Tarımda arazi ve kaynak paylaşımına hazır mıyız?
Pitch Up!...
Günümüz tarım sektörü, yalnızca gıda üretiminde değil, çevreyi koruyarak ekonomiye katkı sağlamak konusunda da önemli bir sorumluluk taşıyor.
İngiltere merkezli Pitch Up! kolektifi, bu sorumluluğu üstlenerek sürdürülebilir iş fikirlerine destek sunmak amacıyla yenilikçi bir model geliştirdi.
Dünya çapında tarım ve çevre politikalarına ilham verecek bir yapı olarak öne çıkan bu model, yalnızca çiftçilerin ve işletmelerin değil, doğanın dengesine de katkıda bulunmayı hedefliyor.
Katılmak, dahil olmak yükselmek, öne çıkmak anlamında da kullanılan Pitch Up! adlı girişim, İngiltere’nin çeşitli bölgelerindeki altı çiftliğin bir araya gelerek oluşturduğu, sürdürülebilir tarım ve iş modellerine destek sunan bir kolektif.
Çiftliklerin arazi ve kaynaklarını paylaşmak üzere başkalarını davet etme fikrine odaklanılıyor.
***
Positive. News’te yayımlanan habere göre; Pitch Up’ın amacı organik atıkların yeniden değerlendirilerek birbirini besleyen bir ekosistem yaratmak.
12.000 dönüm araziyi bu projeye tahsis eden kolektif, sürdürülebilir iş fikirlerine sahip ancak kaynakları kısıtlı girişimcilere hem toprak hem de ekipman desteği sunuyor.
Bu girişim, diğer ülkelerde de tarımın yalnızca üretimden ibaret olmadığını, aynı zamanda topluma geri dönüş sağlama potansiyeli taşıyan bir yapı olarak değerlendirilebileceğini gösteriyor.
Pitch Up!’un kurucusu Tim May’e göre, mesela kollektifin bir parçası olan Balcaskie Çiftliği, farklı iş kollarının atıklarını birbirine kaynak olarak kullanabilecekleri bir model geliştirdi.
Örneğin, et işleme ve fırın işletmeleri aynı alanda çalışarak birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılıyor, atıkların kullanımı sağlanıyor.
Bu yaklaşım, özellikle doğal kaynakların sınırlı olduğu ülkelerde atık yönetimi ve kaynakların etkin kullanımını teşvik etmek adına önemli bir örnek oluşturuyor.
Türkiye gibi tarım sektörünün önemli olduğu ülkelerde, bu tür kolektif yapıların kurulması, tarımda sürdürülebilirliği destekleyebilir ve kırsal kalkınmayı hızlandırabilir.
***
Pitch Up!’un bir diğer örneği olan Planton Çiftliği ise gıda üretiminde sürdürülebilirliği sağlamayı amaçlayan çeşitli iş kolundaki işletmelere arazi sunuyor.
Onlar da toprak ve gıda sisteminin döngüsel yapısını destekleyerek yerel gıda üretimine katkı sağlıyor. Bu model, şehir merkezlerine uzak bölgelerde yaşayan ve tarım yapmak isteyen ancak arazisi olmayan küçük girişimciler için büyük bir fırsat sunuyor.
Özellikle Türkiye gibi geniş tarım arazilerine sahip ülkelerde, kırsal alanlarda bu tür kolektif yapılar kurularak genç çiftçilere destek sağlanabilir.
Pitch Up!’un destekçileri bitmiyor. Bir süt sağım işletmesi ile organik et hizmeti sunan iki işletme de eski tarım makinelerinin dönüştürülmesi ile işlerini sürdürüyor.
Bu tür yenilikçi fikirlerin desteklenmesi, çevreye duyarlı ve ekonomik olarak sürdürülebilir bir tarım sektörü yaratmak için önemli bir adım. Türkiye gibi ülkelerde, tarım makinelerinin ve atık ürünlerin dönüştürülmesi teşvik edilerek kırsal alanlarda yeni iş imkanları oluşturulabilir.
***
Bir tarım ülkesi olduğumuz halde üretim planlamasından sulamaya yanlış arazi kullanımından finansmana kadar tarımla ilgili dünya kadar sorunumuz var.
Kırsal ekonominin güçlendirilmesi ve çevreye duyarlı işletmelere altyapı sağlanması, gelecekte gıda güvenliği ve kırsal kalkınma için kritik öneme sahip olan bu model, sadece İngiltere’de değil, dünya genelinde de sürdürülebilir tarım için örnek teşkil edebilecek bir model.
Çünkü biliyoruz ki küresel iklim krizleri tarımsal üretim ve işletmeler arasında atıkların yeniden değerlendirilmesini zorunlu kılıyor.
Bu nedenle Türkiye’deki tarımın da benzeri projelerle desteklenmesi, hem doğal kaynakların korunmasına katkı sağlayabilir, hem de kırsal kalkınmayı teşvik ederek yerel ekonomiyi güçlendirebilir.
Tabii ülkenin geleceği bizi ilgilendiriyorsa!...
