08.03.2024 - 11:05 | Son Güncellenme:
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan ayı öncesi geçen seneye göre bu seneki fiyat değişimlerini, et fiyatlarında yaşanan artışları ve bazı gıda ürünlerinin marketlerdeki fiyat değişimlerini değerlendirdi. Bayraktar, 2007 yılından bu yana Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak Ramazan öncesi fırsatçılığa izin verilmemesi için çalışmalar yaptıklarını belirterek, bu Ramazan ayı boyunca da üretici ve market fiyatlarını takip ederek kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceklerini söyledi.
“Markette en fazla fiyat artışı yüzde 195 ile kuru incirde görüldü”
Geçen yıl ile bu yılın Ramazan ayı öncesindeki fiyatları arasında markette 38 markette fiyat artışı olduğunu, bir üründe ise fiyat düşüşü yaşandığını ifade eden Bayraktar, “Markette en fazla fiyat artışı yüzde 195 ile kuru incirde görüldü. Kuru incirdeki fiyat artışını yüzde 171 buçuk ile zeytinyağı, yüzde 149,3 ile kuru kayısı, yüzde 148,2 ile sivri biber izledi. Markette fiyatı düşen tek ürün ise yüzde 11,6 ile kuru soğan oldu. Geçtiğimiz yılın Ramazan öncesine göre bu sene tüketicilerimiz marketten kuru inciri 2,9 kat, zeytinyağını 2,7 kat, kuru kayısıyı ve sivri biberi 2,5 kat fazlaya alarak tüketmek zorunda kalacaklar” şeklinde konuştu.
“Üreticide fiyatı en çok düşen ürün yüzde 38,2 ile limon oldu”
Geçen yıl ile bu yılın Ramazan ayı öncesine göre üreticide 27 üründe fiyat artışı, 4 üründe fiyat düşüşü görüldüğünü söyleyen Bayraktar, “Üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 38,2 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat düşüşünü yüzde 34,8 ile kuru soğan, yüzde 7,3 ile salatalık, yüzde 3,4 ile kabak izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 242,2 ile zeytinyağında yaşandı. Zeytinyağındaki fiyat artışını yüzde 199,1 ile marul, yüzde 186 ile elma, yüzde 178,3 ile karnabahar izledi” açıklamasında bulundu.
Kuru soğan ve limonda fiyat düşüşünün rekoltenin yüksek olmasından kaynaklandığını dile getiren Bayraktar, üretici fiyatlarındaki artışın en önemli nedeni girdilerde ve işçilikte görülen artışlar olduğunu aktardı. Bayraktar, artan mazot, işçilik, yem ve ilaç fiyatlarının ürün fiyatlarında artışa neden olduğunu kaydetti.
“Et fiyatlarındaki artışın nedeni hayvan sayısının azalması”
Bayraktar, Ramazan ayı öncesinde et fiyatlarına da değinerek, ocak ayı sonunda üreticide 267 lira olan dana karkasın fiyatının Ramazan ayı öncesinde yüzde 20 artışla 321 liraya, 296 lira olan kuzu karkasın fiyatının ise yüzde 32,5 artışla 392 liraya yükseldiğini aktardı. Bayraktar, “Marketlerde 415 liraya satılan dana kuşbaşının fiyatı Ramazan ayı öncesinde yüzde 20 artışla 497 liraya, 458 liraya satılan kuzu kuşbaşının fiyatı yüzde 32 artışla 606 liraya yükseldi. Geçen yıl Ramazan öncesine göre ise dana karkasın fiyatı yüzde 83, kuzu karkas fiyatı yüzde 139 artarken, marketlerde dana kuşbaşı fiyatı yüzde 94, kuzu kuşbaşı fiyatı yüzde 127 buçuk oranında arttı. Arzın talebi karşılamadığı bir piyasada yukarı yönlü fiyat hareketlerinin oluşması muhtemeldir. Ancak et fiyatlarında yaşanan artışların temel nedeni hayvan sayısının azalmasına paralel olarak et arzında yaşanan düşüştür. Bu durum piyasada spekülatif hareketlere de meydan veriyor” şeklinde konuştu.
Sürdürülebilir bir hayvansal üretim için önceliğin et ve süt fiyatlarında istikrarlı bir piyasanın oluşmasını sağlamak olduğunu vurgulayan Bayraktar, et fiyatlarında yaşanan artışların bazı kesimlerce daha fazla fırsata çevrilmesine de karşı olduklarını belirtti. Bayraktar, Ramazan ayında marketlerde halkı et tüketmekten mahrum edecek fiyat artışlarına karşı denetimlerin daha fazla artırılması gerektiğine dikkati çekti.
“Aynı ürünler farklı marketlerde farklı fiyatlarda satılıyor”
Bayraktar, marketlerde fiyatların sık sık değiştiğine vurgu yaparak, maliyetlerin sebep gösterilerek marketler arası aynı marka ürünlerin ve et ürünlerinin farklı fiyatlara satıldığını aktardı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak 4 farklı marketten ve bir marketin online sitesinden temel tüketim malzemeleri içinden seçilen 8 gıda ürününün aynı marka ve miktardaki fiyat değişimlerine yönelik çalışma yaptıklarını söyleyen Bayraktar, şu ifadelere yer verdi:
“Yaptığımız çalışma sonucunda ürünlerin belirli markalar tarafından paketlenmiş fiyatı marketten markete oldukça değişkenlik gösterdiği görüldü. Et ve süt ürünlerinde; dana kuşbaşında yüzde 69 buçuk, tereyağında yüzde 40,2, kuzu kuşbaşında yüzde 38,4, bütün tavukta yüzde 23,3, yoğurtta yüzde 8,4, bitkisel ürünlerde ise; yeşil mercimekte yüzde 25,2, pirinçte yüzde 13,7, nohutta yüzde 5,6’ya varan oranlarda değişimler olduğu tespit edildi. 1 kilogram dana kuşbaşının fiyatı, A markette 354 lira, B markette 490 lira, C markette 465 lira, D markette 530 lira ve D marketin online satışında 600 liradır. Dana kuşbaşının farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 69 buçuk oranına kadar değişiyor.1 kilogram tereyağının paketlenmiş Y markasının fiyatı, A ve C markette 299 lira, D markette ve D marketin online satışında 420 liradır. Tereyağında aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 40,2 oranına kadar değişiyor.”
“Kampanyalı ürünler dışındaki ürünler yüksek fiyattan satılıyor”
Bayraktar, üretimine devam eden üreticilerin ürettiği ürünlerin marketlerdeki fiyat farkının yüzde 69 buçuklara kadar çıkmasının kabul edilebilir olmadığını ifade ederek, “Geçtiğimiz ay farklı bitkisel ürünlerdeki market fiyatlarının değişimi yüzde 18 iken, Ramazan ayı öncesi yaptığımız çalışmada bu oranın yüzde 25’e kadar yükseldiğini görüyoruz. Öte yandan Ramazan ayı gibi yoğun alışverişin yapıldığı dönemlerde marketler çeşitli kampanyalar yapıyor. Kampanyalı birkaç üründeki fiyat düşüşleri nedeniyle tüketicilerimiz bu marketlere yöneliyor. Tüm ihtiyaçlarını bu marketten aldıklarında da kampanyalı ürünleri ucuza alırken, diğer ürünleri yüksek fiyata almış oluyor. Tüketicilerimiz marketler arasındaki değişen fiyatları göz önünde bulundurmalı ve alışverişlerinden önce fiyat araştırması yapmalıdır” diye konuştu.
“Hükümetimiz gıda fiyatları üzerinden fırsat enflasyonu oluşturanlara göz açtırmamalıdır”
Bazı satıcıların maliyetleri de bahane ederek fiyatları sürekli artırdığını ve bu durumun enflasyonda artış eğilimini devam ettirdiğini söyleyen Bayraktar, “Tüketicileri kandırarak aynı fiyata gramaj düşürme hileleri, aynı ürünün farklı marketlerde çok farklı fiyatlara satılması, aynı fiyata daha kalitesiz ürün satılması, yanıltıcı isimler ile farklı ürünlerin tüketiciye satılması fırsatçılık enflasyonunun en önemli nedenleri arasındadır. Piyasadaki fiyatların kontrol altına alınması ve tüketicilerin artan fiyatlar karşısında korunması adına gıda ürünlerinde tavan fiyat uygulaması bir an önce hayata geçirilmelidir. Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak beklentimiz, bütün kesimlerin sorumlu davranması, Ramazan ayında artan talebin suistimal edilmemesi, tüketicilerin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesidir” açıklamasında bulundu.