Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, insani yardıma muhtaç 4 milyon insanın, “Kapı kapandı, bizi rejime teslim ettiler” düşüncesine kapılabileceğini vurgularken gönüllü geri dönüşün de sekteye uğrama ihtimali olduğunu kaydetti.
DİDEM ÖZEL TÜMER Ankara
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) Suriye’ye uluslararası insani yardım güzergahındaki tek kapı olarak kalan Cilvegözü Sınır Kapısı’nın kapanmasını tartışırken, Türkiye’nin bölgedeki insani yardım operasyonlarının yürütücüsü Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, gelinen kritik eşiği Milliyet’e değerlendirdi.
Kınık’ın mesajları özetle şöyle:
HAYATLARINI SÜRDÜREMEZLER: Burada 4 milyon insan var. O 4 milyon insan, ‘burası açık kalsın’ diyor; bir el kalkıyor ve kapatılmasını istiyor. Bu, adaletsizliği gösteriyor. BM aracılığı ile ilettiğimiz 40 bin, bizim ise 25 bin civarında tırımız içeri girdi. Kızılay’ın 3 bin personeli var orada. Hastaneler, mülteci kampları, yetimhaneler işletiyoruz, her yıl içeri sadece
HDP, hakkında açılan kapatma davasına yönelik sadece Anayasa Mahkemesi süreci değil, davanın aleyhine sonuçlanması durumuna karşı yapılabilecekleri de içeren bir çalışma yürütüyor. Hazırlıklar için bir hukuk komisyonu oluşturuldu ama başka istişare süreçleri de işletiliyor. Eş Genel Başkan Mithat Sancar, 25 Haziran’da Tunceli’de Alevi kuruluşları ve kanaat önderleriyle buluşmasında bunu, “Bizim bundan sonra kapatma davasına da, dava ola ki aleyhimize sonuçlanırsa, sonrasına da karar verirken temel şiarımız istişaredir, müzakeredir, toplumun demokrasi güçleri dediğimiz bütün çevreleriyle diyalogdur. Bizim yolumuzu biz değil siz belirleyeceksiniz” diyerek anlattı. Tunceli, HDP’nin bu çerçevede planladığı buluşmaların ilkiydi.
Ardından 28 Haziran’da İstanbul’da parti dışı hukukçuların, derneklerin, uzmanların katıldığı bir toplantı yapıldı. Sancar bir gün sonraki TBMM grup toplantısında bu kez davada savunmayı sadece HDP avukatlarının yapmayacağını vurgulayarak şunları söyledi:
“Bizim işimiz
Muhalefet partileri bu yaz seçmenle temas faaliyetlerini yoğunlaştıracak, AK Parti’de ise, ‘saha yığınağı’ denilebilecek bir kaç koldan yürüyen bir hazırlık var.
Bu yaz partilerin yolları sahada daha çok kesişecek gibi. Pandemi yüzünden olmadığı kadar sekteye uğrayan seçmenle bire bir temas açısından bu yaz farkı kapatma çabasına sahne olacak.
Muhalefet kanadı, kurultaylarını geçen sene tamamlar tamamlamaz harekete geçmişti. Milliyet Ankara Büro’dan Mehtap Gökdemir, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 2020 temmuz sonundaki 37. Olağan Kurultay’dan iki hafta sonra Hacı Bektaş’tan başlayarak 21 kenti ziyaret ettiği ya da etkinliklere katıldığını aktardı.
İlk tur tamamlandı
Parti Ekonomi Masası ve Esnaf Masası adıyla iki de çalışma grubu oluşturdu. Ekonomi Masası, 2020 Kasım’ında başlattığı programı çerçevesinde dün itibarıyla 21 ile gitti. Esnaf masası, doğudan başladığı turunda 10 ili ziyaret etti. Bir de zaman zaman 40 kişiyi bulan gruplarla milletvekillerinin il ve ilçe ziyaretleri var ki, Türkiye
İki yıllık çabanın ürünü Antalya Diplomasi Forumu (ADF), üç günlük maratonun ardından dün sona erdi. KOVID-19 nedeniyle bir yıl ertelenmek zorunda kalan Forum, buna rağmen pandemi dünyayı ele geçirdiğinden bu yana yapılan, alanının ilki oldu. Diplomasinin kravatsız tartışma ve fikir alışverişlerine ne kadar ihtiyacı olduğunun göstergesi ise kanımca paneller ve oturumlardan daha çok ikili görüşme trafiğiydi. Önceden planlananlar dışında onlarca baş başa görüşmeye tanıklık ettik ve sanırım o trafikte bazıları da gözden kaçtı.
ADF’nin öne çıkan alanlarından biri ise gençlerin varlığıydı. 50’den fazla üniversiteden katılan 256 lisans, yüksek lisans, doktora öğrencisi etkinliğe dinamizm kattı. Uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi çalışan gençler, kendilerine tanınan imkânın hakkını tüm oturumları doldurarak, sorular sorarak verdiler.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bakan Yardımcıları, ADF Koordinatörü Büyükelçi Murat Karagöz, Bakanlık Enformasyon Genel
Geçen hafta Wall Street Journal’da (WSJ), aynı zamanda ABD dış politikası uzmanı bir akademisyen olan Walter Russell Mead’ın kaleminden çıkan makale, bugün gerçekleşecek Biden - Erdoğan görüşmesi öncesinde Ankara’da deyim yerindeyse elden ele dolaştı. Hatta birkaç haber ve yazıya da, “Karşınızdaki dedelerinizin dönemindeki Türkiye değil” başlığı hasebiyle ayrıca konu oldu.
Ankara’da, WSJ’deki bu makalenin Beyaz Saray’da “ilgilileri” tarafından mutlaka dikkatle okunmuş olduğuna vurgu yapılıyor. Yazı bu yönüyle sadece başlığı değil, ABD Başkanı’na Erdoğan ile “görüşme hazırlanırken, bu önemli ilişki hakkında yeni bir düşünce şekli geliştirmesi gerekir” diyerek, bunun nedenlerini “Türklerin” bakış açısından tek tek sıralaması nedeniyle de önemli. Yazıdan altını çizdiğim notları, buraya taşımadan önce kişisel bir çıkarımı da aktarmak isterim. Mead yazısında birçok üst düzey Türk yetkiliyle gerçekleştirdiği bir dizi görüşmeden
KONYA
Dünyanın sayılı güneş santrallerinden Kalyon Karapınar GES’in ilk fazı tamamlandı ve elektrik üretimine başlandı. 1 milyar dolarlık yatırım, 2022 sonu tam kapasiteye ulaşacak. Yenilenebilir enerji üretiminin yanında panel ithalatını da önleyecek
1000 megavat elektrik gücüne sahip Kalyon Karapınar GES’in yönetim binası olan Scada Merkezi’nin temeli de törenle atıldı.
Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi santrali (GES) olan Kalyon Karapınar GES’in birinci fazı tamamlandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Karapınar GES, Entegre Güneş Paneli Fabrikası ve Ar - Ge tesisiyle, yenilenebilir enerjiye yerli teknoloji ve ‘Made in Türkiye’ damgası vuruyoruz” dedi.
Kalyon Holding’in inşa ettiği santrale düzenlenen teknik geziye, Enerji Bakanı Dönmez, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum katıldı. Organizasyon kapsamında ayrıca, santralin yönetim ve veri merkezi olarak inşa edilecek SCADA binasının temeli atıldı.
Yüzde 70’i aşan yerlilik
“Elektrik ihtiyacımız
İsrail’de eğer yeni koalisyon güvenoyu alabilirse, 8 partili koalisyon hayata geçecek. Her ne kadar koalisyona ilişkin ilk tespit ‘kırılganlığı’ olsa da, 12 yıllık Binyamin Netanyahu ‘iktidarına’ son verebilme ihtimalini ortaya çıkarmış olması bile, bunu sağlayan figürlere yakından bakmayı gerektiriyor. İsrail konusunda uzman, Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Gökhan Çınkara’ya meraklıları için koalisyonda öne çıkan 3 ismin profili için başvurdum. Çınkara’nın verdiği bilgilerle adlarına daha aşina olunmaya hazırlanılan üç figür: Yair Lapid, Naftali Bennett ve Mansur Abbas
Siyonizmin liberal kanadı: Yair Lapid
- Yesh Atid (Gelecek Var) Partisi Başkanı.
- Partisi, Siyonizm’in liberal tarafını temsil ediyor.
- İki devletli çözüm yanlısı.
- Piyasa ekonomisini savunuyor ama sosyal yardımları da es geçmeyen, merkezde bir parti.
- İsrail toplumunu seküler orta sınıf olarak görüyor. Dindar kesiminin, topluma daha fazla adapte olmasını istiyor. Yani; askere gitmelerini, vergi vermelerini,
Yunanistan ziyareti olumlu bir havada geçen Çavuşoğlu, Türkiye ile Yunanistan’ın 25 maddede görüş birliğine vardığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in, NATO Zirvesi’nde görüşmesi öngörülüyor.
Atina
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Yunanistan’a ziyaretinde verdiği “pozitif gündem” mesajı karşılık buldu. Çavuşoğlu’nun Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’la yaptığı görüşmeler olumlu bir havada geçti ve bu, ortak açıklamaya da yansıdı. Türkiye ile Yunanistan’ın ticaret, enerji, ulaştırma, lojistik, çevre ve turizm konularını kapsayan 25 madde üzerinde uzlaşma sağladığı belirtilirken, Atina’nın talebi üzerine iki ülke, aşı sertifikası konusunda da anlaştığı bildirildi. Çavuşoğlu, diyaloğun kesintisiz sürmesi konusunda her iki tarafta da irade olduğunu belirterek, “Türkiye olarak, Yunanistan’la ön koşulsuz ve ilişkilerimizi her alanda geliştirmek için bundan