27.04.2009 - 16:09 | Son Güncellenme:
ERDAL KILINÇ M. AKİF ERDEM
GÖKHAN KARAKAŞ GÜRKAN AKGÜNEŞ
İstanbul polisinin "sansasyonel eylem hazırlığında olduğunu" bildirdiği Devrimci Karargah Evleri örgütünün hücre evlerine yaptığı operasyonda çıkan çatışmada, operasyon amiri başkomiser Semih Balaban ve bir sivil ölürken, bir kameraman ile 6 polis de yaralandı. Bostancı'daki hücre evinde 6 saat süren çatışmanın ardından örgüt liderlerinden Orhan Yılmazkaya da ölü ele geçirildi. Şehrin göbeğindeki hücre evi baskını sırasında büyük güvenlik zaafiyeti yaşanması dikkat çekti. Uzmanlar, polisin operasyon biçiminin hatalı olduğuna dikkat çekerken, güvenlik şeridinin arkasında bulunan bir sivilin ölmesi ve bir kameramanın yaralanması emniyet güçlerinin yetersiz tedbir aldığını ortaya koydu. Polis örgüte yönelik operasyon çerçevesinde 60'a yakın noktayı basıp 11 kişiyi gözaltına aldı. Bu arada çatışmada kaç terörist olduğu tartışması yaşandı. Çatışma sona erene kadan evde biri kadın üç kişi olduğu bilgisi geldi ancak operasyon sona erdikten sonra bir teröristin cesedi çıktı.
SİYASAL MEZUNU ÇIKTI
İSTANBUL Bostancı’da bir terör örgütüne ait hücre evine düzenlenen operasyonda öldürülen Orhan Yılmazkaya’nın, Çanakkale’nin Bayramiç İlçesi’nden olduğu öğrenildi.
Yılmazkaya'nın adı, Çanakkale’nin Bayramiç İlçesinde heyecan yarattı.
Çanakkale Bayramiç'de 1970 yılında doğan Orhan Yılmazkaya'nın İstanbul'da öldürülen terörist olduğu haberleri üzerine gazeteciler Yılmazkaya'nın halen ilçede yaşayan anneanne ve dayısını buldu. İlçede helvacılık yapan dayı Nuri Öztürk, kızkardeşi Aysel ve eniştesi Hikmet Yılmazkaya’nın uzun yıllar Almanya’da işçi olarak çalıştıktan sonra ülkeye kesin dönüş yapıp, yaklaşık 10 yıl önce İstanbul Beşiktaş’a yerleştiğini, Orhan Yılmazkaya’nın ise İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdiğini anlattı. Nuri Öztürk, “Orhan Yılmazkaya iki yıldır bizimle ve ailesiyle de görüşmüyordu. İsmini televizyonda duyunca kızkardeşimi, yani annesini aradım. Kızkardeşim Aysel kendisinin de ismi televizyonda duyduğunu ancak polisin kendileriyle irtibata geçmediğini anlattı. Gelişmeleri biz de izliyoruz” dedi.
Anneanne Ayşe Öztürk de torunu Orhan Yılmazkaya’nın üniversite yıllarında kendisini hiç aramadığını, dedesi öldükten 1 yıl sonra, yani 2005 yılında, Bayramiç’e gelip mezarını ziyaret ettiğini söyledi.
Yılmazkaya'nın ailesiyle irtibata geçmemesi isim benzerliğini gündeme getirdi. Polisin saldırganın kimliğiyle ilgili açıklama yapması bekleniyor