İşler iyi gidiyor

1 Eylül 2014

İsmail Kartal yönetimindeki Fenerbahçe ligin en hazır ekiplerinden bir tanesine karşı iyi bir başlangıç yaptı. Birkaç gün önce Fransız takımına kök söktüren Kardemir Karabük, bu maçta da iyi bir takım olduğunu gösterdi. Klasik bir Tolunay Kafkas takımı. Koştular, direnç gösterdiler, ileri uçta sürpriz hızlı çıkışlar ile gol aradılar. Fenerbahçe’ yi Süper Kupa finalindeki Galatasaray’ dan fazla zorladılar desek yanlış söylemiş olmayız.

Fenerbahçe sahada dönem dönem iyi futbol sergiledi. Ancak maçın 40-50 dakikasında rölantide gittiler. Belli ki fizik kondisyon ve güç parametrelerinde Fenerbahçe henüz tam arzu edilen randımanda değil. Oyuna 90 dakika yön veren, kontrol altında tutan Fenerbahçe, ileri uçta yer alan forvetlerinin verimsizliği ve koordinasyon eksikliği nedeni ile yine maçı erken kopartamadı.

Burada Emenike ve Sow için bir parantez açmak istiyorum. Maçta her ikisi de gol attılar ancak olaya duygusal bakmaya gerek yok. Sow ve Emenike ikilisiden bir tanesi sahada fazla. İkisi de oyunu savunma yönü ile oynamayı sevmeyen, geri gelmeyen, hareketsiz ve ileride pozisyon almayı seven forvetler. Onların boş bıraktığı alanları kapatmak için Kuyt, Mehmet Topal ve Meireles’

Yazının Devamı

Hak eden kazandı

26 Ağustos 2014

Fenerbahçe uzatmalar ile 120 dakika süren maçın neredeyse 110 dakikasında üstün oynadığı maçta, Süper Kupa' ya penaltılar ile uzandı.

Galatasaray' ı hiç beğenmedim. Prandelli ne bir sistem oturtmuş, ne de bir felsefe aşılamış. Galatasaray klasik bir Anadolu takımı görünümünde idi. Tribünde Terim' in ne kadar acı çektiği yüzünden belli oluyordu. Bir takımın futbolu, ancak bu kadar amaçsız olabilir.

Galatasaray' ın en iyi futbolcuları Muslera ve Semih idi. Bu durum zaten maçı özetliyordu. Galatasaray orta sahası geriye yaslanıp, kontrollü futbolu tercih edince, ortaya Galatasaray taraftarı açısından kabul edilemeyecek bir futbol çıktı. Ayrıca ilk yarıda Telles- Yasin, ikinci yarıda ise Telles- Bruma inanılmaz uyumsuzdular. Sol kanat hemen hiç çalışmadı. Gökhan ve Kuyt' ın peşinden koşturup durdular.

Fenerbahçe' nin hem savunma hem de hücumda saha dağılımı maç boyu 20 dk hariç mükemmele yakındı. Maçın en az 100 dakikasında müthiş diri bir Fenerbahçe izledik. Savunmada adam paylaşımları, kademeler, alan değiştirmeler, ikili üçlü presler ile rakipten top çalmalar gerçekten başarılı idi. Bence son yılların en iyi sezon başı futbolu idi. Futbolun meyve vermemesinin nedeni

Yazının Devamı

Sayın Aziz Yıldırım' a sorular

12 Ağustos 2014

BAŞKAN' IN AÇIKLAMALARI

Bugün Başkan Aziz Yıldırım’ ın Şansal Büyüka’ ya yaptığı açıklamaları okudum. Ardından, Yönetim olarak yeni teknik direktör olarak İsmail Kartal’ ı açıkladıkları basın toplantısının görüntülerini izledim. Başkan burada da bazı açıklamalar yaptı. Bunlar gün boyu yayınlandığı için detayına girmeyeceğim.

Başkan özetle, medya mensupları, eski hocalar ve kendisini eleştirenlere sert bir çıkış yaptı. İsmail Kartal’ ın göreve başladığını ve başarının hocaya, başarısızlığın kendisine ait olduğu açıklamasını yaptı.

Başkan’ ın gereğinden sert bir üslup ile kulübe geçmişte başarı ile hizmet vermiş hocaları gereğinden ağır eleştirmesinin psikolojik nedenini anlayabiliyorum. Başkan sadece Yanal değil, diğer hocalar ile olan ayrılıklarda da ne kadar haklı olduğunu ortaya koymaya çalıştı, zira şimdi bunlar da sorgulanmaya başladı. Aldığı kararların ne denli isabetli olduğunu açıklamaya çalıştı. Camiada Yanal’ ın gönderilmesi sonrası sürpriz bir şiddetle yükselen memnuniyetsizliği bastırmaya çalıştı.

Bu noktada, Aziz Yıldırım haklıdır veya değildir, bunu tartışmayacağım. Bence hiçbir kurumsal kulüp böyle yönetilmez. Hiç bir kurumsal yapıda, kararlar böylesi

Yazının Devamı

Yanal' ın istifası, nedenleri ve sonuçları

9 Ağustos 2014

Bir önceki yazımda, Ersun Yanal ile Aziz Yıldırım arasındaki gerginliğe ve ana sebebine değinmiştim. Temel sebep, hocanın özel hayatı değil. Temel sebep, Başkan' ın Ersun Hocanın teknik direktörlük felsefesi ve tarzını beğenmemesi. Hatırlayacak olursanız geçtiğimiz sezon da Yanal' ı imza için 1 ay bekletmişler, kafalarındaki adaylarda ilerleme sağlayamayınca, Yanal' a geri dönmüşlerdi. Yanal' ın beklenmedik başarısı nedeni ile sözleşme uzatmak zorunda kalmışlardı.

Aziz Yıldırım' ı bilen bilir. Fenerbahçe' yi çok sever. Fenerbahçe onun için gerçek bir tutkudur. Zor beğenir. Kolay gözden çıkartır. Hocaya, takıma, transfere, taktiğe, yemeğe, otobüse, uçağa, personele, havluya, krampona karışmayı sever. Son kararı kendisi verir. Kendisinin bilgisi dışında iş yürütülmesini istemez. Otoriterdir. Camianın mutlak lideri olarak, özellikle 3 Temmuz sonrası elde ettiği büyük destekle, otoritesini daha da güçlendirmiştir. Böylesi güce sahip bir liderin kendisinde her konuya müdahale etme hakkı görmesi de en azından psikoloji açısından anlaşılmaz değildir.

Ersun Yanal ise kendi hür alanı olmasını isteyen, kendisine karışılmasına izin vermeyen, bilimsel çalışan, iletişim ve

Yazının Devamı

Ersun Yanal krizi

8 Ağustos 2014

Fenerbahçe' de Başkan Aziz Yıldırım ve Ersun Yanal arasında dönem dönem bazı sıkıntılar yaşandığı biliniyordu. Ancak, dün bazı basın kuruluşlarında ortaya atılan bir iddiaya göre, ikili arasında ipler kopma noktasına geldi. Bu iddialar Fenerbahçe Spor Kulübünün resmi internet sitesinden de yalanlanmayınca, insanların kafası karıştı.

Başkan Aziz Yıldırım bir basın toplantısı düzenleyerek, olan biteni kendi cephesinden yorumladı. Hoca ve futbolcuları ciddiyete davet ettiğini, bazı gelişmelerden memnun olmadığını, kulüp olarak çok çalışmaları gerektiğini ancak futbol takımında bu arzu ve ciddiyeti görmediği için dostça uyarıda bulunduğunu belirtti. Yanal' a herhangi bir müdahale olmadığını ve hocanın görevden ayrılmasının da söz konusu olamayacağını ifade etti. "Ben bir hoca ile yolları ayırırsam, bir anda yaparım, öyle bir iki gün sürmez" diye de ekledi.

Son 12 yıldır, mesleğim gereği spor kulüplerinin, özel olarak da Fenerbahçe' nin yönetim ve organizasyon sistemlerini çok yakından analiz ettim. Aziz Yıldırım' ın yönetim ve liderlik teknikleri konusunda özel gözlemlerim ve yazılarım oldu. Kendisini ve yönetim tarzını iyi bilen ve yakından tanıyan bir spor yazarı olarak

Yazının Devamı

Üç hazırlık maçı, üç kritik tespit

3 Ağustos 2014

Fenerbahçe üç farklı ülkenin farklı seviyelerdeki üç takımı ile önemli hazırlık maçları oynadı. Sepahan ve Sheffield United maçlarında olumlu bir görüntü ortaya koydu. Sevilla maçında ise son derece dağınık bir görüntü sergiledi.

Yorum yapmak için elbette çok erken. Hazırlık maçlarının havası resmi maçlardan farklı. Ağır antrenmanların futbolcuları ne denli zorladığı, fiziksel açıdan futbolcuların henüz tam arzu edilen seviyede olmadıkları da ortada.

Ancak bazı konular var ki açıkça göze batıyor. Erken teşhis hayat kurtarabilir. Üç hazırlık maçından sonra, üç tane kritik tespitim var. Bunlar ile ilgili tedbir alınmaz ise ileride Fenerbahçe' nin başını ağrıtacaktır.

Birincisi, Yanal elindeki kadroyu etkin kullanmıyor. Elinde Caner gibi bir hücum silahı varken, onu sol bekte oynatmak, hele de elinde Hasan Ali gibi istikrarlı bir sol bek varken, onu kenarda tutmak doğru değil. İki sezondur sürekli yazıyorum, Sow o bölgede oynatılmamalı. Savunma yönü hemen hemen sıfır. Top alış verişlerinde ağır. Bir "tek top" golcüsünden kanat oyuncusu ya da açık üretmeye çalışmak hem Kocaman, hem de Yanal' ın büyük hatası oldu. Sow belki müthiş sırıtmadı ama takımın defansif olarak

Yazının Devamı

Yeni sezonda nasıl bir Fenerbahçe izleyeceğiz?

26 Temmuz 2014

Şampiyon kadro sadece Diego ile takviye edildi. Bu sene başka transfer düşünülmüyor.

Diego transferi, Fenerbahçe’ yi nasıl etkileyecek? Transfer yeterli mi? Fenerbahçe’ nin oyun sistemi ne olacak? Geçen seneye göre Yanal ne tür değişiklikler düşünüyor? Herkesin kafasında bu sorular var.

Öncelikle, Yanal’ ın önde basan, topa hakim olan, hızlı çıkan ve hareketli oyun anlayışına sahip takımlar oluşturmaya çalıştığını biliyoruz. Böyle bir futbol anlayışı için sezon başında gerekli yüklemeyi yapması sürpriz olmayacak. Yanal’ ın fiziksel yüklemesi ile Fenerbahçe ligin ilk yarısında oldukça diri kalacaktır. Yeni sezona Topuk Yaylasında günde çift idman ile hazırlanan takımın, fizik kondisyon ve tempo anlamında ligin üçüncü haftasına hazır hale geleceğini düşünüyorum. Ancak Süper Kupa Finali de dahil olmak üzere, ligin ilk 3 haftasında yüklemeden kaynaklanan yorgunluk nedeni ile arzu edilen tempo ve iyi futbol sergilenemeyebilir.

Yanal’ ın antrenman felsefesi nedeniyle, ancak ligin üçüncü haftasından itibaren tempolu bir Fenerbahçe izlenecektir. Bu noktada Süper Kupa Finali ve ilk 3 hafta için alınabilecek olumsuz sonuçlar ve kötü futbol için panik yapmamak lazım. Tabi rakiplerin

Yazının Devamı

Endüstriyel futbol kupası

6 Temmuz 2014

Yarı finalde dünyanın en iyi 4 takımı karşılaşacak. Almanya, Brezilya, Hollanda ve Arjantin, kupaya uzanmak için mücadele edecekler.

Dört takımın da ortak özelliği şu; hepsi de sonuç odaklı, bol mücadeleli, taktik disipline sahip endüstriyel futbolun gereğini çok iyi yerine getiren takımlar. Hepsinin yıldızları koşuyor, tamamı takım oyununa önem veriyor.

1970' li, 1980'li ve 1990' lı yıllarda Dünya Kupalarını izleme imkanı bulan herkes, o dönemki futbol ile bu dönemki futbol arasındaki büyük farkı görecektir. Bireysel yeteneklere dayanan futboldan, total futbola, oradan da endüstriyel futbola dönüşen günümüz futbol anlayışı, seyri zevki değil, sonuca dönük bir anlayışını ön plana çıkardı. Sonuca gitmek için her yol mubah. Buna müthiş taktik disiplin, muazzam mücadele ve yakalanan az sayıda pozisyonu değerlendirebilecek tek top forvetleri de dahil.

Eskilerin adam eksilten, çalım atan, spektaküler paslar ile bizi şaşırtan, müthiş pozisyon zenginliği ile gözleri doyuran futbolu yok. Cuper 'in dediği gibi "futbol asla sadece futbol değil". Futbol artık spordan çok bir ekonomi ve siyaset platformu. Adeta makinelere dönüşmüş olan takımlar ile bu takımların futbolcularının da

Yazının Devamı