Yarı finalde dünyanın en iyi 4 takımı karşılaşacak. Almanya, Brezilya, Hollanda ve Arjantin, kupaya uzanmak için mücadele edecekler.
Dört takımın da ortak özelliği şu; hepsi de sonuç odaklı, bol mücadeleli, taktik disipline sahip endüstriyel futbolun gereğini çok iyi yerine getiren takımlar. Hepsinin yıldızları koşuyor, tamamı takım oyununa önem veriyor.
1970' li, 1980'li ve 1990' lı yıllarda Dünya Kupalarını izleme imkanı bulan herkes, o dönemki futbol ile bu dönemki futbol arasındaki büyük farkı görecektir. Bireysel yeteneklere dayanan futboldan, total futbola, oradan da endüstriyel futbola dönüşen günümüz futbol anlayışı, seyri zevki değil, sonuca dönük bir anlayışını ön plana çıkardı. Sonuca gitmek için her yol mubah. Buna müthiş taktik disiplin, muazzam mücadele ve yakalanan az sayıda pozisyonu değerlendirebilecek tek top forvetleri de dahil.
Eskilerin adam eksilten, çalım atan, spektaküler paslar ile bizi şaşırtan, müthiş pozisyon zenginliği ile gözleri doyuran futbolu yok. Cuper 'in dediği gibi "futbol asla sadece futbol değil". Futbol artık spordan çok bir ekonomi ve siyaset platformu. Adeta makinelere dönüşmüş olan takımlar ile bu takımların futbolcularının da farklı bir tercih yapma şansı yok. Düzene uymaktan başka çareleri yok. Görsel futbolun temsilcisi Brezilya bile standart, savaşan, defansı ön plana alan bir Avrupa takımına benzemiş durumda. İyi ki Messi ve Robben var da bize eskileri hatırlatabiliyorlar.
Bu dünya kupasında oynana futbolu beğenmedim. Tıpkı ondan önceki 2 dünya kupasında oynanan futbolu beğenmediğim gibi. Bence 2006' dan itibaren endüstriyel futbol, seyir zevkini öldürdü. Bu sebeple, finallerde büyük bir heyecan duymuyorum. Futbol oynamaktan çok birbirlerine futbol oynatmamaya odaklı bir futbol anlayışından maalesef "keyif" alınamıyor.
4 takımın eşleşmesine baktığımızda, Brezilya- Almanya eşleşmesinde, Almanya' yı, Arjantin- Hollanda eşleşmesinde ise Hollanda' yı şanslı görüyorum. Dört benzer takım, aralarında Almanya ve Hollanda stresi bence daha iyi yönetiyor.
Bu dünya kupasından ülkemiz adına alınacak büyük dersler var. Endüstriyel futbolun ruhunu iyi okuyup, bunun gereğini yapacak jenerasyonlar yetiştirmek önemli. Dünya futbolunda başarı istiyorsak Kosta Rika, Kolombiya, Şili ve Belçika' dan alınacak dersler var. Elbette futbolda sonuç odaklılık, oynatmama, mücadele, koşu mesafesi, sprint, taktik disiplin, sistemlilik vb. unsurlara verilen önem daha artacaktır.