Paris Anlaşması’nın onaylanmasının ardından iklim değişikliği konusunda Türkiye’nin yapacaklarını anlatan Kurum, “Kendi Emisyon Ticaret Sistemimizi kuracağız. Atık sularını arıtan, elektriğini üreten, atık yağını toplayan yapılar olacak” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin yeşil dönüşüme maruz kalan değil etki eden, yöneten, liderlik eden bir ülke olmasını istediklerini söyledi. Kurum, 28 Ekim’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını yapacağı Atatürk Kültür Merkezi Millet Bahçesi’nde, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Paris İklim Anlaşması’nın onaylanmasının ardından iklim değişikliği konusunda Türkiye’nin yapacaklarını ve hedeflerini anlatan Kurum önümüzdeki sürecin yol haritasına ilişkin şunları söyledi:
YOL HARİTASI: Türkiye bu anlaşmayı gelişmekte olan bir ülke olarak ve ulusal katkı beyanı çerçevesinde imzalamıştır. Biz bundan sonra çizeceğimiz yol haritasını bu iki husus çerçevesinde
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nın geçen hafta cuma günü yaptığı “siyasi cinayet kaygısı” olduğuna dair açıklamasını, İYİ Parti Teşkilat Başkanı Koray Aydın sürdürdü. Her iki değerlendirmeye de AK Parti’den gelen yanıt ise, hem “korku iklimi oluşturma amaçlı iddia” hem de “ellerindeki bilgileri savcılıklarla paylaşma daveti” oldu. CHP grup toplantısında konuya hiç değinmeyen ve konuşmasında ağırlığı ekonomi yönetimi eleştirilerine veren Kılıçdaroğlu, toplantının ardından Meclis’te bir araya geldiği bir grup gazetecinin aynı konudaki sorularına muhatap oldu. Kılıçdaroğlu savcılık davetine, savcılara Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı işaret ederek yanıt verdi:
‘Ne söylenir buna?’
“Normalde savcılıkların süratli bir şekilde Erdoğan’dan bilgi almaları lazım. ‘Daha bu iyi günleriniz, daha başınıza şunlar gelecek’ diyor. ‘Bunların başına ne gelecek?’ diye sormaları lazım. Bunu ben söylemiyorum, sıradan bir vatandaş da söylemiyor. Devletin en tepesindeki ve devletin bütün
Meclis’in açılır açılmaz ilk işi, 2016 yılında kabul edilen Paris İklim Anlaşması’na onay vermek oldu. Böylece, Türkiye’nin karbon nötr yolculuğu resmen başladı da diyebiliriz. Sektörlerin, firmaların Türkiye’nin taahhütleri doğrultusunda, ‘yeşil dönüşüme’ adaptasyonlarının nasıl ilerleyeceğini gözlemleyeceğimiz bir süreç olacak. Zira kastedilen döşünüm ‘yeşili çok severim ve korurum’ diyerek gerçekleşmeyecek. Ağaç dikmenin yeterli olmayacağı, şirketlerin saldıkları karbon gazının oranını belirli sürede sıfırlamadıkları takdirde, yaptırımlarla karşılaşacakları bir dönüşümden bahsediyoruz.
Türkiye’de, Avrupa Yeşil Mutabakatı’na da uyum çerçevesinde, yola önceden koyulan sayılı firma var. Yurtdışında birçok uluslararası projede de yer alan Dorçe Prefabrik ve İnşaat, kendi sektöründe “ISO 14064 Karbon Ayak İzi Beyan Belgesini” alan ilk şirket olarak kayıtlara geçti. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda
Almanya’da gerçekleştirilen seçimlerin sonuçlarından biri de Türkiye kökenli milletvekili sayısının 14’ten 18’e yükselmesi. 9’u SPD, 5’i Yeşiller, 3’ü Sol Parti ve 1’i Hristiyan Demokrat Birlik’ten olan milletvekillerinin yanı sıra, bir de Türkiye kökenli Rum bir aileden gelen Takis Mehmet Ali bulunuyor.
Deutche Welle’de yayınlanan bir habere göre bu milletvekillerinden SPD’li Aydan Özoğuz’un adı Federal Meclis Başkanlığı için geçiyor. Haberde şöyle deniliyor:
“Berlin’de Özoğuz’un “kadın olması, göçmen kökenli olması, ayakları yere sağlam basan kıdemli bir politikacı olması şansını artırıyor” yorumu yapılıyor. Özoğuz’un, son seçimlerde aynı seçim bölgesinde Hristiyan Birlik üyesi rakibinin oyunun iki katını alarak doğrudan oylarla meclise girmeyi başarması da konumunu güçlendiriyor. Özoğuz, Hamburg’daki seçim bölgesinde adaylara verilen ilk oyların yüzde 38,7’isini almayı başararak yüksek oyla
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, önce ABD ziyaretine eşlik eden ve ardından da cuma namazı çıkışında kendisini bekleyen gazetecilere yaptığı açıklamalar, çarşamba günü Soçi’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştireceği görüşmeye dair beklentiyi daha da artırdı. Erdoğan’ın sözlerinden sonra, Suriye/İdlib ağırlıklı geçeceği malûm olan Soçi zirvesi, çok daha geniş çerçeveli ve hatta belki ‘sürpriz sonlu’ olabilir gibi.
Erdoğan’ın özellikle iki ifadesi dikkat çekiciydi. Birincisi; “Kimseyi üçüncü bir şahıs olarak yanımıza almadan bu görüşmeyi yaparken orada tabii Türkiye-Rusya ilişkilerinde önemli bir karara da varacağız” dedi. Bir de Biden’a ve genel olarak da ABD’ye tepkisini gösterirken, “Yarın ‘Niçin F-35’i almıyorsun?’ diyemezler. Vermezsen almayız. O zaman biz daha başka kapılara da müracaat ederiz.” demesi. Elbette Rusya’dan S400 sistemi alımının Türkiye açısından kapanmış
Haftanın gündemi New York’taki BM Genel Kurul toplantısı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu çerçevedeki temasları. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Bakan Yardımcısı Önal’ın siyasi istişareler için Erdoğan’dan hemen önce ABD’ye gidişi, ikinci Erdoğan-Biden görüşmesi için hazırlık olarak yorumlansa da görüşme yerinin ve zamanının; ‘30-31 Ekim, Roma, G-20 Liderler Zirvesi’ olacağı yönünde söylentiler var.
Erdoğan’ın ABD’den dönüşünden sonra odaklanılacak yerin Soçi’de Rusya Devlet Başkanı Putin ile buluşma, başlığın da Suriye / İdlib ve ona bağlı olarak da Afganistan olacağı anlaşılıyor. İdlib ve ev sahipliği yaptığı sorunlar, 11 Eylül 2021’de üç askerin Ebu Bekir Sıddık’ın Yardımcıları adlı örgütün üstlendiği saldırıda şehit edilmeleriyle tekrar öne çıktı. Elbette ortada bir de Putin’in 6 yıl sonra Moskova’da misafir ettiği Suriye Devlet Başkanı Esad’a söylerken Türkiye’ye ima ettikleriyle, Dışişleri Bakanı Lavrov’un
Memleket Partisi hafta sonu ilk kurultayını gerçekleştirmeye hazırlanırken, Genel Başkan Muharrem İnce cumhurbaşkanı aday adayı olduğunu söyledi.
İlk kurultayını 18 Eylül cumartesi günü yapacak olan Memleket Partisi’nin Genel Başkanı Muharrem İnce gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ile bir araya geldi. Kurultayın ardından yollara düşeceklerini ve üye kampanyası başlatacaklarını söyleyen İnce, cumhurbaşkanı aday adayı olduğunu belirterek, “Bu partiyi kurmuşsak, ben aday olmuyorsam ne diye duruyorum. O zaman burada durmanın bir anlamı yok” dedi.
İnce özetle şunları söyledi:
AÇIKTA KALMAK İSTEMEDİK: 17 Mayıs’ta parti kurup, 18 Eylül’de kurultaya giden, 53 ilde örgütlemesini tamamlayan, cumhuriyet tarihinde ikinci bir parti olmadığını düşünüyorum. 81 ili de bekleyebilirdik. Neden beklemedik? Çünkü erken seçim dedikoduları var, açıkta kalmak istemedik. Seçime girmek istiyoruz.
TÜRKİYE’DE DEVRİM YAPTIK: Şöyle düşünülebilir: Ya Muharrem İnce bize numara yapma, partiyi sen kurdun. Senin karşına
Geçen haftanın tartışma konularından biri, CHP heyetinin ‘Irak’ın kuzeyine’ gerçekleştirdiği ‘çalışma ziyareti’ydi. 3 günlük, kapsamlı bir ziyaretti. KDP Başkanı ve eski Bölgesel Yönetim Başkanı Mesud Barzani, Bölgesel Yönetim Başkanı Neçirvan Barzani, IKBY Başbakanı Mesrur Barzani başta olmak üzere KDP, KYB, Irak Türkmen Cephesi, Goran Hareketi ve Yezidi inanç önderleri ile görüşüldü.
BAYRAKLI PAYLAŞIM
CHP Parti Örgütü, Örgüt Yönetimleri ve Yurtdışı Örgütlenmelerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’nın başkanlık ettiği 5 kişilik heyetin bu ziyaretinin daha bir süre tartışılacağı anlaşılıyor. Çünkü; Barzani ile aynı karede yer almasını eleştiren de oldu, CHP’nin geçmişte yaptığı bayrak göndermeli paylaşımları hatırlatarak ‘ne değişti?’ diye soran da. Ziyareti CHP’nin doğu masası faaliyeti ile birlikte değerlendirmek gerektiğini vurgulayarak, CHP’nin seçime doğru daha çok Kürt oyunu garantilemek gayreti