Hakiki Osmanlı tokadı!

27 Eylül 2015

Şota Arveladze’nin oyunu kenardan seyrettiği ilk yarıda sahadaki görüntü şöyleydi: Savunmanın önünde yalnız adam M’Bia ve her hızlı hücumu gol pozisyonuna dönüşen bir Osmanlıspor...

Marco, Yusuf, Mehmet Ekici ve Erkan gibi önde oynamayı seven, takım savunmasına hiçbir katkısı olmayan bu dörtlü, M’Bia’ya yeterli desteği veremeyince, Osmanlıspor rakibin bu zaafını erken fark edip çok adamla yüklenmeye başladı. Dolayısıyla kalesinde ciddi gol tehlikesi yaşamadan skor üstünlüğünü sağlayacak fırsatları peşi sıra yakaladı. Bu bölümde takım bütünlüğünü sağlayamayan Trabzonspor, set oyununda da ağır kalınca, bırakın Osmanlıspor savunmasını zorlayacak pozisyonlar üretmeyi, rekor sayıda yaptığı top kayıplarıyla oyundaki etkinliğini tamamen kaybetti.

Kaleci Onur’un uyarılarına rağmen gol bağıra bağıra “geliyorum” dedi. Hücum organizasyonlarında istediği sonucu alamayan Osmanlıspor bir duran top ile öne geçmeyi başardı. Torje’nin barajdaki uzunların üzerinden yaptığı vuruşa Onur’un müdahalesi yetersizdi. Trabzonspor adına sıkıntılı biten ilk yarıda maçın gidişatına etki edebilecek tek olay, Musa’nın hakemle girdiği fiziksel temas sonrası Osmanlıspor’u on kişi bırakması oldu.

Sahadak

Yazının Devamı

Hırs aklın önüne geçerse!..

26 Eylül 2015

Dünya kupasında yarı final yönetmiş, son Şampiyonlar Ligi finaline adını kazımış bir hakemden söz ediyoruz. Malumunuz, adı Cüneyt Çakır.

Onun uluslararası arenada Türk futbolunun yüz akı olduğunu kimse inkar edebilir mi? Kötü maç yönettiğini düşünüp Çakır’a isyan edenler dahil, sorunun yanıtı bellidir; hayır!

Ancak şu sıralar Cüneyt Çakır için bir tehlike gündemde. Camiayı yakından takip edenler, FİFA kokartlı hakemimize zarar vermeye başlayan konuyu gayet iyi biliyor.

Tehlikenin adı ise Serdar Çakır. Deneyimli hakemin, eski hakem babası.

Cüneyt Çakır’ın gelişimine, yükselmesine, bir dünya hakemi olmasına kuşkusuz en büyük katkıyı o sağladı. Yolu üzerindeki engelleri o kaldırdı! Oğluyla ne kadar gurur duysa, iftihar etse haklıdır.

Ama bir yere kadar. Cüneyt kardeşim gönül koymasın.”Koruyucu baba” rolü artık sıkıntı yaratmaya başladı.

38 yaşında, kariyer merdivenlerini emin adımlarla tırmanan bir hakeme babası nasıl gem vurabilir ki demeyin. Bal gibi de vurur. Serdar Çakır’ın hakemlik yaşamında ulaşamadığı, elde edemediği, başaramadığı her unvana bugün oğlu sahip.

Yazının Devamı

Kendi düşen ağlamaz!

20 Eylül 2015

Şota Arvaladze elindeki kadroya güvenip, “Dışarıdaki maçları bana bırakın, taraftar içeridekileri alsın yeter” demişti. Trabzonspor’da futbol kariyerinin zirve yaptığı günlerde, coşkulu kalabalıkların katkısını en iyi bilenlerden biri olan Gürcü hoca, bu söylemi ile tribünleri motive etmeye çalışmıştı kuşkusuz... Onlar da mesajı doğru okumuş ve uzun süredir görmeye alışmadığımız bir taraftar desteği ortaya çıkmıştı Avni Aker’de...

Lakin Şota da biliyordu, bu devirde mücadele etmeden, fırsatları değerlendirmeden, az hata yapıp, savunmada önlemini almadan maç kazanılmayacağını... Hele karşında, sıkıntılı bir süreçten geçse de, Galatasaray gibi bir rakip varsa, bir kat daha dikkatli ve özenli olmak gerektiğini de hakeza!

Nitekim Galatasaray, her anlamda bocaladığı bir saatlik bölümü atlattıktan sonra böylesi zor maçları lehine çevirecek bir hüviyete büründü.

Buna karşın Trabzonspor’un etkili ve hızlı hücumlarda bulduğu, ancak Marin ve N’Doye ile sonuçlandıramadığı pozisyonları vardı. Ha oldu, ha olacak derken ilk yarı Galatasaray’ın da rıza gösterdiği bir skorla bitti.

İkinci bölümde tribünlerin de itmesiyle hücumu daha çok düşünen, çok adamla rakip kaleye yüklenen, ancak

Yazının Devamı

Aziz Yıldırım parti kursa!..

19 Eylül 2015

Hadi futbolun son günlerdeki “ağır” gündeminden biraz uzaklaşıp, memleket gerçekleriyle ufak bir fantezi yapalım.
Malum, Türkiye’de insanlar takım tutar gibi parti tutuyor. Tribünlerde “yenilsen de yensen de taraftarın seninle” tekerlemesi, siyaset meydanlarında “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları, sonuca değil aidiyet duygusuna odaklı olunca, saflar da keskin çizgilerle ayrılıyor çoğu kez.
Ekonomiyi düzlüğe çıkarmak, toplumsal barışa katkı sağlayacak politikalar üretmek, demokrasiyi özümsemek, modern dünya ile entegre olmak, teknolojiyi geliştirmek, kültür, sanat ve sporda yol alacak stratejiler uygulamak gibi faktörler seçmen tercihlerinde belirleyici olmadığına göre; bir kulübün parti kurup seçime girmesi de yadırganmamalı bu ülkede.
Peki, en iyi kim yapabilir bu işi? Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe elbette.
Düşünsenize 25 milyon taraftarı olduğu iddia edilen bir kulüp örneklediğimiz.
Hadi indirin, 20 milyon olsun. Bunların 5 milyonu seçme yaşına gelmemiş diyelim, kaldı mı 15 milyon. 5 milyonu da kararsızlara ayırın, elde var 10 milyon!
7 Haziran seçimlerine bakın; AKP 18, CHP 11.5, MHP 7.5, HDP 6 milyon seçmenin oyunu almış.

Yazının Devamı

Kulüben zengin ise!..

15 Eylül 2015

Teoride baktığınızda, Şota Arveladze elindeki en ideal kadroyu sürmüştü sahaya. Alper’i sol beke çekmesi, bu bölgede istediği verimi alamadığı Constant’ı, M’Bia ile birlikte orta sahanın göbeğine koyması pas trafiğine hakim olma isteğindendi kuşkusuz. Üç haftalık performanslarına baktığınız vakit Erkan Zengin’in adam eksilterek her an oyunun şeklini değiştirmesi, Yusuf’un hızlı hücumlarda rol çalması, M’Bia’nın savunmanın arasına bırakacağı toplarla N’Doye’yi pozisyona sokması, Mehmet Ekici’nin duran toplarda etkili olması beklenirken, ilk 45 dakikalık bölümde Trabzonspor adına tam bir hayal kırıklığı yaşandı. Örneğin, bordo-mavili ekip bu bölümdeki ilk ve tek kornerini 42. dakika kullandı. Bulduğu tek pozisyonu rakip savunmanın hatasından 45. dakikada Mehmet Ekici ile değerlendiremedi. Kayserispor kalesini isabet alan tek bir şutu dahi yoktu. Oysa haftanın son maçını oynamak ve iki farklı kazandığı takdirde liderliği ele geçirmek gibi bir hedefi olmalıydı Trabzonspor’un. Belki de had safhadaki stresin sebebi buydu!

İşlerin iyi gitmediğini gören Şota’nın ikinci yarıda peşi sıra müdahaleleri geldi. Gürcü teknik direktör önce Alper’i çıkarıp Marco Marin’i oyuna aldı, sonra

Yazının Devamı

Ayrışma değil, dayanışma vakti

12 Eylül 2015

Son bir haftadır ulusça yaşadıklarımız ortada. Ne milli takımın tarihi Hollanda galibiyetine, ne dünya şampiyonu güreşçilerimizin altın madalyalarına, ne de basketbolda ay-yıldızlı ekibin Avrupa şampiyonasında elde ettiği başarılara sevinebildik doyasıya.

Hep bir yanımız buruk, hep zihnimiz bulanık şimdilerde.

Kısa bir aranın ardından bugün yine futbola dönüyoruz. Lakin endişeliyiz. Kaygımız, günlerdir sokaklara yansıyan gerilimin tribünlere sıçraması. Yakın geçmişte örneklerini gördük olası tehlikenin. Konya’da, Diyarbakır’da, İzmir’de, Ankara’da, İstanbul’da yaşadık, toplumsal tepkilerin nasıl ırkçı söylemlere dönüştüğünü. İnsanların sırf yaşadıkları bölge, formasını giydikleri takım nedeniyle hedef gösterildiği günler hâlâ hafızalarımızda. Aynı hatalara bir daha düşmeyelim.

Sap ile samanın karıştırılmaması gereken bir dönemden geçiyoruz. Her zamankinden fazla dikkatli olmak ve tahriklere kapılmamak zorundayız. Futbol bu ülkenin dört bir yanında oynanıyor. Oynanmaya da devam edecek.

Sen, ben değil, biz varız

Unutmayalım, kardeşi kardeşe kırdırmaya çalışan zihniyet, futbol gibi geniş kitleleri bir araya getiren, birlikte üzülen, birlikte sevinen insanları kullanarak

Yazının Devamı

Futbolcuya değil, parayı verene kız!

5 Eylül 2015

İshak Doğan. Bir dönem Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in gözdesiydi. Galatasaray’a transferi gündeme gelmişti.
Trabzonspor geçen sezon başında İshak’ı, ezeli rakiplerinin elinden kaptı! 4 yıllık sözleşme yaptı. Bonservisine 1 milyon 750 bin euro, yani 5 milyon lira verdi. İshak oynasa da oynamasa da senede 2.5 milyon TL kazanacak.
Soner Aydoğdu. Gençlerbirliği’nde yıldızı parladı, 2012-13 sezonunda 2 milyon 250 bin euro bonservis ücreti karşılığı 5 sezon için Trabzonspor’a transfer edildi. Bu sezon 1 milyon 100 bin (3.2 milyon TL), seneye 1 milyon 200 bin dolar garanti para alacak.
Serdar Gürler. İbrahim Hacıosmanoğlu yönetiminin transfer başarılarından biri! PTT 1. lig ekibi Elazığspor’dan 4.5 milyon lira fesih bedeli ödenerek alındı. Üç sezonluk imza attı, her yıl 1 milyon 700 bin lira ödenecek.
Fatih Atik. Yönetimin Guingamp’ta keşfettiği gurbetçi oyuncu. İki yıllık sözleşme imzaladı, yıllık garanti ücreti net 1 milyon 425 bin lira.

Trabzonspor Sportif Direktörü Süleyman Hurma hafta içinde dört futbolcu ile ilgili zehir zemberek bir açıklama yaptı. Hurma, kadroda düşünmedikleri bu oyuncuları “yattıkları yerden para kazanmakla” suçlayıp, transfer döneminde bir

Yazının Devamı

Şota kumar oynadı

31 Ağustos 2015

Sonuç; ders çıkarılacak bir maçtı. Şota kumarı, ev sahibi takıma daha fazlasını kaybettirebilirdi!

Beşiktaş maçının formatı farklıydı. Sürekli hücumu düşünen rakip önünde önce tedbir alıp sonra uygun anı kollayan Trabzonspor, bu kez oyunu iki yönlü düşünen bir Akhisarspor buldu karşısında. Kendi sahanızda mücadele etmenin bazen böyle dezavantajları da oluyor. Henüz uyum sürecinde bir takımsanız, iki doğruyu birlikte yapıp sonuca gitmek, dikkat ve sabır gerektiriyor.

Trabzonspor adına sıkıntılı bir doksan dakikaydı. Maçın yarım saatinde orta alanda Akhisarspor’a topla fazla oynama şansı tanıyınca, rakibin hızlı hücumcularına bordo-mavili kaleyi uzaktan da olsa yoklama fırsatı doğdu. Bu arada istediği hamleleri yapmakta zorlanan Karadeniz ekibi, çabuk kapanan Akhisarspor savunmasını uzun süre aşamadı. Araya atılan toplarda ilk müdahaleleri rakip yaparken, ilginçtir Trabzonspor’u öne geçiren gol, ani bir atakla geldi. Erkan ilk kez solda boş alan buldu, sert vurdu kaleci Lukac’ın tokatladığı top Yusuf’un önüne düştüğünde sol ayak bitirici dokunuşu yaptı.

Trabzonspor ikinci yarıda istediği tempoyu yakalayıp kısa ve isabetli paslarla oyunu rakip alana yıkmıştı derken, sahneye

Yazının Devamı