Şota Arveladze’nin oyunu kenardan seyrettiği ilk yarıda sahadaki görüntü şöyleydi: Savunmanın önünde yalnız adam M’Bia ve her hızlı hücumu gol pozisyonuna dönüşen bir Osmanlıspor...
Marco, Yusuf, Mehmet Ekici ve Erkan gibi önde oynamayı seven, takım savunmasına hiçbir katkısı olmayan bu dörtlü, M’Bia’ya yeterli desteği veremeyince, Osmanlıspor rakibin bu zaafını erken fark edip çok adamla yüklenmeye başladı. Dolayısıyla kalesinde ciddi gol tehlikesi yaşamadan skor üstünlüğünü sağlayacak fırsatları peşi sıra yakaladı. Bu bölümde takım bütünlüğünü sağlayamayan Trabzonspor, set oyununda da ağır kalınca, bırakın Osmanlıspor savunmasını zorlayacak pozisyonlar üretmeyi, rekor sayıda yaptığı top kayıplarıyla oyundaki etkinliğini tamamen kaybetti.
Kaleci Onur’un uyarılarına rağmen gol bağıra bağıra “geliyorum” dedi. Hücum organizasyonlarında istediği sonucu alamayan Osmanlıspor bir duran top ile öne geçmeyi başardı. Torje’nin barajdaki uzunların üzerinden yaptığı vuruşa Onur’un müdahalesi yetersizdi. Trabzonspor adına sıkıntılı biten ilk yarıda maçın gidişatına etki edebilecek tek olay, Musa’nın hakemle girdiği fiziksel temas sonrası Osmanlıspor’u on kişi bırakması oldu.
Sahadaki dengeler bozulunca ikinci yarıda Osmanlıspor daha tedbirli ve defansif oynamak zorunda kaldı. Bu psikolojik faktörün Trabzonspor’un işine yarayacağını düşünenler feci yanıldı. 30. dakikada Medjani’yi ısınmaya gönderip, orta alandaki boşluğa önlem almayı düşünen Arveladze, yaslanan rakibi vurmak için 58. dakikada tercihini N’Doye’den yana kullandı.
Lakin kapanan savunma karşısında işi zordu. Çünkü oyun disiplininden bir dakika dahi kopmayan Osmanlıspor yine kontrataklarla, ama bu kez çok daha etkili çıkmaya başladı. İlk golün sahibi, maçın ve sahanın yıldızı Torje müthiş sürati ile Trabzonspor’un orta alanda kaptırdığı topları adeta asist resitaline çevirdi. Rumen futbolcunun önce Erdal’a, sonra Serdar’a “al da at” diye bıraktığı toplar, “Dış saha maçlarını bana bırakın” diyen Şota Arveladze’ye ders niteliğinde gollere dönüştü! On kişilik başkent temsilcisi, mücadelesi, hırsı ve inancı ile deyim yerinde ise yıldızlar topluluğu Trabzonspor’a hakiki bir Osmanlı tokadı attı.
Bu arada kendi oyunlarına bakmadan, yenilgiye hakem kılıfı uydurmak gibi kötü alışkanlıklar geliştiren Trabzonsporlu yöneticiler, dün Webo’nun nizami golünün iptali ve M’Bia’nın ikinci sarıdan atılmamasını nasıl yorumlayacak merak ediyorum!