Aziz başkanı özleyen var mı?

29 Şubat 2020

Güzel bir Atasözümüz var; “Gelen gideni aratır” diye..
Yaşamın her alanında deneyimlenmiş ve acı da olsa doğrudur. Güzel bir öğretidir.
Fenerbahçe’nin 20 yıl aradan sonra kendi evinde Galatasaray’a yenilmesi elbette dünyanın sonu değil.
Futbol oyunu bu. Bugün değilse bile yarın klişeler değişir, gelenekler yıkılır, ezberler bozulur.
Her camia bu gerçeği kabul etmek zorundadır. Aslında Fenerbahçelilerin ağrına giden Galatasaray’a kaybetmek değil, böyle yenilmekti sanırım.
Oynamadan, mücadele etmeden, direnç göstermeden teslim olmak!
Hemen altını çizeyim. Hakem Halil Umut Meler üzerinden başarısızlığa kılıf aramak kendi hatalarının üzerini örtmeye yönelik beyhude çabadır. Rakibin emeğine saygısızlıktır.

Yazının Devamı

Çıkarın Uğurcan ve Sörloth’u!

23 Şubat 2020

Maç öncesi ligdeki puan sıralamasına bakmışsınızdır kuşkusuz. Gözden kaçmaması gereken bir detay vardı tabloda. Trabzonspor’un fikstürü açısından çok önemliydi.
İnönü’deki ilk düdükten evvel Sivasspor lider, bordo-mavililer takipçi pozisyonunda idi. Ve onuncu sıradaki Malatyaspor’a kadar aradaki tüm takımlar ile maçı vardı.
Bu şu demek; aradaki puan farkını koruyabilmek için deplasmandaki en zorlu maçları kaybetmeyeceksin. Tabii kendi göbeğini kesmek istiyorsan...
Zorunlu bir anımsatma ile başlayalım; Trabzonspor’un bugün geldiği noktaya en büyük katkıyı kaleci Uğurcan ve golcü Sörloth’un sağladığı gerçeğini kimse inkâr edemez. Bu ikilinin, takımın kazandığı puanların yarısında emeği var. Dolayısıyla Beşiktaş maçında gözler yine onların üzerinde olacaktı. Nitekim dün akşam önce Sörloth attı, ardından Uğurcan tuttu. Hem de ne tuttu... Bakmayın yediği gollere, Uğurcan olmasa sahadan tarihi bir yenilgi ile ayrılırdı Çimşir’in takımı. ‘Çocuk daha ne

Yazının Devamı

Tek suçlu hakemler mi?

22 Şubat 2020

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’un hafta içinde düzenlediği basın toplantısının hedefinde yine hakemler vardı.
Öncelikle altını çizmek gerek. VAR ile ilgili en büyük sorun bilgisizlik ve ilgisizlik. Medyasından teknik direktörüne, kulüp başkanından futbolcusuna, VAR’ın nerede ne zaman kullanılacağına dair sağlıklı bir görüş birliği yok.
Neden? Çünkü öğrenmek istemiyoruz. Ya da işimize gelmiyor. VAR üzerinden polemik yapmak, hakemi bir mermi gibi silahın ağzına sürmek en kolay iş.
Keşke Ali Koç, Kulüpler Birliği Vakfı’nın son toplantısına katılsaydı. Ya da bir temsilci gönderip Merkez Hakem Kurulu’nun VAR ile ilgili yaptığı kapsamlı sunumu takip ettirseydi. Belki bazı yanlış bilgilerinden arınır, Fenerbahçe’nin hakemler üzerinden kurgulanmış bir senaryonun parçası yapılmak istendiği yönündeki görüşleri değişebilirdi.

Algı mı dediniz?
Koç özelinden ilerlersek, futbolun tüm paydaşlarının VAR’la ilgili paranoya yaşamalarının tek sorumlusu hakemler değil. Bu olumsuz

Yazının Devamı

Bu aşk mutlu bitsin!

17 Şubat 2020

Önce şunu söyleyeyim. Hafta içindeki kupa maçlarında zorlu hava koşulları iki takım için de geçerliydi. Trabzonspor’un avantajı, Erzurum’un dondurucu soğuğunda genç oyuncularıyla mücadele etmesiydi. Sivasspor da benzer bir ortamda, evinde tur mücadelesi yaptı. Kim daha çok yıprandı derseniz, yanıtı elbette Sivasspor olur. Çünkü Rıza Çalımbay’ın tur için Trabzonspor gibi bir lüksü yoktu.
Dün gördük, fiziksel ve zihinsel olarak yorgun bir oyuncu topluluğu vardı sahada. Sakatlıklar nedeniyle yapılan zorunlu oyuncu değişikleri bunun kanıtı.
Sadece iki takımı değil, zirveye göz diken tüm ekipleri yakından ilgilendiren bir mücadele olacağı aşikârdı. Herkes kendi hesabını yapıyordu. Maçtan önceki tablonun değişmemesi için dua eden teknik adamlar bile vardı eminim!
Gelelim sahaya... Skor üzerinden değerlendirirsek, Trabzonspor iyi yolda ve emin adımlarla hedefe yürüyor. Kazanan her zaman haklıdır.
Kriteriniz oyun ise, ilk yarıdaki iki gole karşın, ofansif futbolu ligde en iyi uygulayan bordo-mavililerin

Yazının Devamı

Harca harca, BİTER!

15 Şubat 2020

Beğenirsiniz, beğenmezsiniz. Suat Arslanboğa Süper Lig kadrosundaki deneyimli hakemlerden biridir. Ligin ilk yarısında oynanan Beşiktaş- Başakşehirspor maçında Adem Ljajic’in kendisini itmesine kırmızı kart göstermediği için Merkez Hakem Kurulu’nun gazabına uğramıştı.
Faturası ağırdı. Hakemlik prestijini koruyamadığı gerekçesiyle profesyonel sözleşmesi iptal edildi. Hatta bir daha maç alamayacağı yorumları yapıldı.
O zaman da söylemiştim. Çok yanlış ve tehlikeli bir kapı açıldı diye.
Sonra ne oldu?
Suat hocanın seveni çokmuş! Federasyon Başkanı Nihat Özdemir’e onlarca telefon gelmiş; haksızlığı giderin diye. Hem de hatırı sayılır yerlerden!
Yaklaşık iki aylık dinlenmenin ardından Arslanboğa yeşil sahalara geri döndü. Şu ana dek kupa, 1. lig ve VAR’da tam 12 kez görev yaptı.
Siz sözleşmesini niye yırtmıştınız, hatırlıyor musunuz? Ben hatırlıyorum!

Yazının Devamı

Devre arasında ne oldu?

9 Şubat 2020

Üç puanın her iki takım için de önemi büyüktü. İlk yarıda bunun farkında olan bir Gençlerbirliği, geçen haftaki Fenerbahçe zaferinin sarhoşluğunu üzerinden atamamış bir Trabzonspor vardı sahada. Şampiyonluk iddiası taşıyorsan her rakibi ciddiye alacak, her karşılaşmayı kazanmak üzerine kurgulayacaksın. Yoksa dünkü gibi ecel terleri döker, rakibin direncini ancak bir tartışmalı penaltı ile kırabilir ve kazandığına bile doğru dürüst sevinemezsin.
Samimi olalım. Kimse de kızmasın. Hüseyin ve Nadir arasındaki o pozisyon, Gençlerbirliği’nin lehine olsa idi, aynı karar çıkar mıydı? Karar sizin!..
Ya da aynı Nadir 23. dakikada altı pas üzerinde inanılmazı başarıp topu dışarı atmasa, Sessegnon’un vuruşunda kaleci Uğurcan o mucize dokunuşu yapmasa, ilk yarıda berbat bir görüntü veren Trabzonspor oyuna geri dönebilir miydi? Bu haliyle asla.
Haftalardır söylüyorum. Pereira Trabzonspor’un saatli bombası diye. 40. dakikada Portekizli oyuncunun Sefa’nın ayağına bastığı pozisyon net kırmızı karttı. On kişi kalmış

Yazının Devamı

Sörloth; bir aşk hikayesi!

8 Şubat 2020

İddia ediyorum; Alexander Sörloth Trabzonspor’a gelmiş geçmiş en değerli yabancı golcülerinden biridir. Hatta, sezon tamamlandığında takıma yapacağı katkıların artacağını düşünerek, en değerlisi olacaktır diyebilirim.
Eminim, transferine aracılık eden ve onay verenler dahil, gösterdiği performansı hayal dahi edememişlerdir.
Ama Sörloth piyangonun büyük ikramiyesi oldu Trabzonspor için.
İstatistikleri ve maliyeti ortada. Milyonlarca euro bonservis bedeli ödeyip kafasını taşlara vuranlara nispet, maliyeti sudan ucuz.
Crystal Palace kulübüne geçici transfer bedeli olarak iki yıl için ödenecek para 750 bin euro.
Sörloth’un gelecek sezon resmi maçların yüzde 50’sine ilk 11’de başlaması halinde, 6 milyon euro bonservis bedeli ile transferi söz konusu olacak. Norveçli golcü, iki sezonda toplam 3 milyon euro ücret alacak.
İngiliz ekibi bu koşullarda bir anlaşmayı kabul ettiği için pişman mıdır bilemem ama, Sörloth’u kaçırdıkları için dizini döven ve onu kıskançlıkla izleyen

Yazının Devamı

Uğurcan ve Sörloth mucizesi

2 Şubat 2020

Dışarıda içeride, hiç fark etmiyor. Trabzonspor için Fenerbahçe maçları her zaman zor olmuştur. Çoğunda da ezeli rekabet gerilime dönüşmüş ve sinirlerine hakim olan tarafın yüzü gülmüştür.
Dün gece Akyazı’da böyle bir maça daha tanıklık ettik. Kruse’nin henüz 45. saniyede gelen golü tam anlamıyla şok oldu bordo-mavili takım ve tribünler için. Kolay değil, maça resmen yenik başlıyorsunuz on binlerce taraftarın önünde. Hem moral bozukluğu hem büyük bir stres demek bu.
Trabzonspor’un istikrar abidesi Sörloth’un rakip savunmayı adeta delip attığı eşitlik sayısı 15. dakikada gelmese, maçın hikayesi inanın çok farklı olabilirdi. Norveçlinin golüyle oyun yeniden başladı.
Lig ve kupada istim üzerinde bir Fenerbahçe’den söz ediyorum. Özellikle orta alanda bariz bir üstünlük sağladı rakibine. Ozan ve Gustavo aldıkları hep topla doğrudan kaleye giderken hiç direnç görmemeleri, Trabzonspor’un bu bölgede büyük

Yazının Devamı