GündemAdalet Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçeleri Meclis'ten geçti

Adalet Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçeleri Meclis'ten geçti

07.12.2022 - 00:18 | Son Güncellenme:

TBMM Genel Kurulu'nda Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muhammet Kasapoğlu, 2023 yılı bütçesinin sunumunu yaptı. TBMM Genel Kurulu'nda, TBMM, Adalet Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı 2023 Yılı Bütçesi kabul edildi.

Adalet Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçeleri Meclisten geçti

Bakan Bozdağ, AK Parti hükümetleri döneminde hayata geçen hak ve özgürlükleri ile ilgili atılan adımları anlattı:

"Anayasamızda büyük ve köklü reformlar yaptık. Hem demokrasi açısından, hem hukuk devleti açısından, hem de insan hakları bakımından önemli değişiklikler yaptık. Öncelikle, hak arama yollarını çoğalttık. Türkiye'de neredeyse yargı ve idare dışında fazlaca bir hak arama yolu yoktu. Biz, Meclisimizle beraber yapılan büyük demokratik reformlarla yeni hak arama yollarını hukuk sistemimize kazandırdık. Kişisel verilerin korunmasını anayasal bir hak olarak düzenlediğimiz gibi her bir vatandaşımızın kişisel verilere erişmesini, bu verilerin amacı doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmesini, eksiği varsa, yanlışı varsa düzelttirme hakkını kullanarak düzelttirmesini bir anayasal güvenceye kavuşturduk; uygulamada da bunların sağlıklı işlemesi için Kişisel Verileri Koruma Kanunu çıkardık ve Kişisel Verileri Koruma Kurumunu kurduk ki uygulamada bu verilerin sağlıklı bir şekilde korunduğunu, uygulamaların Anayasa ve yasalarımıza uygunluğunu denetlesin diye. İnsanlarımızın saygın bir birey olarak yaşaması bakımından bunun fevkalade önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum."

'ANAYASA MAHKEMESİ İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE DÖNÜŞTÜ'

Bakan Bozdağ, Anayasa Mahkemesi'yle ilgili önemli değişiklikler yaptıklarını belirterek, "Anayasa Mahkememizi adeta bir insan hakları mahkemesine dönüştürdük. Hak ihlali, yeni bir hak arama yolu, uygulamadaki eksiklikler ve aksaklıklardan kaynaklı yargının yaptığı sorunlar varsa bunların hukuk devletine uygun bir biçimde çözümü bakımından son derece önemli bir başka hak arama yolu olmuştur" dedi.

Bilgi edinme konusunu ilk defa hak olarak düzenlediklerini aktaran Bakan Bozdağ, "Dilekçe hakkı vardı vatandaşımızın ama bilgi edinme hakkı yoktu. Anayasamızın 74'üncü maddesinde yaptığımız değişiklikle, kişilere hem kendisiyle hem de kamuyla ilgili bir konuda bilgi edinme hakkını tanıdık. Bununla ilgili uygulamaları denetlemek üzere de 'Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu'nu kurduk, bu da ayrı bir hak arama yoludur. İdarenin işleyişiyle ilgili şikayetleri incelemek üzere de 'Kamu Başdenetçiliği'ni, 'Ombudsmanlık Kurumu'nu kurduk" dedi.

AK Parti iktidarları olarak, bu demokratik reformlarla, hukuk devletinin standardını yükselten reformlarla yasama, yürütme ve yargıyla ilgili bütün devleti adeta vatandaşın doğrudan denetimine açtıklarını savunan Bakan Bozdağ şöyle devam etti:

"Artık bugün devleti sadece Meclisimiz değil, sadece idari yargı değil, sadece belli kurumlar değil her bir vatandaşımız bilgi edinme hakkını kullanarak, her bir vatandaşımız gerektiğinde Kamu Başdenetçisine başvurarak bunları da kullanmaktadır. Ayrıca, insan hakları konusunda İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunu da kurarak ülkemizde yaşanan veya yaşanabilecek her türlü ayrımcılıkla ilgili yeni bir hak arama kapısını daha açtığımızı buradan ifade etmek isterim. 'Kolluk Gözetim Komisyonu'nu kurduk, kollukla ilgili şikayetleri ayrıca dinlemek ve değerlendirmek üzere orada da ayrı bir sistem kurduğumuzu buradan ifade etmek isterim. Bunlar hukuk devletimizi güçlendirdiği gibi, insan hakları anlayışımızın standardını da olumlu anlamda değiştirmiştir.”

'HAK ARAMADA YASAKLAR KALKTI'

Hak aramanın önünde Türkiye'de ciddi engellerin olduğunu hatırlatan Bozdağ, "Hak arama yasakları vardı; biz bu yasakları kaldırma konusunda da önemli adımlar attık. Bildiğiniz gibi, Yüksek Askeri Şura'nın kararlarına karşı yargı denetimi kapalıydı. Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemlere karşı da yargı denetimi kapalıydı. Ne kadar tek başına yaptığı işlem var bilen yok; sayısı, sınırı nerede hiç kimsenin haberi yok. Yine, Cumhurbaşkanının resen imzaladığı emirler ve kararlar aleyhine de Anayasa Mahkemesi dahil hiçbir yargı merciine başvurulamazdı, yasak. Hakimler Savcılar Kurulu'nun hiçbir kararına karşı yargı merciine başvurulamazdı, yasak. Biz bütün bunları ne yaptık? Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemlerinin tamamını yargı denetimine açtık. Resen imzaladığı emir ve kararları yargı denetimine açtık. YAŞ'ın kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç, ilişik kesme kararlarını yargı denetimine açtık" diye konuştu.

'YARGILAMA YOLUNU SONUNA KADAR AÇTIK'

Hakimler Savcılar Kurulu'nun (HSK) ilişik kesme kararlarını yargı denetimine açtıklarını anlatan Bakan Bozdağ sözlerini şöyle sürdürdü:

"12 Eylül 1980 tarihinden ilk seçimle oluşan Meclis Divanı Başkanlık Kurulu oluşuncaya kadar geçecek süre içerisinde çıkarılan kanun, kanun hükmünde kararname ve anayasayla ilgili, kanunun uygulanmasıyla alakalı Anayasa Mahkemesini Anayasa'ya aykırılık iddiası yasağı vardı, defi yoluyla dahi bu iddia ileri sürülemiyordu, şimdi onların da yasağını kaldırdık, yargı yolunu açtık. Öte yandan, 12 Eylül askeri yargısını gerçekleştiren darbecilerin yargılanmasını engelleyen yine bir başka yasak vardı, onu da kaldırdık; 12 Eylül darbesini yapanları da 28 Şubat postmodern darbesini yapanları da 15 Temmuz darbesini yapanları da yargının önüne çıkardık, hesap vermesini sağladık ve hukuk devletinin olduğu yerde yargı denetimi dışında hiçbir işin olmaması lazım. Cumhurbaşkanının parlamenter sistemde hukuki hiçbir sorumluluğu yok, imza attığı şeyden başbakan, ilgili bakan sorumlu ama şimdi cumhurbaşkanını hukuken yaptığı her bir işten, işlemden, eylemden hukuk karşısında da millet karşısında da doğrudan sorumlu hale getirdik. Yine, Anayasa'mıza göre, önceki hükme göre Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanet suçlamasıyla belli sayıda vekille itham ediliyor ve nitelikli bir çoğunlukla kabul edilirse ancak o zaman Yüce Divan'a sevk edilebiliyordu. Şimdi, yine belli şartlar altında ama Cumhurbaşkanını işlediği iddia edilen ya da kendisine isnat edilen her bir suçtan dolayı yargılama yolunu sonuna kadar açtık."

TEK ADAM ELEŞTİRİLERİ

'Tek adam' eleştirilerine ilişkin Bakan Bozdağ, "Hani deniliyor ya 'Tek adam', esas tek adamlık hesap sorulamayan, yargı yolu kapalı olan, yaptıklarından layüsel (sorumsuz) olandır. Önceki döneme bakın, tek başına yaptığı işlemler yargı denetimine kapalı, resen imzaladığı emir ve kararlar yargı denetimine kapalı, hukuki sorumluluğu yok, cezai sorumluluğu sadece bir konuyla sınırlı ama şimdi; hem milletin karşısında hem de hukukun karşısında sorumlu olan, yasalarımızın da sorumluluğuna izin verdiği bir Cumhurbaşkanı var" yorumunda bulundu.

'YARGI BİRLİĞİNİ BİZ SAĞLADIK'

Hukukta yapılan reformlara değinen Bakan Bozdağ, "Türkiye'de ikili bir yargılama sistemi vardı. Bir yandan Askeri Yargıtay, diğer yandan Yargıtay; diğer yandan Danıştay, öbür yandan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi vardı. Bir yandan adli yargı, öte yandan askeri yargı vardı. Türkiye'deki adeta iki devlet görüntüsü veren askeri yargı, sivil yargı, yüksek mahkeme ayrımına biz son verdik. Yargı birliğini biz sağladık. Hukuk devletiyle bağdaşmayan bu sakıncalı ve ayıp uygulamaları hukukumuzun dışına biz taşıdık" dedi.

Bakan Bozdağ, özel yetkili ağır ceza mahkemelerini de AK Parti iktidarları döneminde kaldırdıklarını belirterek, "Terörle Mücadele Kanunu'nun 10'uncu maddesine göre kurulan ve ayrı bir imtiyazlı usule sahip olan mahkemeleri de biz kaldırdık. Bugün, Türkiye'de mahkemelerimizin tamamı aynı uygulamayı yapıyor. Mahkemeler arasında da adeta hiyerarşi görüntüsü veren, hukuk devletiyle bağdaşmayan bu uygulamaları da biz kaldırdık" açıklamasında bulundu.

Yargı bağımsızlığı konusunda yapılan eleştirilerde de yanıt veren Bakan Bozdağ, "Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı hususunda da ciddi adımlar attık. Yargı yetkisini düzenleyen maddede 'yargının bağımsızlığı’nın yanına 'tarafsızlığını' da koyduk. Yetmedi, yargının tarafsız ve bağımsızlığına gölge düşüren hukuk müesseselerini yeniden yapılandırdık" dedi.

Bakan Bozdağ konuşmasının devamında şu ifadelerde bulundu: 

"2021 yılı itibariyle ülkemizde Cumhuriyet başsavcılıklarıyla birlikte tüm mahkemelerin iş yükü 17 milyon 659 bin 925 dosyadır. Yani toplam iş yükü yaklaşık 18 milyon dosyadır. Yargı mensupları bu denli ağır iş yükü altında gece gündüz demeden özverili bir şekilde fedakarca görev yapmaktadır. Ne var ki bu devasa iş yükü ve fedakar çalışma gayreti görmezden gelinerek bazı münferit olumsuz örnekler üzerinden yargımız yıpratılmaya çalışılmaktadır. Ne yazık ki bu yıpratma çabası büyük ölçüde siyasi tarafgirliğe dayanmaktadır. Oysaki bir davada siyasi tarafgirliğe göre haklı haksız ayrımı kabul edilemez. Dosyayı görmeden, içindeki delillere vakıf olmadan, kim ne demiş, nasıl demiş, delil ne yönde stecelli etmiş bunları anlamadan ve nihai kararı görmeden peşinen bir hüküm veriyorsanız, sırf iktidara muhalefet olsun diye yargı mercilerini bir kalemde karalamakta bir mahzur görmüyorsanız, yargıya müdahale etme noktasında keyfi davranıyorsanız kusura bakmayın biz buna müsaade etmeyiz. Bu ülkenin fedakarca çalışarak milletine, devletine sadakatle hizmet eden yargı teşkilatını töhmet altında bırakacak söz ve eylemler kimden gelirse gelsin karşısında bizi bulur. Buradan bir kez daha belirtmek isterim ki Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanı ve Adalet Bakanı olarak hakim ve savcılarımıza yapılan bütün haksızlıkların karşısındayız.”

Haberin Devamı

KASAPOĞLU, BAKANLIĞIN BÜTÇE SUNUMUNU YAPTI

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muhammet Kasapoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda, bakanlığının bütçe sunumunu yaptı. AK Parti hükümetleri döneminde bakanlık olarak önemli reformlara imza atıldığını anlatan Kasapoğlu, "Artık pek çok gencimiz yirmi yıl öncesine göre kıyasladığımızda üniversiteyi bir hayal olmaktan öte bir yaşam biçimi olarak istediği üniversiteye, hayallerine kavuştu. Bununla birlikte yıllar boyu Türkiye'de protestolara şahit olduk, değil mi? Belki içinizde o protestolara katılanlar da var, 'harçlara hayır' diyorlardı. Bu ülkenin hiçbir genci maddi imkanından imkansızlığından dolayı üniversiteye gitmekten mahrum kalmasın diye, yine bir devrim yazdık ve o devrimle üniversite harçlarını tarihe gömdük" dedi.

Haberin Devamı

'GENÇ OFİSLERİ AÇILDI'

Gençlik Merkezi sayısını 9'dan 450'lere, en kısa zamanda da 500'e ulaştıracaklarını aktaran Bakan Kasapoğlu, "Genç ofis yoktu Türkiye'de, 345 genç ofisimiz var. Gençlik kamplarımız, 5 gençlik kampı vardı şu an 60'a yakın gençlik kampımız var ve milyonlarca gencimizin faydalandı. Yine, fırsat eşitliği felsefesiyle mekanlarda girişimciliğin, kişisel gelişimin, sanatın, paylaşımcılığın, sporun, sosyal inovasyonun ve hepsinden de önemlisi 85 milyonun bir araya geldiği kardeşlik ikliminin en güzel örnekleri olarak ortaya koyduk" değerlendirmesinde bulundu.

YURTLARA REKOR BAŞVURU

Bakan Kasapoğlu, Türkiye'deki yurt kapasitesini artırdıklarını belirterek, "Yirmi yıl önce yurda gitmek isteyen 100 kişiden 10'u ya da 12'si yurtlara yerleşiyordu. İşte, yıl 2022 Cumhuriyet Tarihinin rekor başvurusunu aldık, rekor yerleştirmesini yaptık; bu bir gurur tablosudur, bu ülkenin gururudur. İstanbul'a bakın, İzmir'e bakın, Ankara'ya bakın, bu üç metropolde hamdolsun, artık her bir ilde yurtlarımızda 2 bine yakın boş yer var. Binlerce yurt inşaatımız da devam ediyor; bu, ülkenin gurur tablosudur" yorumunda bulundu.

ADALET BAKANLIĞI İLE GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI'NIN BÜTÇELERİ KABUL EDİLDİ

Görüşmelerin ardından, TBMM, Adalet Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın 2023 Yılı bütçeleri kabul edildi.