Şampiyon kadro sadece Diego ile takviye edildi. Bu sene başka transfer düşünülmüyor.
Diego transferi, Fenerbahçe’ yi nasıl etkileyecek? Transfer yeterli mi? Fenerbahçe’ nin oyun sistemi ne olacak? Geçen seneye göre Yanal ne tür değişiklikler düşünüyor? Herkesin kafasında bu sorular var.
Öncelikle, Yanal’ ın önde basan, topa hakim olan, hızlı çıkan ve hareketli oyun anlayışına sahip takımlar oluşturmaya çalıştığını biliyoruz. Böyle bir futbol anlayışı için sezon başında gerekli yüklemeyi yapması sürpriz olmayacak. Yanal’ ın fiziksel yüklemesi ile Fenerbahçe ligin ilk yarısında oldukça diri kalacaktır. Yeni sezona Topuk Yaylasında günde çift idman ile hazırlanan takımın, fizik kondisyon ve tempo anlamında ligin üçüncü haftasına hazır hale geleceğini düşünüyorum. Ancak Süper Kupa Finali de dahil olmak üzere, ligin ilk 3 haftasında yüklemeden kaynaklanan yorgunluk nedeni ile arzu edilen tempo ve iyi futbol sergilenemeyebilir.
Yanal’ ın antrenman felsefesi nedeniyle, ancak ligin üçüncü haftasından itibaren tempolu bir Fenerbahçe izlenecektir. Bu noktada Süper Kupa Finali ve ilk 3 hafta için alınabilecek olumsuz sonuçlar ve kötü futbol için panik yapmamak lazım. Tabi rakiplerin durumu, hazırlığı ve saha içi-dışı faktörler de etkili olacak.
Diego transferi tek bir transfer ancak Fenerbahçe’ nin taktik sisteminde ciddi değişiklere yol açacak. Geçen sene yorumlarımda Yanal’ ın üzerindeki baskı ve elindeki kadroya alışma dönemi nedeni ile arzu ettiği “Yanal futbolunu” oynatamadığını ifade etmiştim. Aykut Kocaman’ dan devir aldığı takım, kontrollü, defansif ve pasa dayalı oynamaya alışmış olan bir takımdı. Alan daraltmak, defansif güvenliği öne almak ve kazanılan az sayıda topu olumlu değerlendirmek üzerine bir futbol anlayışı vardı.
Yanal doğru bir karar ile üç sene bu şekilde şekillenmiş olan takım karakteristiği ile fazla oynamadı. Kocaman’ ın sisteminde ufak revizyonlar yaptı ve ciddi sonuçlar elde etti. Çabuk ve dikine oynamak, uzun ve direkt toplar ile çıkmak, beklerin ileri çıkışlarını artırmak ve rakibe biraz daha ileride basmak, önemli farklara yol açtı. Ancak iskelet ve sistemde ciddi değişiklik yapmadı.
Bu sezon Yanal, kendi futbolunu oynatmak üzere riske girebilecek krediyi kazandı. Rüştünü ispatladı. Destek ve güven kazandı. Takımını tanıdı ve takımın saygısını kazandı. Bu sezon kafasındaki “Yanal futbolunu” mutlaka uygulamaya çalışacaktır.
Kocaman dönemi ile geçen sene Yanal döneminde de tercih edilen 4-2-3-1 sistemi, bu sene özellikle de iç sahada biraz daha 4-3-3’ e yakın olarak uygulanacaktır. Yanal iç sahada Volkan- Gökhan, Alves, Egemen (Bekir), Caner- Emre, Mehmet Topal, Diego- Sow, Emenike, Kuyt şeklinde bir ana 11 tercih edecektir. Dış sahada ise Yanal’ ın rakibe göre 4-1-3-2 ya da 4-2-3-1’ i tercih etmesi büyük olasılık. Defansif, kontrollü ve kapanan rakiplere 4-1-3-2 ile ve Volkan- Gökhan, Alves, Egemen (Bekir), Caner, önlerinde Mehmet Topal, orta üçlüde Emre (Alper Potuk), Diego ve Meireles, ileri ikilide ise Sow (Kuyt) ve Emenike (Webo) ile çıkması muhtemel. Hücum futbolunu tercih eden agresif baskı kurmak isteyen rakiplere ise daha kontrollü bir 4-2-3-1 ile cevap verecektir. Bu dizilişte, Volkan- Gökhan, Alves, Egemen (Bekir), Caner- önlerinde Meireles ve Mehmet Topal, orta üçlüde Diego- Emre ve Kuyt , ileride ise Emenike (Sow) yer alabilir.
Hangi taktik dizilişi tercih ederse etsin, bu sene daha ileride basan ve daha hareketli bir Fenerbahçe izleyeceğiz. Geçen sene rakip sahada pas yapamayan takım, bu sene Diego ile kimlik değiştirecektir. Diego ile daha organize hücum yapmak ve topu rakip sahada daha etkin kullanmak söz konusu olacaktır. Fenerbahçe, Diego’ nun akıllı futbolu ile rakip sahada, beklerini ve kanat oyuncularını da daha etkin kullanacaktır. Bu sene Gökhan ve Caner’ in sürpriz goller bulacağı, daha fazla hücum inisiyatifi alacağı bir sene olabilir. Ayrıca, Diego’ nun katkısı ve Emre’ nin ileride daha fazla süre alması ile top 3. bölgede daha fazla kalacak ve Mehmet Topal’ ın üzerine de daha az yük düşecektir.
Fenerbahçe’ nin oturmuş ve özgüvenli kadrosu rakiplerinden takım olabilme adına bir adım önde. Öte yandan geçen sene son derece düşük koşu mesafeleri ile hareketsiz futbol sergileyen ve defansa yardıma gelmeyen Sow ve Emenike’ nin de kendilerine çeki düzen vermeleri gerekiyor. Sadece gol atmaya değil, takım oyununa da odaklanmaları lazım.
Takımda halen bazı eksiklikler olduğunu düşünüyorum. Gökhan Gönül’ e iyi bir alternatif halen bulunmuyor. Mehmet Topuz’ u veya Bekir’ i orada kullanmak büyük risk. Buna ek olarak bir de yerli stoper lazım. Doğrudan ilk 11’ i zorlayacak, tercihen Almanya kökenli bir stoper, Egemen’ in sakatlık sorunları ve Bekir’ in formsuzlukları düşünüldüğünde mutlaka gerekli. Bu iki pozisyona takviye yapılmaz ise, sezon içinde zor durumlara düşülebilir.
Bu sene gerçek Yanal futbolunu izleme beklentisi içindeyim. Umarım hoca elindeki malzemeden seyir zevki yüksek, baskılı ve tempolu oynayan, topu iyi kullanan bir Fenerbahçe çıkartabilir.
Herkesin bayramını en içten dileklerimle kutlarım.