07.12.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi, Şakir Aydoğdu'nun yıkılan minare altında kalan aracı için açtığı alacak davasında Hazine'yi tazminata mahkûm ederken, kararında, "İslamda cami diye bir kavram yoktur. Dinin kaynağı Allah'tır. Cami yapmak bir anlamda dini şekle boğmaktır" ifadesini kullandı. Aydoğdu da, "Caminin üstünde Diyanet İşleri levhası var. Ama onlar inkâr etti. Camide de kendi atadıkları imam var. Daha sonra valiliğe minarenin hatalı yapıldığını belirten bir yazı gönderdiler. Her gittiğimde beni farklı yerlere gönderip yalan söyleyince ben de bu yola başvurdum" dedi.
5 milyar alacak davası
Batıkent'teki Mevlana Celaleddin - i Rumi Camii'nin minarelerinden biri, 2000'de çıkan bir fırtınada Aydoğdu'nun aracının üstüne yıkıldı. Aydoğdu, zararının karşılanması istemiyle Diyanet İşleri Başkanlığı, Yenimahalle Belediyesi ve cami derneği aleyhine 5 milyar liralık alacak davası açtı.
Belediye ve derneğin davanın reddini isteyen taleplerini mahkeme uygun görürken, Diyanet adına Başbakanlık temsilcisi olarak duruşmaya gelen Hazine vekili, caminin Diyanet denetiminde olmadığını, imamın Diyanet tarafından atanmadığını savundu. Diyanet İşleri Başkanlığı Teknik Hizmetler Müdürlüğü de, Ankara Valiliği'ne gönderdiği yazıda şu görüşlere yer verdi:
"Yapılan incelemede minarenin 66 metre yüksekliğinde betonarme olarak inşa edildiği, beton kalitesinin düşük olduğu, farklı zamanda dökülen betonda ek yerlerinde aderansı sağlayacak tedbir alınmadığı... ayrıca minarenin herhangi bir hesaba dayanmadan yapıldığı tespit edilmiştir."
Ancak hâkim İsmail Bilgin, yargılama sonucu 23 Eylül'de verdiği kararında Diyanet İşleri'ni kusurlu bularak, 4 milyar 635 milyon liranın Hazine'den yasal faiziyle alınmasına karar verdi ve özetle şu ifadeleri kullandı: