Yaz sıcaklarıyla Ramazan ayı denkleşince televizyon programlarının tercihleri de ona göre belirlenir oldu haliyle… Riske girmek istemeyip tercihini, ‘Güldür Güldür Show’ ve sinema filmlerinden yana kullanarak durumu idare eden Show TV ve yaz gecelerini yeni dizilerinin yanı sıra ‘Ferhat Göçer ile Sen Söyle Hayat’, ‘Nilgün Belgün Bir Yaz Gecesi’ ve ‘Ali Biçim Show’la renklendirmeyi seçen FOX TV yarışma konusuna pek girmeyenlerden… Ana dizileri yaz tatilindeyken, alaminüt yapımlarla menüyü dolduran diğer kanallar ekrandaki bu açığı yeterince kapattıklarından olsa gerek, ihtiyaç duymamışlar. Herkesin tercihi kendine.
Pekiii… Ekranlarımızı dizi bolluğundan yarışma bolluğuna geçirip programlarına çekicilik kazandırmak için sunucularını da renkli isimlerden belirleyen öteki kanalların yarışmacı programları arasından hangileri daha fazla eğlendirme özelliğine sahip? Bunu belirleyebilmek için biz de kanalların yarışmacı programlarına ve niteliklerine kısaca bir göz atalım dedik.
BAŞI ÇEKEN STAR’IN JOKERİ ‘ERBİL’!
‘Güzel Köylü’ ve ‘Kaçak Gelinler’i yaz dizileri olarak ekrana çıkartıp umduğunu fazlasıyla bulan Star TV, izleyiciyi eğlendiren programlar kategorisini yarışmalara
Kanallar ara dönem boşluğunu yazlık yapımlarla ve önceden ilgi çekenleri arka arkaya yayınlayarak gidermeye çalışırken yeni projelerin hazırlıkları da harıl harıl sürüyor. Her kanal kendine göre sürprizlerle sezona damga vurmayı arzuluyor tabii…
‘Kurtlar Vadisi Pusu’yu transfer ederek ilk sürprizini yapan, ‘Arka Sokaklar’ı oyuncu ilavesiyle destekleyen Kanal D’nin yeni sezonda polisiye meraklılarına yönelik bir bombası daha olacak… ‘Poyraz Karayel’!
Ön hazırlıkları titiz biçimde sürdürülen proje, birçok başarılı işe imza atan Limon Film/Hayri Aslan’ın yapımcılığında Eylül ayında Kanal D ekranında izleyiciyle buluşacak.
Farklı hikâyesi ve sıra dışı kurgusuyla daha şimdiden yeni sezonun beğenilen yapımlarından olma iddiasını başlattığı ‘Poyraz Karayel’, işlemediği bir suç yüzünden görevden uzaklaştırılan eski bir polisin öyküsü…
Kayınpederi tarafından oğlundan kopartılmanın ardından Emniyet Amiriyle yaptığı anlaşma sonucu mafyanın içine girmeyi kabul eden ve bu esnada kim olduğunu bilmeden mafya babasının kızı Ayşegül’e âşık olan Poyraz Karayel, oğlunu alabilmek için girdiği yer altı dünyasının çetrefilli işlerine yönelik zorunlu göreviyle, aşkın karmaşık duygularının
Yaklaşık iki yıl önce yaz aylarında devreye soktuğu ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’ tutkusuyla izleyiciyi kasıp kavuran ve yarışmanın gördüğü ilgiden 200 bölümü aşan yayın hayatı boyunca bolca faydalanan Kanal D, bu yaz yine ekran başındakilerin yarışma tüketiminden nasiplenmeye soyundu. Sezonun ilk yarısındaki verimsizlikle gerilen, ancak sonrasında kapsamlı içerikten ziyade yüzeyselliğe ilgi gösteren izleyici tercihini tatmine yönelik yapımlarla yavaş yavaş keyfi yerine gelen kanal, yaz ataletini de ‘Çarkıfelek’ten esen coşkulu rüzgârlarla geçiştirmekte.
İlker Ayrık’ın Fatmagül destekli sunuculuğunda her akşam ekrana gelen ‘Çarkıfelek’, 21 yarışmacı arasından şanslı üç kişiyi seçip onlara, kredi kartı borçlarından kurtulmaktan deposu dolu vergisi ödenmiş son model araba kazanmaya varan fırsatlar sunarken, reytingleri de bir güzel götürmekte.
Kızlarla erkeklerin birbirlerine karşı mücadele ederken bir yandan da devrilmemek için birbirlerine muhtaç oldukları ‘Alabora’ ile deniz atmosferinin serinliğini yaşatma akılcılığını da ihmal etmeyen Kanal D’nin, ‘Çarkıfelek’teki başarısı şu an için takdire değer. Peki de bu başarının ardındaki sır ne?
Buna geçmeden önce ‘Çarkıfelek’, ‘Kim
Her ne kadar yazımıza ‘Şimdi Göl Zamanı’ başlığını koysak da zaman, atı alıp Üsküdar’ı geçenlerin abartı devri aslında… Bu hakikat hem sinema, hem de dizi sektöründe geçerli. Eline kamera alan film çekmek için sıvıyor kolları. Hani neredeyse film çekmeyeni döverler durumu sardı ortalığı. Bu keşmekeşte insanların da kafası karışıyor, iyiyle kötüyü ayırt etmekte zorlanıyor haliyle.
Öte yandan magazinin, Hülya Avşar’ın öpüşmesine odakladığı oyunculuk halleri de bir garip. Eller gitmiş aya, biz hala yaya denmişse, boşa değil. Bu devirde öpüşmenin kıymet-i harbiyesi kalmış da sanki. Eh tabii bu oyunculuk algı tablosunda, konuşulan rakamlar da uçuk-kaçık oluyor ister istemez.
Bir bakıyorsunuz, Kasım 2014’te ekrana gelmesi beklenen ‘Kaderimin Yazıldığı Gün’de rol alan Özcan Deniz’in bölüm başı 150 bin liraya imza attığı haberi yayılıyor… Ondan aşağı kalmak istemeyen ve Mert Fırat ile Vildan Atasever’in rol aldığı ‘Gece’ filminin çekimlerine yoğunlaşmaya çalışıp film için psikolojik destek aldığı öne sürülen Nurgül Yeşilçay da, son zamanlarda yer aldığı yapımlar beklenen ilgiyi göremese dahi, dizilerde oynamak için bölüm başı fiyatını 140 bin lira olarak belirliyor. İsteyenin bir
Yaz sezonunda her ne kadar diziler ve sinema filmleri hız kesip tatil yapıyormuş gibi görünseler de, aslında bu aylar yeni yeni yapımların üretilerek kışa hazırlanma süreci.
Yapımcılığını Sugarworkz&Taff’ın, yönetmenliğini de Murat Şeker’in üstlendiği ‘Çakallarla Dans’ serisinin üçüncüsü olan “Sıfır Sıkıntı” filminin dört hafta sürecek çekimleri, Derya Baykal, Derya Şensoy, Şevket Çoruh, İlker Ayrık, Timur Acar, Murat Akkoyunlu, Gürkan Uygun gibi sevilen isimlerle başladı.
Kadife Pavyon’u set edinen ve medyayı setinde ağırlayan ‘Çakallarla Dans Sıfır Sıkıntı’ filminin çalışmaları sürerken, önceki işleriyle dikkat çeken iki isim de önümüzdeki sezon için kolları sıvamış durumda.
İlginç içerikleri ve kayda değer oyuncu kadrolarıyla beyazperdede yer almak için motor diyen bu iki yapım, ‘Işık Yılları’ ve ‘Rüzgârın Hatıraları’…
MUHAMMET UZUNER’DEN ‘IŞIK YILLARI’…
‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ dizisindeki Arif rolüyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü alıp hafızalarda yer etmesinin yanı sıra ‘‘Bir Zamanlar Anadolu’da’’ filmindeki Doktor Cemal rolüyle de Sadri Alışık Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu seçilen ve gerek ülkemizde gerekse yurt dışında oyunculuğuyla beğeni kazanan
El değiştirmekten bitik hale gelen Show TV, bu sezon hangi projeyle izleyicinin gönlünü fethetmeye kalksa fayda etmiyor. Güvendiği her dala daha en baştan lapa lapa kar yağıyor. FOX TV’den transfer ettiği ‘Fatih Harbiye’ de olmasa, battı balık yan gider durumundaki kanal tam dibe vuracak.
Komedi türünün sempatikliğinden avantaj sağlamaya çalışan kanal ‘Analı Oğullu’ dedi… Ekran başındakiler başlardaki abartılardan usanıp ‘Ananı da al git’ deme raddesine geldiğinden, olmadı.
Bu yapımla aynı dönemde bir komedi denemesi daha yapan kanal bir zamanlar ‘Yasemince’ye gösterilen ilgiden cesaret alıp ‘Mihrap Yerinde’ ile komedi meraklılarını cezp etmeye yeltendi… Burada da, ‘Yasemince’nin skeçvari havasıyla işe girişildiğinden, ilk etapta kaçırılan izleyici bu dar alandaki paslaşmayı tutmadı.
Oyuncuların nam-ı hürmetine, bir süre kör topal idare edilip erkenden finale yollanan ‘Sevdaluk’tan yaşanan hayal kırıklığı, yeni bir yöre işi olarak Çerkezlerden esintiler getiren ‘Ağlatan Dans’ ile gidilmeye niyetlenildi… Ama büyük umutlarla çıkılan yolda karşılaşılan hezimetler, Çerkez delikanlısı ile Türk kızının aşkına güvenip diziye bel bağlayanları ağlattı. Show TV’nin sezonun başında
Gerek medyada, gerek siyasette, gerekse dizi ve sinema oyunculuğu sektöründe en büyük sorun, sürekli aynı isimlerin çevresinde dönülüp durulması… Bu saplantı halinin yarattığı bıkkınlığın sonuçlarıyla açığa çıkan kısırdöngünün insanları medyadan, siyasetten ve tüm yapımlardan yavaş yavaş uzaklaştırmasıysa, üstünde ayrıca düşünülmesi gereken bir toplumsal ve sosyal problem!
İnsanların, aynı yüzlerin yıllar boyu hiç değişmeden varlık göstermelerinden dolayı heyecansızlığa ve kanıksamaya sürüklenmesi karşısında alınacak en iyi tedbir, halkın yoğun bir iç içelik yaşadığı bu unsurları yeni yüzlerle taçlandırmak. İşte ‘Model of Celebrity Yarışması’ da böylesi bir amaca hizmet etmek üzere yola çıkıyor.
Hem moda, hem de pek çok başrol oyuncusunu modellerden transfer eden televizyon camiasına taze soluk getirme hedefindeki ‘Model of Celebrity Yarışması’, her biri kendi mesleğinde başarıya ulaşmış isimlerden oluşan bir ekibin fikir ürünü olarak dikkat çekici.
KISIRDÖNGÜYE ÇARE: MODEL OF CELEBRİTY
Podyum dünyasının da tıpkı diğerleri gibi aynı isimler etrafında dönmesinden rahatsızlık duyan üç isim, bu gittikçe verimsizleşen kısırdöngüyü kırmak için kolları sıvamış...
Adını pek
‘Hayat, uzak çekimde komedi, yakın planda trajedidir’ demiş, popülist yaklaşımlara getirdiği eleştirileri ve yaşamın dramatik yönlerini, komedi potasında ustaca eritmeyi başaran Charlie Chaplin.
‘Şarlo’ tipiyle sessizce güldürmeyi başaran Charlie Chaplin her ne kadar yönetimle zıt düşmesinden dolayı ABD’de bir dönem şimşekleri üzerine çekmiş olsa da, yarattığı ‘modern palyaço’nun verdiği mesajcı yapımlar, yüz yıldır değerinden kaybetmeyen komedi örnekleri olarak varlığını korumakta.
Chaplin’in ‘Komedi budur’ dedirten varlığından, günümüz dizi sektörünün güncele laf vuran komedi sit-com’larına geçecek olursak, eldeki mevcutta en göze çarpan örnek, ‘Yalan Dünya’…
GÜLSE BİRSEL MİZAHI TÜKENDİ Mİ?
Herkesin aklına gelen şeyleri oturup yazma durumunu, kendisini başkalarından ayıran fark olarak beyan eden Gülse Birsel’in hayal dünyasının ürünlerinin, televizyonda komediye dönüşmesi ‘g.a.g.’ programının metin yazarlığıyla başlasa bile, mizah yeteneğini gösterdiği asıl çalışması ‘Avrupa Yakası’ oldu malumunuz.
190 bölüm çekilen dizide Aslı karakteriyle de yer alan Gülse Birsel, absürtlükleriyle iş yapan karakterlerini bu çalışmasında tepe tepe kullandı. Zamanla kanıksanan