumuşak-sert, daha uzun ve daha yuvarlak gibi birçok çeşidi olsa da ülkemizde satın almak istediğinizde karşınıza iki çeşit çıkıyor.

Yeşil kabuklu olana Florida avokadosu deniyor, su oranı daha yüksek ve yağ oranı daha düşük olduğu için iç kısmı diğerine göre daha sert.

Koyu renkli, siyah kabuğa sahip olanaysa Hass avokado deniliyor. Yağ oranı biraz yüksek olduğu için daha yumuşak.

Kalbinizi seviyor

Hava ısınmaya başlayınca ve yaz tatili yaklaşınca, kıştan kalan kiloları verme telaşı da başlar. Sadece bu dönemlerde kilo vermek isteyenlere ben ‘sezonluk diyetçiler’ diyorum. Evet doğru duydunuz; ‘sezonluk diyetçiler’. Bu kişiler, kış aylarında belirli dönemlerde kilo alır ve yaza doğru bu kiloları vermek için baharda diyet ve egzersize başvururlar. Belirli aralıklarla kilo alıp verme döngüsü, aslında size fazla kilolarınızdan çok daha zarar verir.

Diyeti sadece zayıflamak ve bir kamp dönemi gibi görmezseniz, her sene aynı telaşa girmekten de kurtulursunuz. Sezonluk aktivite ya da diyetlerle her sene zayıflama stresine girmek yerine bu yıl kendinize kalıcı hedefler koymayı amaç edinin. Herhangi bir davranış değişikliğinden sonuç alabilmemiz için alışkanlık haline gelmesi gerektiğini hatırlayın. Arada sırada yapılanlar alışkanlık değil, eylemdir. Bir kere oluştuktan sonra, alışkanlıklar hiçbir irade veya zihinsel çaba harcamadan, otomatik olarak gerçekleşir. Bilimsel araştırmalara göre, insanların günlük gıda seçimlerinin yüzde 90 kadarının alışkanlıklar sonucu belirleniyor. Bu da, alışkanlıkların kullanılamadığı daha önemli ve zor kararları verebilmesi için, beyinde enerji

Badem, kendi küçük ama faydaları büyük bir meyvedir. Meyve diyorum çünkü aslında gülgillerden bir çeşit ağacın ürünüdür. Meyvesine ‘çağla’ denir ve memleketim Adana-Mersin taraflarında çok sevilerek tüketilir. Ben de hem kendisini hem de meyvesini severek yerim.

Badem tüketmeyi sevenlerdenseniz, bugünkü yazım tam sizin için. Bademin besin değeri yüksek yağlı tohumlardan olduğunu ve birçok sağlık faydası bulunduğunu artık biliyorsunuz. Lezzetli olduğu kadar besleyici de olan bu yağlı tohumu seviyor ve öneriyorum. İşte bademi sevmek ve tüketmek için 5 neden:

1. Çalışmalar, badem tüketiminin, içerdiği sağlıklı yağlar ve lif sayesinde koroner kalp hastalıkları riskini azalttığını gösteriyor.

2. Badem, LDL (kötü huylu) kolesterolü düşürücü etkiye sahip. Araştırmalar, düzenli badem tüketenlerin total kolesterolünde yüzde 4-12 oranında düşme olduğunu gösteriyor.

3. Badem, yüzde 18 oranında protein içerir. Ara öğünlerde meyveyle tüketimi, insülini uyarmaz ve uzun süre tok kalmanızı sağlar.

4. İyi bir antioksidan olan badem, bağışıklık sistemini destekleyen E vitamini ve manganezin iyi bir kaynağı. Ayrıca magnezyum, bakır, riboflavin (B2) ve fosfor da içeriyor.

5. İçindeki sağlıklı yağ asitleri,

Çikolatayı çok seviyor ama yemeye korkuyor musunuz? Size iyi bir haberim var; diyette çikolata yenebilir, hatta sağlık için faydalı hale bile gelebilir. Onu sevmek ve tüketmek için çok fazla neden var biliyorum, itiraf etmeliyim ki ben de çikolata sevenlerdenim.

Her şeyde olduğu gibi miktarına ve sıklığına dikkat ederek tükettiğinizde sağlığınıza fayda sağlayabilir.

20 gram bitter çikolatanın yaklaşık 100 kalori olduğunu hatırlayıp, kan şekeri dengesi için yanında süt veya badem gibi protein kaynağı besinlerle tüketmek iyi bir seçim olur.

Mutluluk katıyor

Araştırmalar da çikolata tüketiminin ruh halinizi etkileyebileceği yönünde. Bitter çikolata, mutluluk hissi yaratan serotonin hormonunun salgılanmasını, kan basıncı ve kalp- damar sistemin rahatlamasını sağlar. Ayrıca, stresin yol açtığı fiziksel dengesizliklere karşı yardımcı olur ve hormon düzeylerini (karın yağıyla bağlantılı hormon artışı) önemli ölçüde azaltabilir.

Magnezyum içeriğiyle kramp, yorgunluk, depresyon ve sinirlilik hali gibi durumları hafifletmede etkili olabilir. Bir çalışmada günlük bitter çikolata yiyen hamilelerin, tüketmeyenlere göre daha az stresli olduğu görülmüştür.

Kalbinizi korur