Final yapmaktan son anda çark ederek taşları yerinden oynatan ‘Adını Feriha Koydum’, komedi gibi bir kapanış sahnesiyle gerçekleştirdiği sezon finaliyle yaz sonrası için hiçbir şey vaat edemeyeceğini peşinen gösterdi.
Aslında bu kapanışa ‘komedi’ demek de pek uygun değil. Çünkü en başarısız komedinin dahi kendi içinde bir tutarlılığı, bir mantığı vardır. Oysa ‘Adını Feriha Koydum’un ani devam kararıyla ortaya konulan sezon finalindeki bir garip düğün sahnesinde bunlardan eser bulunmamakta. Emir’i tutup Feriha’yı gözden çıkarttığını, Ece faktörüyle belli eden ve ‘mutlu final’ konusundaki izleyici eleştirilerini umursamayarak yolunu çizen ‘Adını Feriha Koydum’, hiç olmazsa nice mantıksızlıklarını sineye çeken, hatalarını hoş gören takipçilerine aklı başında bir düğün sahnesi yaşatabilirdi. Ama hoyratça bir tavırla buna da gerek görülmedi.
Oğlum bak git… İzleyiciyi ‘aptal’ yerine koyma!
‘Kır düğünü’ modasını noktalayacak bir yenilikle ‘mahalle parkı düğünü’ yaratıcılığına soyunan ve bir okurumun deyişiyle, yönetmenlik bazında ‘Harry Potter’ havalarına giren ‘Adını Feriha Koydum’daki düğün sekansında ilk gözüme çarpan, Feriha-Emir çiftinin zevksiz giyimi olmuştu. Mevsim dolayısıyla mavileştirilen damat kreasyonunu, gelinliğin üstüne takılan çivit mavisi dev fiyonkla bütünleştirip, Feriha’yı giydirilmiş balo sandalyesi ya da hediye paketi kıvamına sokan dizi, foto şip şak usulü yaratılan düğünün finalinde baltayı iyice taşa vurdu.
Gözümü devasa ve çok rüküş duran fiyonktan alamadan izleyip, yeni sezonda Feriha’yla devam ihtimali olur mu diye, düşünürken patlama sesi beni sahneye döndürdü. Feriha’nın gidişiyle dizinin anlamını yitireceği fikri ateş edenin kimliğini düşünmeye itti. Tımarhaneden kaçan Halil veya ortada kalan Ece olabilirdi. Dramatik bakışlarla uzatılan sahnede Feriha’nın Emir’in kollarına yığılacağı beklentisine girmiştim ki konukların gülümseyen yüzle çifti izlediğini fark ederek şok yaşadım. Yoksa Feriha vurulmamış mıydı? Ya da çevredekiler patlamayı fark etmemiş miydi? Kim bilir belki de dizi bizimle kafa buluyordu… Derken, ikinci patlama da gerçekleşti. Eh, bu kez şaşkınlığı atan düğün konukları bir hamle yapardı artık. Ama nafile… Yönetmenden gelen talimat üzerine düğün tayfası, yüzlerindeki gülen ifadeyi bozmadan dikilmekteydi. Sadece Feriha’yla Emir’in gözleri biraz dolmuştu hepsi bu. Bakışmalar sürerken araya bir de uzun mu uzun reklam bekleyişi girmesin mi? Belki panik reklamdan sonra yaşanır diyenlere de, aynı sahneler afiyetle tekrardan yedirilip sanki vurulma olayı hiç yaşanmamış gibi tepkisiz hatta güleç bir kapanışla tatile girilmesin mi?
Kan yok, panik yok, feryat yok, hüzün yok… Bu nasıl bir vurulma? Gel de bu işe şaşma. Bu canlandırmayla, yap-boz tahtasına dönen diziden keyif almak isteyen ve eleştirilerine muhatap bulamayan izleyici aptal yerine mi konmakta? Yoksa sosyal mecradaki ‘yeni sezonda yok’ açıklamalarına rağmen, bir umut Hazal Kaya’nın dönüşü için açık kapı mı bırakılmakta? Gerçi hakkında çıkartılan ‘ücret’ dedikodularını cevaplayan Kaya, ekibe şans dileklerini yollamış ama belli mi olur… Dizi dünyası bu, her şey mümkün. Geçen sezonun finalinde de Feriha’nın annesi vurulup yeni sezonda gelmişti. Ancak o doğal bir süreçti. Zorlama sezon finalinin yapaylıklar girdabında, silahlar patlarken çevredekilerin duruma gülerek seyirci bıraktırılması ve ekran başındakilere bu sonun yedirilmesiyse hazmedilecek bir durum değil. Feriha’yı harcayan, izleyiciyle kafa bulan eğreti sezon finaline yakışan en yerinde tepki, son günlerin moda deyişiyle, ‘Oğlum bak git’ olsa gerek!
Vahide Gördüm beklentisi de balon çıktı
Rahatsızlığı dolayısıyla diziden ayrılmak durumunda kalan Vahide Gördüm, sezon finalinin izleyiciye en büyük sürprizi olacaktı. Ne yazık ki bu sürpriz de olumsuz yönde gerçekleşti.
65’inci bölümde final yapılacağı kararıyla, izleyiciyi motive edip Hazal Kaya ve diğer oyuncuları yeni projelere yönlendiren; sonrasında, iki bölüm ilaveyle nokta koyacağını bildiren ve nihayet, anlamsız bir planlamayla üçüncü sezona sarkan ‘Adını Feriha Koydum’, kararsızlığıyla diskalifiye ettiği oyuncularının dışında vefakâr izleyicisini de hiçe saydı.
‘Kümesteki kazı yolmak, yenisini bulmaktan kolaydır’ zihniyetiyle sergilenenlerden hayal kırıklığı yaşayanlar, senaryo kaynaklı olumsuzluktan dolayı Vahide Gördüm’ün yer almamasına da kırıldılar. Beklentileri boşa çıkartan senaryoda ‘otobüs gecikmesi’, Zehra Hanım’ın bahanesi oldu… Yetersizliğiyle sevenlerini tatminsiz bırakan dizinin senaryosu da, ‘Çağatay Ulusoy’un kaslı bedeni bize yeter’ diyerek Vahide Gördüm’ü izleyicisiyle buluşturma çabasına gerek görmeyen Med Yapım’ın!
Ben bir yalan uydurdum… ‘Adını Emir Koydum’!
Koray ile Hande’nin de yer almayacağı söylentileriyle gündeme gelen yeni sezonda Feriha’nın Levent Hoca’yla gittiği üç yıllık süreçte Emir’in yaşamı işlenecekmiş. Feriha’nın boşluğunu doldurmak için de yeni bir isim aranmaktaymış. Mişli, mışlı sürece giren ve reytingi, dizi seti bastıkları duyurulan, Çağatay hayranlarına kalan ‘Adını Feriha Koydum’un oldu olacak önümüzdeki sezonda adı da değişsin. Senaryo, Emir ağırlıklı işleneceğine ve Feriha’nın olmadığı yerde diziyi Emir yükleneceğine göre, ‘Adını Emir Koydum’ daha uygun düşmez mi? Boşa dememişler ‘Her şeyi tadında bırakmayı bilmek gerek’ diye… Reyting hevesiyle bilmeyince de, işte böyle düşülüyor dile!
Anibal GÜLEROĞLU
guleranibal@yahoo.com
www.twitter.com/guleranibal