11:35Yargıtay 6. Ceza Dairesi, DEHAP eski Genel Başkanı Mehmet Abbasoğlu ve 3 eski parti yöneticisinin ''resmi belgede sahtecilik'' suçundan aldıkları 1 yıl 11 ay 11'er gün hapis cezasını onadı.
Başta
siyaset ve ekonomi cephesi olmak üzere toplumun her kesiminin sonucunu merakla beklediği DEHAP davasında, Yargıtay 6. Ceza Dairesi 4 DEHAP'lıya verilen hapis cezalarını, geçmiş uygulamalarında görülmemiş bir hızla, oybirliği ile onadı. Bu durumda DYP'nin Yüksek
Seçim Kurulu'na yapacağı başvurunun ardından 3 Kasım seçimi sonuçlarıyla ilgili alınabilecek karar merakla beklenecek.
BUNDAN SONRA NE OLACAK? Yargıtay'ın onama kararından sonra DYP'nin YSK'ya başvurması bekleniyor. Başvuru halinde konuyu görüşecek olan YSK'nın; "seçim iş ve işlemleri tamamlandığı" gerekçesiyle başvuruları reddedebileceği, DEHAP'ın aldığı oyları iptal ederek yeniden belirlenecek geçerli oyların
yüzde 10'u barajıyla birlikte DYP'nin de 66 milletvekili ile TBMM'ye girmesine vize verebileceği ya da düşük bir olasılık da olsa "tam hukuksuzluk" hali nedeniyle 3 Kasım seçimlerini tamamiyle iptal ederek seçimlerin yenilenmesine karar verebileceği yorumları yapılıyor.
DYP'nin Tansu Çiller gibi ağır topları ile meclise girmesi halinde, Çiller'in Mehmet Ağar'dan Genel Başkanlığı geri isteyeceği de Ankara kulislerinde konuşuluyor. Bu durumda Ak Parti grubunda 44 kişinin milletvekilliği de düşecek.
DYP, Yüksek Seçim Kurulu'na başvuruyor...JET KARAR Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nde bu sabah yapılan temyiz duruşmasının ardından Mustafa Aydın Başkanlığında toplanan ve Keskin Kaylan, Cengiz Yelbaşı, Hasan Erbil ile Ahmet Özten, yaklaşık 1 saatlik müzakereden sonra kararını verdi.
Daire Başkanı Aydın, dosyadaki tutanakların, belgelerin, bilgilerin incelendiğini belirtti. Siyasi partiler yasasının 10. Maddesine göre partilerin kuruluş, teşkilat listesi ve kongrelerine ilişkin her türlü belgeyi, bilgiyi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmek zorunda olduğunu anımsatan Başkan Aydın, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın da siyasi partilerin sicillerini tuttuğunu anlattı. Aydın, "Siyasi parti sicili resmi belgedir.
Memurun, resmi belgede sahtecilik suçunun incelenmesi gerekir. Memurun, hileli bir şekilde aldatılması ile düzenlediği belge de bireyin resmi belgede sahteciliği suçunu oluşturur" diye konuştu. Aydın, DEHAP'ın yanıltıcı bir şekilde 12 Ocak 2001'de 63 ilde teşkilat oluşturduğuna dahil belgeleri Yargıtay Başsavcılığına göndererek bu şekilde parti sicili oluşturulmasıyla suçun oluştuğunu bildirdi. Başkan Mustafa Aydın, yerel Mahkemenin sanıkların eylemlerini suç türüne uygun nitelendirdiğini belirterek 4 sanığa da verilen cezanın oybirliği ile onadığını açıkladı.
Hukukçular ne diyor?..KARAR TATMİN ETMEDİ DEHAP'lıların avukatı Güven Özata, Yargıtay çıkışında kısa bir açıklama yaptı. Özata, kararın bozulmasını beklediklerini belirtirken, "İşi başka yere götürmeden hukuk çerçevesinde savunmalarımızı yaptık. Yargıtay'ın kararı bize inandırıcı tatmin edeci gelmedi. Karar düzeltme başvurusunda buluduktan sonra konuyu AİHM'ye götüreceğiz" şeklinde konuştu. Sırf dava uzamasın diye savunmaların yaeterince değerlendirlmediğini öne süren Özata, "Haksız yere mahkum edilen sanıkların yanı sıra kaostan da endişe duyuyoru.
DEHAP töhmet altında kalıyor. Birkaç kişinin hatasından dolayı 2 milyon seçmenin iradesinin boşa çıkarılması doğru değil. Sayın Başbakan, "Öyle bir durum varsa seçime gideriz" demişti. Bunun sonucunu bekliyoruz" şeklinde konuştu.
KARAR DÜZELTME Bu aşamada DEHAP'lılar, Daire'nin onama kararına karşı "tashih-i karar" başvurusunda bulunabilecek. Ancak karar düzeltme talebinin öncelikle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kabul edilmesi gerekiyor. Başsavcılığın tebliğnamade onay istemesi gözönünde bulundurulduğunda bu başvurudan sonuç alınmasına ihtimal verilmiyor. Başvurusunun kabul edilmesi halinde ise Daire kararını yeniden gözden geçirecek.
SÜREÇ NASIL GELİŞTİ? DEHAP'ın yeterli teşkilatlanmayı sağladıklarını belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bilgileri iletmesi üzerine dönemin Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, DEHAP'ın da seçimlere katılma yeterliliğine sahip olduğunu YSK'ya bildirmişti. YSK ise DEHAP'ın da yer aldığı seçim pusulalarının basımına başladıktan bir süre sonra emniyetten gelen bilgiler üzerine Kanadoğlu, YSK'ya başvurarak DEHAP`ın yeterli örgütlenmeye sahip olmadığı gerekçesiyle seçime katılamayacağını bildirmişti. Ancak YSK, bu başvuruyu kabul etmeyerek DEHAP'ın da katıldığı seçimlere vize vermişti.
Bunun üzerine Kanadoğlu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına DEHAP yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunmuş ve açılan dava sonucunda Ankara 2.Ağır Ceza Mahkemesi, 4 DEHAP'lıyı mahkum etmişti. 26 Haziran'da verilen kararda, DEHAP'lılar teşkilatlanmaları yeterli olmadığı halde yanıltıcı bilgi vererek 3 Kasım seçimlerine katıldıkları ve böylece "memur olmayan kişinin resmi belgede sahtecilik yapması" suçunu işledikleri gerekçesiyle 4 sanığa 1 yıl 1 ay 11'er gün hapis cezası vermişti. 22 sanığın beraat ettiren mahkeme, cezalandırdığı sanıkların hapis cezalarını paraya çevirerek ertelemişti. Cumhuriyet savcılığının yaptığı temyiz üzerine konu Yargıtay 6'ncı Ceza Dairesi'nin gündemine taşınmıştı. Bu arada Yargıtay'da çıkabilecek olası bir onama kararının, 3 Kasım seçimlerine gölge düşüreceği tartışmaları ortaya çıkmış ve gözler bu karara çevrilmişti.
YSK: Şu ana kadar başvuru yok...
AB Komisyonu: ''Yargıtay'ın Dehap kararını analiz ediyoruz''
TBMM Başkanı Arınç: Oyların iptali söz konusu olamaz...