16.01.2024 - 18:58 | Son Güncellenme:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "SSK ve Bağ-Kur emeklisi aylıklarına ilave yüzde 5 daha artış yapacağımızın müjdesini buradan vermek istiyorum. Böylece SSK ve Bağ-Kur emeklilerimizin Ocak 2024'ten itibaren 6 aylık artış oranı yüzde 42,6'ya yükseliyor" dedi.
"BU YILI İSE DÜNYA ORTALAMASININ 1,5 KATINA DENK GELEN BİR BÜYÜMEYLE KAPATACAĞIMIZ ANLAŞILIYOR"
31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerini de demokratik bir olgunlukla, şehirlere hizmet yarışı şeklinde tamamlayarak geride bırakmayı hedeflediklerini söyleyen Erdoğan, "Sonra Türkiye Yüzyılı gündemiyle yolumuza devam edeceğiz. Ekonomide bölgesel ve küresel krizler sebebiyle ortaya çıkan sıkıntıların yansımalarıyla boğuştuğumuz bir yılı geride bıraktık. Önümüzdeki 5 yıl boyunca küresel büyümenin düşük seviyelerde gerçekleşmesi ve buna bağlı kayıpların artması bekleniyor. Bu süreçte Türkiye olarak biz kendi hedeflerimize sıkı sıkıya bağlı kalarak yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve cari fazla yoluyla büyümeye inşallah devam edeceğiz. Her küresel kriz Türkiye'nin önüne büyüme ve rekabet liginde üst sıralara çıkma konusunda yeni fırsatlar getirmektedir. Cumhuriyetimizin ilk asrında yılda ortalama 4,8'lik bir büyüme oranı yakalandı. Hükümetlerimiz döneminde bu oran ortalama yüzde 5,4 olarak gerçekleşti. Bu yılı ise dünya ortalamasının 1,5 katına denk gelen bir büyümeyle kapatacağımız anlaşılıyor. Önümüzdeki yıllar için büyüme oranlarımızı hep beklentilerin üzerinde tutacağımıza inanıyorum. Tabii bu arada hükümet programlarımızda vatandaşlarımıza taahhüt ettiğimiz yatırımları birer birer hayata geçiriyoruz. Depremle yıkılan şehirlerimizi ayağa kaldırma çalışmaları önceliklerimizin en başında yer almayı sürdürüyor. Sadece ulaştırmada halen inşası süren 26 ayrı yol, raylı sistem, havalimanı ve uydu projesinin ülkemize kazandıracağı değeri, muhalefetin bizi çekmek istediği içi boş tartışmaların tamamına değişmeyiz" dedi.
"İSTİHDAMDA YAKLAŞIK 32 MİLYON KİŞİYLE TARİHİMİZİN EN YÜKSEK SEVİYESİNİ YAKALADIK"
İl ziyaretlerinde inşaatı biten ulaştırma yatırımlarının açılışlarını yapacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üzerine en çok titrediğimiz husus istihdamda yaklaşık 32 milyon kişiyle tarihimizin en yüksek seviyesini yakaladık. Yüzde 9'a düşürdüğümüz işsizliği daha aşağılara çekmemiz gerekiyor. Bunun için aktif iş gücü piyasası programlarımızın çerçevesini genişletiyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın uyguladığı programlar için işveren tarafında aranan istihdam yükümlülüğünü 3 kattan 2 kata, istihdam taahhüt oranını yüzde 70'ten yüzde 60'a düşürüyoruz. Böylece işverenlerimiz ihtiyaç duydukları nitelikli iş gücünü kendi iş yerinde yetiştirme imkanını daha esnek şartlarda kullanabilecektir. Deprem bölgesindeki şehirlerimizde ise bu programı daha fazla destekle yürüteceğiz. Bilindiği gibi 6 Şubat sonrası deprem bölgesindeki iş yerlerinin bu kurs ve programlarla ilgili yükümlülüklerini zaten kaldırmıştık. Aynı şehirlerimizdeki kurs ve programların 2024 yılı için işveren yükümlülük süresi 3 kat yerine 1 kat, istihdam taahhüdü de yüzde 70 yerine yüzde 30 olarak uygulanacaktır. Bunlara ilave olarak cep harçlıkları da deprem bölgesi illerimizde asgari ücretin yüzde 30'u düzeyinde verilecek. Amacımız depremden etkilenen şehirlerimizdeki işgücü piyasasının bir an önce toparlanmasını temin etmektir. Aynı şekilde depremde hayvanları telef olan vatandaşlarımızın zararlarını karşılıyoruz. Bütçemizden toplam 910 milyon lira kaynak kullanarak depremzede yetiştiricilerimizin telef olan hayvanlarının yerine yenilerini verdik. En çok yoğunlaştığımız alanlardan biri de hayat pahalılığı ve enflasyona karşı verdiğimiz mücadeledir. Aylık çekirdek enflasyonun eylüldeki yüzde 5,3 seviyesinden, aralık ayında yüzde 2,3 seviyesine gerilemesi yürüttüğümüz kararlı mücadelenin işaretidir. Ancak hayat pahalılığı ve enflasyonla mücadelemizde milletimizin yardımını bekliyoruz. Çünkü bu meselenin teknik boyutu kadar, psikolojik boyutu da önemlidir. Öncelikle ürettiği ve sattığı malın, verdiği hizmetin fiyatını enflasyonla orantılı olmayan düzeylerde artıran tamahkar anlayışı ortadan kaldırmalıyız" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu artışların emeklilere, ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyerek, Kabinede bugün alınan bir diğer kararla 2024'ü "emekliler yılı" olarak ilan ettiklerini duyurdu.
"EMEKLERİMİZİN AYLIKLARINDAKİ ARTIŞI BİRBİRİNE YAKINLAŞTIRACAK YENİ BİR ADIM ATIYORUZ"
Çalışanları ve emekliler başta olmak üzere insanların refah düzeyini yükseltmek için de can başla çalıştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşçi, memur, emekli maaşlarının ve onlara endeksli ödemelerde yaptığımız yüksek oranlı artışlarla bunu kısmen sağladık. İnşallah önümüzdeki dönemlerde aynı anlayışla çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü tutmaya devam edeceğiz. Türkiye büyüdükçe ortaya çıkan katma değerden, milletimizin her kesiminin hak ettiği payı alması konusunda samimi gayret gösteriyoruz. Geçen yılın son aylarındaki yaptığımız hesaplarla 16 milyon emeklimizin tamamına bir defaya mahsus 5'er bin liralık ödeme gerçekleştirdik. Çalışan emeklilerimiz de tıpkı diğer emeklilerimiz gibi yıl bitmeden 5 bin lira tutarındaki ödemelerini aldı. Bütçe imkanlarımızı zorlama pahasına da olsa emeklilerimizi asla darda bırakmıyoruz. Emekli aylıklarındaki artışları da yine bu anlayışla belirliyoruz. Bilindiği gibi 2024 yılının ilk altı ayı için memur emeklisi aylıklarında yüzde 49,25, SSK ve Bağ-Kur emeklisi aylıklarında ise yüzde 37,57 artış oldu. Bu farklı artışların emeklilerimizde yol açtığı rahatsızlıkları gördüğümüz için, emeklerimizin aylıklarındaki artışı birbirine yakınlaştıracak yeni bir adım atıyoruz" dedi.
"EMEKLİ MAAŞI ALT SINIRINI 7 BİN 500 LİRADAN 10 BİN LİRAYA ÇIKARIYORUZ"
"Nispeten daha düşük artış alan SSK ve Bağ-Kur emeklisi aylıklarına ilave yüzde 5 daha artış yapacağımızın müjdesini buradan vermek istiyorum" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böylece SSK ve Bağ-Kur emeklilerimizin ocak 2024'ten itibaren altı aylık artış oranı yüzde 42,6'ya yükseliyor. Önümüzdeki temmuz ayındaki artışlarla birlikte emeklilerimizin hepsi yaklaşık aynı oranlarda maaş artışına kavuşacaklardır. Yani memur, SSK ve Bağkur ayrımı yapmadan tüm emeklilerimizin yıllık maaş artış oranları önümüzdeki temmuzda eşitlenecektir. Burayı özellikle altını çizerek ifade etmiş olduk. Çünkü yılın ikinci yarısındaki maaş artışlarında memur emeklileri enflasyon farkını alırken, SSK ve Bağ-Kur emeklileri enflasyonun tamamını alacakları için maaş artış oranlarındaki dengesizlik giderilecektir. Ayrıca sosyal devlet ilkemiz gereği uygulamaya aldığımız emekli maaşı alt sınırını 7 bin 500 liradan 10 bin liraya çıkarıyoruz. Ekonomi yönetimimiz, Orta Vadeli Program'da bu artışları öngörmüş, hazırlıklarını buna göre yapmışlardır. Meclisimizin de onayını aldıktan sonra artışları bir an önce emeklilerimizin maaşlarına yansıtmak istiyoruz. Böylece toplam 200 milyar liralık ilave bir kaynağı da emeklilerimizin istifadesine sunmuş oluyoruz. Tüm bu artışların emeklilerimize ve ülkemize milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Kabinemizde bugün aldığımız bir kararla 2024'ü emekliler yılı olarak ilan ediyoruz. Amacımız bu vesileyle emeklilerimizin hayat kalitesini artıracak, sosyal haklarını genişletecek, onlara özel hizmetler sunacak yeni hizmetleri devreye almaktır. Sağlıktan ulaşıma, sosyal imkanlardan kültürel faaliyetlere kadar geniş bir yelpazeye yayılan bu hizmetler şimdiden emeklilerimize hayırlı olsun" ifadelerini kullandı.
"MAL VE HİZMET İHRACATIMIZI BU YIL 375 MİLYAR DOLARA ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ"
İhracatın ekonomi programlarının en kritik başlıkları arasında bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl ihracatta 256 milyar dolarla hedeflerimizin de üzerine çıkarak cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. Dış ticaret açığımızda da gözle görülür bir kapanma oldu. Mal ve hizmet ihracatımızı bu yıl 375 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. İnşallah daha önceki hedeflerimiz gibi bunu da gerçekleştireceğiz. Turizmde de 2023 rakamlarının çok iyi geleceği anlaşılıyor. Elbette tüm bu işleri yaparken mali disiplinden taviz vermeyeceğiz. Deprem sebebiyle artan harcamalara rağmen geçtiğimiz yılın bütçe açığını, öngörülen seviyenin altında tutmayı başardık. Geçtiğimiz yıl deprem için 950 milyar lira harcama yaptık. Bu yıl aynı çerçevede 1,3 trilyon lira harcama yapmayı öngörüyoruz. Sadece son yirmi yılda depremler nedeniyle oluşan hasarların giderilmesiyle yenileme ve güçlendirme çalışmaları için harcadığımız para, vergi gelirlerinin 8 katıdır. Bir başka ifadeyle devlet olarak tüm kaynaklarımızı milletimizin yaralarının sarılması ve tehditlerin bertaraf edilmesi yolunda seferber ettik. İnşası ve çevre düzenlemesi tamamlanan deprem konutlarının teslimatına inşallah çok yakında başlıyoruz. İllerimizi ziyaret ederek hem depremzede kardeşlerimizle kucaklaşacak hem sahada yürütülen çalışmaların denetimini yapacak hem de teslime hazır konutların anahtarlarını hak sahiplerine inşallah takdim edeceğiz. Küresel ve bölgesel krizlerin maliyeti yanında maruz kaldığımız ekonomik tuzakların olumsuz etkilerine rağmen her alanda yatırımları sürdürüyor, döviz rezervlerimizi de arttırıyoruz. Yaklaşık 146 milyar dolarlık bir döviz rezerviyle girdiğimiz 2024'te bu rakamı daha da arttıracağımıza inanıyorum. Ülkemizin risk priminin düşmesi, yabancı yatırımcıların piyasalarımıza ilgisinin artması, derecelendirme kuruluşlarının görünümümüzü olumluya çevirmesi gibi pek çok işaret doğru yolda ilerlediğimizi gösteriyor. Türkiye'nin küresel rekabette giderek artan gücü, uyguladığımız ekonomi programını başarıyla yürütmemize imkan veriyor. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefimize ulaşana kadar durmadan, duraksamadan, çalışmaya, üretmeye, büyümeye devam edeceğiz" dedi.