‘Muhteşem Yüzyıl’ın yalan dünya ihtimalleri…

15 Temmuz 2012

‘Yalan Dünya’dizisinde Reis karakterinin, olayların gelişimi hakkında tahminlerde bulunurken kullandığı cümleleri bilmeyeniniz yoktur. Gerçekleşmesi özlemle beklenen bir durum karşısında, istifini bozmadan olasılıkları sıralar bizim meşhur Karadenizli… Bu akşam… Bilemedin yarın sabah… Olmadı öbür gün… En kötü ihtimalle hiç gelmez hemşerim. ‘Avrupa Yakası’ndan da aşina olduğumuz ve pek tuttuğumuz bu replikleri sıralayan Reis, çevresindekilerin ‘Ne diyorsun’ şaşkınlığına aldırmadan sürdürür işini.

Reis’in ihtimaller dizisine niye ihtiyaç duyduğumuzu merak edenleri fazla düşündürmeden girelim konumuza. İhtimallerin garantisi olmadığını çok net ifade eden bu sakin ifadeleri bize hatırlatan ‘Muhteşem Yüzyıl’ın konuk oyuncusu hakkında yapılan fikir jimnastikleri.

DiCaprio, Russell Crowe bile gelebilir

Kuşlar, Moğol komutanı rolü için Hollywood’un ünlülerinden Brad Pitt’e teklif götürüleceğini fısıldamıştı ilk başta. Medya da, mal bulmuş mağribi gibi üstüne atlamıştı. ‘Muhteşem Yüzyıl’ yapımcısı şaşıp kalmış mıydı bilemeyiz ama 21 Eylül’de vizyona girecek olan ‘Killing Them Softly’de profesyonel bir kiralık katili canlandıran Pitt,medyadaki ‘Brad Pitt Türk dizisinde oynayacak’

Yazının Devamı

‘Vahşiler’in sıra dışı ilişkileri oldukça çekici!

13 Temmuz 2012

Her şeyin kontrolden çıktığı hikâyelerde, başlangıçtaki gelişmelere bakıp da sonda nelerin yaşanacağını tahmin etmek pek mümkün olmaz. Belki Afrika’nın bir sahil köyünde keyif sürersin, belki de okyanusun dibinde balıklara yem olursun. Tüm gelişmeler, akıl ve beden gücünü hangi oranda başarılı kullandığınla, düşmanının hamlesini savuşturma becerine bağlıdır. Tıpkı, Don Winslow’un en çok satan kitabından uyarlanan ve cinsellikle uyuşturucuyu müthiş bir çekicilikle harmanlayan ‘Savages/Vahşiler’in sıra dışı öyküsündeki gibi…

‘Bir erkeğe iki kadın’fikrini üretip, ekranlardan sıkça dile getirenlerin tam zıddı bir ilişki düzeniyle karşımıza çıkan ‘Vahşiler’in cazibesi, ‘Bir kadın, iki erkek’ üstünden kendini hissettirmekte. ‘Her başarılı işin bir başlangıcı vardır’ kuralıyla gelişen öyküdeki üçlü ilişkinin temelinde ‘İki kadın, bir erkek’ birlikteliğinde bulunması mümkün olmayan sevgi, bağlılık ve fedakârlık ana tema! Bu birleştirici duyguların çokluğuna karşın kurulu düzende zayıflığa kesinlikle yer yok. Bu çetin dünyada Blake Livley’nin canlandırdığı Ofelia’nın korumacılığını üstlenen yakışıklılar; Taylor Kitsch ve Aaron Taylor Johnson.

Dünyanın en iyi Hint keneviri

Yazının Devamı

Merve, ‘Kral çıplak’ diyen çocuk mu?

10 Temmuz 2012

‘Survivor’ kavgası, SMS oylarını sorgulatıyor!

500 bin liralık tazminat istemi davasıyla TV tarihimize geçecek olan Merve Büyüksaraç-Acun Ilıcalı meydan(aslında medya) muharebesi günümüzün en heyecanlı konusu.

TV 8’deki ‘Böyle Bir Şey Var Mı?’ programında çok sert konuşan, sonrasında röportajlarla neden bunca zaman sustuğunu açıklayıp mahkemede isimler vereceğini duyuran Merve’nin iddiaları SMS’lerin Acun Medya tarafından yollandığı yönünde… Bu sertliğe ve netliğe bakılırsa, Merve sadece iftira ve reklam amaçlı konuşmuyor gibi. Derya Büyükuncu ile finalde kapışıp SMS oylarıyla yenik duruma düşen Nihat Doğan da kendisinin destekçisi. Hatta Doğan’a göre SMS oyları, Derya Büyükuncu galip olsun diye çıkartılmış bir olay. SMS oyları yüzünden birinciliği kaybettiğini, Hasan Yalnızoğlu’nu da aynı duruma düşürdüklerini belirten Doğan, bu oyların kaynağını merak etmekte…

Merve’nin çıkışı ve ‘Kral çıplak’ diye bağırmak…

Hani Andersen’in ünlü ‘Kral Çıplak’ masalı vardır. Kralın, sadece akıllıların görebileceğine inandığı eşsiz giysisinin aslında var olmadığını tüm halk görür ama gerçeği dile getirme cesaretini sadece bir tek çocuk gösterir.

İşte bu SMS oyları da aynı hesap.

Yazının Devamı

TRT İÇİN DİKKATE DEĞER ÖNERİLER!

7 Temmuz 2012

‘Leyla ile Mecnun’, ‘Seksenler’, ‘Sakarya Fırat’ gibi dizilerle atağa kalkarak varlık gösterip yeniden popüler olmaya başlayan TRT1’de değişim rüzgârları iyiden iyiye kendini hissettiriyor. Yenilenen sade logosuyla, modern bir çizgiye gelen TRT1’in 16,9 formatında HD yayına geçmesi de, kalıplardan kurtulmanın bir göstergesi. Kalite çıtasını daha yükseltmesi beklenen devlet televizyonunun büyük bombası, Melisa Sözen ve Alican Yücesoy’un rol alacağı ‘Şubat’... Kimileri, ‘metro’ kısalığı üstünden eleştirip ‘Dizi 30 yıl sonra çekilmeliydi’ yorumunu getirseler de ‘Şubat’, TRT1’in yeni yayın döneminde çekiciliğini artırmasına büyük katkıda bulunacak!

Genel hatlarıyla çizmeye çalıştığımız TRT1 değişimine izleyicilerden gelen tepkiler çoğunlukla olumlu yönde. Yeni logonun abartısız ve göze batmayan çizgileri beğenilmiş… 16.9 yayına geçilmesi memnuniyetle karşılanmış. Buna karşılık, TRT1 dışındaki diğer TRT kanallarının isimleri ve işlevleri noktasında hoşnutsuzluk mevcut! Eksikleri en ayrıntılı biçimde kaleme alarak yollayan Barış Biner isimli izleyici oldukça ilginç öneriler getirmiş. Babaeskili izleyicinin değindikleri, uygulanması hiç de zor olmayan getirisi yüksek şeyler.

Barış

Yazının Devamı

‘Adını Feriha Koydum’… Devamını ‘Emir’le uydurdum!

4 Temmuz 2012

Final yapmaktan son anda çark ederek taşları yerinden oynatan ‘Adını Feriha Koydum’, komedi gibi bir kapanış sahnesiyle gerçekleştirdiği sezon finaliyle yaz sonrası için hiçbir şey vaat edemeyeceğini peşinen gösterdi.
Aslında bu kapanışa ‘komedi’ demek de pek uygun değil. Çünkü en başarısız komedinin dahi kendi içinde bir tutarlılığı, bir mantığı vardır. Oysa ‘Adını Feriha Koydum’un ani devam kararıyla ortaya konulan sezon finalindeki bir garip düğün sahnesinde bunlardan eser bulunmamakta. Emir’i tutup Feriha’yı gözden çıkarttığını, Ece faktörüyle belli eden ve ‘mutlu final’ konusundaki izleyici eleştirilerini umursamayarak yolunu çizen ‘Adını Feriha Koydum’, hiç olmazsa nice mantıksızlıklarını sineye çeken, hatalarını hoş gören takipçilerine aklı başında bir düğün sahnesi yaşatabilirdi. Ama hoyratça bir tavırla buna da gerek görülmedi.
Oğlum bak git… İzleyiciyi ‘aptal’ yerine koyma!
‘Kır düğünü’ modasını noktalayacak bir yenilikle ‘mahalle parkı düğünü’ yaratıcılığına soyunan ve bir okurumun deyişiyle, yönetmenlik bazında ‘Harry Potter’ havalarına giren ‘Adını Feriha Koydum’daki düğün sekansında ilk gözüme çarpan, Feriha-Emir çiftinin zevksiz giyimi olmuştu. Mevsim

Yazının Devamı

‘İşler Güçler’, ekranın yeni ‘Yalan Dünya’sı mı?

1 Temmuz 2012

Farklı espri anlayışı ile Star TV ekranını şenlendiren ‘İşler Güçler’, aynı zamanda izleyici profilinin, program tercihi konusunda yarattığı çelişkiyi de gözler önüne serdi. İlk bölümü maç saatiyle denk düşerek, hak ettiğinden daha az seyirciye ulaşan dizinin A/B grubundaki beşinciliğine karşın, toplam izleyicide 20’inci sırada yer alması, espri anlayışındaki farkın ortaya konması yönünden önemli bir göstergesi oldu.

Boş kahkahalar yerine, ince esprilerle gülümsetmeyi tercih eden; kalıp oyunculuk ve zorlama canlandırmalarla eğreti mesajlar vermek yerine abartısız sahnelerle düşündürmeye yönelen ‘İşler Güçler’, seviyeli diliyle de izleme rahatlığı sağlayarak kendini ispatladı. Sahneler arası geçişleri ve kurgusu başarılı olan dizinin en önemli özelliği; Ahmet Kural, Murat Cemcir ve Sadi Celal Cengiz’in kendilerini oynaması! Bu yönüyle, gerçekçiliğini daha çok hissettiren ‘İşler Güçler’in öyküsü de aynı doğrultuda oyunculuk mesleğinin zorlukları üstüne kurulu.

Yeni bir ‘Yalan Dünya’ mı?

Dizi içinde dizi çekme ve sektörün içyüzünü sergileme üstüne kurulu ana temasıyla ‘Yalan Dünya’ esintileri taşıyan ‘İşler Güçler’, yüzde yüz gerçekleri sergilemeye odaklanırken farkını

Yazının Devamı

‘Şubat’ın sloganı ‘Romeo ve Jüliet’ten!

27 Haziran 2012

Eylül ayında TRT1 ekranlarında yayınlanacak olan Eflatun Film yapımı ‘Şubat’ daha gösterime girmeden benzerlikleriyle dikkat çekti. İzleyiciyi TRT 1 ekranına bağlayan ‘Leyla ile Mecnun’dan sonra aynı derecede ilgi görmesi beklenen bir işe imza atan Eflatun Film’in yapımını, ‘Güzel ve Çirkin’in kopyası yorumu ve varlığını metroya borçlu olduğu esprisiyle, basite indirgeyenler daha tanıtımında kendini gösteren felsefi söylemini es geçti.

Melisa Sözen ve Alican Yücesoy’un başrolleri paylaştığı ‘Şubat’ın teaser’ına baktığımızda tıpkı ‘Güzel ve Çirkin’in açılışındaki gibi tepeden izlenen şehir ışıkları ve yeraltı dünyasının gizli yönü hakkında fikir yürüten yumuşak bir ses… Sonrası, koltuğunun altında TV ile metronun raylarında yürüyen kapüşonlu bir vatandaşın keskin bakışları. Ama bunların ötesinde, ‘Romeo ve Jüliet’in ikinci perdesinden alınma sözler!

Ne diyordu, Jüliet’in penceresi altında duran Romeo… ‘Yarayla alay eder, yaralanmamış olan’. Sonra da sıralıyordu, Jüliet’e aşkını anlatan dizeleri… Yaralı yüzle Aslan Adam’a göre daha az sempatik olan ‘Şubat’ın sunum sloganı da, Romeo’nun bu aforizmasıyla aynı! Bu ise dizinin ilham konusunda sadece ‘Güzel ve Çirkin’den

Yazının Devamı

‘Suskunlar’ın finalinde alkışlar ‘uçan kafa’ Takoz’a!

23 Haziran 2012

Hapishanedeki çocukluk anılarına dönüşleri minimuma çekerek yanlışını düzelten ‘Suskunlar’, sezon finalini başarıyla yaptı. Çocukluk sahnelerinde ipin ucunu kaçırmadan, geçmişi yansıtmanın mümkün olabileceğini nihayet idrak eden yapım, yeni dönemde artık geçmişe sünger çekileceğinin mesajını da verdi.

Kuyudibi’nin mağdurlarına intikamlarını aldıran sezon finalinde Ahmet Kaya’nın etkileyici sesini bir kez daha ekranlardan duyurup kulakların pasını silen dizinin en başarılı karakteri, Takoz İrfan oldu. Ekranlara veda eden ‘Fatmagül’ün Suçu Ne’ ile aynı güne denk düşürülmemesi halinde daha yüksek reyting alması kuvvetle muhtemel finalde öne çıkan Takoz İrfan, performansıyla adeta destan yazdı!

Takoz İrfan’dan ‘Uçan Kafa İrfan’a dönüşüm…

Erkekliğinin ayrıntılarını öğrenen karısı kovdu… Biricik aslan oğlu yüz çevirdi… Kendince sevgi beslediği sevgilisi aldattı… İlaçla uyutuldu… Sokak ortasında donla kalıp millete maskara oldu… Yetmedi, güvendiklerinden kazık yiyip çocuklar tarafından sopa manyağına çevrildi… Ama tüm bunların ötesinde, son bölüme damgasını vuran Takoz İrfan, büyük bir yeteneğini de ekran başındakilerle paylaştı.

Şerif tarafından kapana kısılmanın sıkıntısını

Yazının Devamı