23.02.2021 - 15:42 | Son Güncellenme:
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz CNN TÜRK canlı yayınında önemli mesajlar verdi. İşte Gürdeniz'in o açıklamaları...
Bu planlı bir kışkırtma baştan onu söyleyelim. Yunanistan tek başına bunun kararını veremez. Bu kararın ardında mutlaka Atlantik güçlerin olduğunu söyleyebiliriz. Yani son zamanlarda yaşananlara baktığımız zaman özellikle ABD ile yapılan askeri güvenlikli işbirliği anlaşmalarının yenilenmesi, pek çok üste ABD'lilerin yığınaklanma yapması, üst geliştirme faaliyetlerine girişmesi belli ki Atina'ya birileri sufle ediyor bazı şeyleri.
"YUNANİSTAN, ABD'NİN ARTIK SÖMÜRGESİ OLMUŞTUR"
Şimdi barış içinde mutabakata hiç uygun olmayan şekilde araştırma yapan bir geminin açık deniz alanında uluslararası sularda gelip böyle saçma sapan boyundan böyle büyük güç gösterisiyle taciz edilmesini ben başka bir şekilde izah edemem. Dediğim gibi her yayınınızda da söylüyorum Yunanistan vekil devlettir. Kendi iradesiyle hiç bir iş yapmaz. Başkalarının dediğiyle yapar şu anda üzülerek görüyoruz ki tekrardan bu sürece girilmiş. Yunanistan, ABD'nin tam anlamıyla bana göre artık sömürgesi olmuştur.
Şu an o geminin yaptığı süreç, yaptığı işler kamuoyunun aydınlanması için söylüyorum. Doğu Akdeniz'de Oruç Reis'i, Barbaros'u, Yavuz'u, Fatih'i kamuoyu duyuyordu. Çok ama çok farklı. Bu sismik gemilerinin, sondaj gemilerinin yaptığı kıta sahanlığına yönelik yani ülkelerin egemenlik haklarının korunması için gerekirse devletin gücünün kullanabileceği faaliyetlere yönelik. Kıta sahanlığınız sizin vatanınızın parçası gibidir. Ama şimdi Çeşme gemimizin yaptığı iş kıta sahanlığıyla ilgili bir iş değil. Suyla ilgili bir iş. Kesinlikle 11 Kasım 1976 Bern Mutabakatı aykırı bir şey değil. Onlar da yapıyor. Başka ülkeler de gelip yapabilir bilimsel araştırma.
"SİYASİ BİR ŞOV"
Emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk da CNN TÜRK canlı yayınına bağlanarak şu açıklamaları yaptı;
Yunanistan'ın saldırganlığını veya aşırılığını izah etmeye bence yeterli olacak bence bilim insanı kalmadı. Çünkü sürekli normların dışında adımlar attığını görüyoruz. Şimdi bu gemi uluslararası hidrografi ofisinin Türkiye bölgesindeki haritaları üretmek için görev verdiği ve bu haritanın dünya denizlerinin tamamında kullanıldığını bildiğimiz faaliyet için denizde bulunuyor. Bunu açıklamalarında da NAVTEX yayınlarında da beyan etmiş durumda. Zaten geminin özellikleri silahsız ve denizin su sütununun üzerinde, akıntı, ısı hareketlerini takip eden sensörlere sahip, bunları tespit eden araçlara sahip deneysel bir labaratuvar gemisi. Bir yardımcı gemi.
Açık denizde kullanma hakları... Açık denizde çünkü bilimsel araştırmalar yapmak tüm devletlerin zaten hakkıdır. Bilimsel araştırma yapan bir geminin üstüne siz neden savaş uçaklarınızı yollarsınız? Ne tehlike görürsünüz ve yollarsınız? Elinizde çok savaş uçağı varda onlara eğitim mi yaptırıyorsunuz? O da makul değil. Dolayısıyla Yunanistan adımını açıklayacak siyasi bir şov dışında pek bir şey gözükmüyor.
Yunanistan, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı ucuz kahramanlıklar peşinde koşup bunu iç politikada kaldıraç olarak kullanıyor. Bugüne ait bir şey değil. 20-30 yıldır bu böyle. Bu onlardan biri midir? Bu onlardan biriyse tehlikeli adımdır.
Burada çıkar kaygısı bulunacak bir şey yok. 1976'da yapılan Bern Anlaşması'nda bu yana iki tarafta kıta yatağına ilişkin çalışma yapmıyor. Bu geminin de böyle bir kabiliyet yok. Denizin su katmanları üzerinde çalışma yapan bilimsel gemi niteliğinde yardımcı bir hat gemisi. Silahı yok... Hele chaff niye atarsınız?
'BUNLAR UCUZ GÖSTERİLER'
Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş da Türk gemisine Yunan tacizine ilişkin 'bunlar ucuz gösteriler' dedi.
Karataş, 'Yunan uçaklarının geçmişteki tacizleriyle ilgili ve gelecekteki bizi Ege veya Doğu Akdeniz'de bekleyen tahmin etmekte de zorlanmadığımız kısa hususlarla ilgili bilgiler vereyim. Öncelikle TCG-Çeşme hadisesinde olduğu gibi geçmişte yine bu tür faaliyetler yapan gemilerimize, eğitim yapan gemilerimize hatta silahsız yine uçaklarımıza kargo uçaklarımıza, ulaştırma uçaklarımıza yine Deniz Kuvvetlerimiz araştırma yapan kendi uçakları dahil olmak üzere özellikle savaş uçağı olmayan su üstü yine hava unsurları olsa da bu faaliyetleri daha önce de yaptı' ifadelerine yer verdi.
'Şimdi son gündeme gelen araştırma gemimizin yaklaşık 2 mil olarak değerlendiriliyor' diyen Beyazıt Karataş, 'O 2 mil tam bir tacize giriyor. Yani Resmen bir F-16 uçağı oradaki gemimizin üzerinden geçerek güya onu taciz ederek gösteriler yapması da zaten anlamsız olduğunu da önümüzdeki günler görecekler. Bunlar ucuz gösteriler. Ucuz gösterilerin sonucunun da nereye gideceğini siyasiler iyi hesaplayamazlarsa bu tür davranışlara cevap verirlerse önümüzdeki dönem içerisinde it dalaşı dediğimiz Doğu Akdeniz'de daha önce çok sık görülen ama şimdi Ege'deki faaliyetler nedeniyle yine 80'li yılların başında ikinci yarısında yaşadığımız Ege'deki it dalaşları artabilir' dedi.
CNN TÜRK muhabiri Ahmet Türkeş ayrıntıları aktardı;
TCG-Çeşme Gemisi bilimsel ve teknik araştırmalar yapmak üzere Kuzey Ege'deydi. 2 Mart'a kadar çalışmalarına devam etmesi planlanıyor. Geçtiğimiz günlerde de Çeşme gemisiyle ilgili Yunanistan'ın tepki açıklaması kamuoyu gündemine gelmişti. Bugün de önemli bir haber geldi. Yunanistan Ege'de bir provokasyona imza attı ve TCG-Çeşme gemisi 4 adet Yunan F-16'sı tarafından taciz edildi. Üstelik bu tacizin ayrıntılarına da yer verildi.
Yunanistan Hava Kuvvetleri'ne bağlı 4 F-16 uçağı Limni Adası batısında faaliyetlerini sürdüren TCG-Çeşme'ye yaklaştı. Savaş uçaklarından biri Çeşme'ye 2 deniz mili kadar yaklaşarak bir chaff fişeği atarak tacizde bulundu.
CHAFF FİŞEĞİ NEDİR?
Isı ve radar güdümlü füzeleri kandırmak için kullanılan bir önleme sistemi. Askeri uçakların çoğunda bulunan ve kullanılan bir sistem. Sistem pilotlar tarafından veya uçaktaki sistemler tarafından otomatik olarak fırlatılıyor. Ancak bir bilimsel teknik araştırma gemisinin yanına yaklaşması ve bu sistemi kullanması oldukça dikkat çekici.