01.09.2021 - 12:13 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yılın ikinci çeyreğine ilişkin Gayri Safi Yurt içi Hasıla (GSYH) verilerini açıkladı. Türkiye ekonomisi, 2021'in ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 21,7 büyüdü.
'POZİTİF YÖNDE REVİZE ETMEYE BAŞLADILAR'
Konuyla ilgili CNN Türk canlı yanında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Sefer Şener şu ifadeleri kullandı: “Son dönemde çok gündeme geldi büyüme rakamları, hatta bu sabahta Moody’s Türkiye’nin büyüme notunu yukarı çıkardı. Revizeler ardı arkasına geliyor aslında. Kuruluşların tamamı Türkiye’nin büyüme rakamlarını pozitif yönde yukarı yönde revize etmeye başladı.
Bu gelen rakamlar yani 21.7 oranında açıklanan rakam, hatta 24-25’leri bekleyen kuruluşlar vardı. Türkiye'nin sanayi üretimi ve ihracatın son dönemde hızlı bir şekilde özellikle hızlı gelişiyor olmasıydı. Son dönemde özellikle ihracat kaleminin hızlı şekilde artması.
Çünkü Avrupa’daki rakamlar da bunları destekliyor. Avrupa’da da son yılları en güçlü PMI verileri gelmeye başladı. Bu verilerin önümüzdeki dönemde de devam edeceği bekleniyor. Sanayi üretimimiz ve pandemiye rağmen hız kesmeyen üretimimiz büyümeyi destekledi. Aynı zamanda tüketim ile de büyüme destekleniyor. Bugün gelinen etki pandemi sonundaki devlet destekleri ile birlikte kredi genişlemesinin de bir sonucudur.
Şimdi diğer taraftan şunu da görmek lazım Çin’deki PMI verileri de geldi 8 aydan beri en düşük veriler geldi. Çin’de dahi bu dönemde son 8 aylık dönemde küçülmeyi gösteriyorken ihracat bazlı olarak büyüme rakamlarının yukarı yönde revize ediliyor olması büyümenin sürdürülebileceğini ifade ediyor.
"TOPLUMUN GELİRİNE YANSIYOR'
Aslında bu büyüme verileri gecikmeli olarak toplumun gelirine de yansıyor. Bunun yansımama ihtimali yok. Son 3 aylık dönemde enflasyona dönük beklenti aşağı yönlü olduğuna göre bu büyüme rakamlarının topluma yansıması ancak mümkün olabilecek.
Biz enflasyondaki ivmelenmeyi açıkçası ekim ve kasım aylarında bekliyoruz. Ancak Cuma günü açıklanacak olan enflasyon oranlarındaki gerilemeyi biz 3 ay sonra göreceğiz. Parasal genişlemeyi yavaşlattığımızda asıl sevindirici kısım topluma yansıyacak ama bunun ihracat ve sanayi üretimi bazlı yükselmesi sevindirici bir gelişmedir. Bu büyümenin sürdürülebilir ve kalıcı olduğunu gösteriyor.
Şu anda neredeyse uluslararası kredi derecelendirmelerinin tamamı büyüme rakamlarını yukarı yönlü revize etti. Yıl sonu için bizim beklediğimiz rakam 7’nin üzerinde bir rakamdır. Sanayi üretimi ve büyüme rakamlarının topluma yansıması önümüzdeki günlerde gerçekleşecek. Enflasyonda ne zaman kalıcı iyileşme yapılırsa biz de o zaman toplum olarak kalıcı bir şekilde büyüme verilerini hissedeceğiz.
Stratejist Cüneyt Paksoy ise millliyet.com.tr'ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Oldukça önemli bir sürece girdi Türkiye ve pandemi koşullarının getirdiği zorlu koşullar, kapanmaların getirdiği global sıkıntılar, bütün bunlarla mücadele ederken atılan adımların, ekonomik motivasyonu koruma adımlarının üretimi ve buna bağlı ekonomik aktiviteyi koruma adımlarının karşılık bulduğunu görmekteyiz.
Gelen veri bu anlamda oldukça pozitif bir veri ve beklentilerin üzerinde gelen bir veridir. Türkiye pandemi süresinde iki konuyu önde tuttu üretim motivasyonunu korumak ve işsizlik noktasında istihdamı ayakta tutmak. Bunun iki yıldır karşılığını almaya devam ediyoruz. Gelen veri de bunu destekliyor ve mevcut tarafta çok rahat yıl sonu yüzde 5.5-6 hedefine ve onun üzerinde bir hedefin mümkün olabileceğini söyleyebiliriz.
"YATIRIMLARIN YÜZDE 23 ARTMASI ÇOK ÖNEMLİYDİ"
Tabi alt kırılımlara da baktığımızda hizmetler sektörünün ciddi bir desteği var. Aşılama çalışmalar ve normalleşmenin verdiği katkılar, turizmdeki pozitif sürecin etkisi ve ihracat tarafında motivasyonun korunması, sanayi sektörünün de etkisini sürdürmesi tabi inşaat ve tarım gibi sektörlerinde büyümede katkısı var ama ağırlıklı olarak büyümedeki artışın ana nedeni hizmet sektörünün geri dönüşü ve sanayi sektörünün performansını koruması oldu.
Yatırımların yüzde 23 artması çok önemliydi. Kamu harcamaları destek vermeye devam ediyor ama normalleşme sonrası hanehalkı tüketiminin de büyümede önemli bir katkı verdiğini görüyoruz. Özetle bir bütün olarak baktığımızda global ölçekte enflasyon tartışmaları sürerken bu tartışmaların önünde büyüme ve istihdamın korunması ile ilgili kaygılar düşünüldüğünde büyüme tarafında bu performansın devam etme olasılığı Türkiye ekonomisi için oldukça önemlidir.
"TÜRKİYE İÇİN OLDUKÇA ÖNEMLİ"
Tabi bunun devamı yılın sonunda yüzde 5.5-6 üzerindeki bir büyümeye gelinmesi Türkiye için oldukça önemli olacaktır. Bunun yanına enflasyonla mücadele etkisini ve onun getireceği başarıyı üretim ve büyüme motivasyonunu bölmeden enflasyonu da buraya katabilirsek Türkiye’nin bu büyüme verilerini çok daha anlamlandırabileceği ve hissedilir hale getireceği de bir gerçektir.
Büyüme sürecini desteklerken enflasyonla mücadele sürecini de bırakmadan ilerlemek gerekiyor. Çünkü hanehalkı tüketiminin artması, enflasyon üzerinde dolaylı etkiler getiriyor.
Bunun dengelenmesi önümüzdeki dönemde önemli olacak ancak dediğimiz gibi büyümeden vazgeçmeden enflasyonla mücadeleyi de işin içerisinde katarak ilerlemek hem bu verileri anlamlandıracak hem de Türkiye’nin hikayesini global ölçekte farklılaştıracaktır.
Bu anlamda bu veriyi önemli görüyoruz ve içerik anlamında da önemli gelişmeler olduğunu görüyoruz. Büyüme istihdam ve enflasyonla mücadeleye bir bütün olarak ele aldığımızda Türkiye’nin hikayesinin çok daha farklı noktalara gitme ihtimali masada olacaktır.”