16.08.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
İZMİR Milliyet
Şinasi Köseoğlu, Eskişehir Sivrihisar’a bağlı Karacaören’de kahvecilik yapıyordu. Gazetede gördüğü bir ilan üzerine radyo-TV tamiri öğrenmeye geldiği İzmir’de, harçlığını çıkarmak için ‘ayakçı’ olarak girdiği gelinlik sektöründe şimdi en büyük üç firma arasında gösterilen Miss Defne’nin sahibi.
Köseoğlu’nun, tapusunu aldığı gün satıp sermaye yaptığı kooperatif eviyle temellerini attığı firması, günümüzde aylık bin 150 parça gelinlik üretiyor, yarısını iç piyasada satıyor, yarısını da Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Ortadoğu, Arap Yarımadası, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri’ne ihraç ediyor.
Yılda 150’ye yakın model
Şinasi Köseoğlu, “60 kişiyiz. Yaklaşık 200 kişi de dışarıdan çalışıyor. Aylık üretim kapasitemiz bin 150 parça. 81 ilin tamamında bayimiz var. Ancak, önümüzdeki beş yıllık hedeflerimiz arasında bazı merkezlerde kendi mağazalarımızı açmak da var. Yılda 150’ye yakın model tasarlıyoruz. Sadece bize çalışan stilist arkadaşlarımız var. Ayrıca, bu sektörde isim yapmış ülkeleri, oralardaki fuarları ziyaret ediyoruz. Görüp esinlendiğimiz modeller de oluyor zaman zaman” diyor.
Yurtdışında mağazalaşacak
Ekonomik krizin her sektör gibi kendilerini de etkilediğini söyleyen Köseoğlu, “Aslında biz ihracatımıza güveniyorduk. Ancak Avrupa’daki bankalar sıkıntıya girince aldığımız siparişlerin neredeyse tamamı iptal oldu. Çok yara aldık, sıkıntı çektik. Bunun üzerine yönümüzü Ortadoğu’ya çevirdik. Çok şükür şu an bir sıkıntımız yok” diye konuşuyor.
Şinasi Köseoğlu, gelecek dönem için en büyük hayalinin 400-500 kişinin çalıştığı, fabrikasyona dönük üretim yapan bir tesis kurmak olduğunu da belirtiyor, “Bir de yurtdışında firmamızın adıyla mağazalar açmayı planlıyorum. İlkini önümüzdeki günlerde İran’da hayata geçireceğim” diyor.
Köseoğlu, başarısının sırrını ise şöyle açıklıyor: “Çok çalışmak, işini severek dürüst şekilde yapmak, yenilikçi olmak, kaliteden ödün vermemek, müşteri memnuniyetini ön planda tutmak, reklama yatırım yapmak. Tabi bir de ailemin desteği.
Verdikçe aldığıma inanırım
Ayrıca, ekip ruhuna inanan bir insanım. Asla patronculuk oynamam. Kendimi çalışanlarımdan ayrı tutmam. Onlarla birlikte sırt sırta çalışır, aynı yemeği yerim. Ayrıca, inançlı bir insanım. Dağıttıkça büyümeye inanırım. Verdikçe aldığıma inanırım. Belki bugünlere gelmemizin altındaki nedenlerden biri de budur. Ne zaman bunalsam, dara düsem mutlaka bir yerden bir şeyler gelir. Tabii, eşimin ve çocukların desteği de çok önemli.”
Yurtdışında ilk mağaza İran’a
2005’ten bu yana yurtdışına da göndermeye başladık ürünlerimizi. Zor yollardan, dönemeçlerden geçtik. Ancak şimdi her şeyimizi oturttuk. Dünya standartlarında üretim yapıyoruz. Bugün artık Milano’da her yıl haziranda düzenlenen dünyaca ünlü fuarda ürünlerimiz sergileniyor. Buradaki partnerimiz aracılığıyla gelinliklerimizi İtalya üzerinden tüm Avrupa’ya gönderiyoruz. Ortadoğu’da ve Arap Yarımadası’nda söz sahibiyiz. Rusya ve Türk Cumhuriyetleri’nde de ürünlerimiz adeta kapışılıyor. Hedefimiz, “Miss Defne” adıyla kendi mağazalarımızı açmak. İlkini önümüzdeki günlerde İran’da hayata geçiriyoruz. Planlarımız arasında Azerbaycan, Türkmenistan, İtalya da var.
Hayalim, Sarnıç’ta fabrika kurmak
Miss Defne’nin tek rakibi var, o da kendisi. Kendimizle yarışır duruma geldik. Modellerimizi sürekli yeniliyoruz. Yurtdışını yakından takip ediyoruz. Orada gördüğümüz yenilikleri Türkiye’ye taşıyoruz. Ülkemizde gelinlik sektörünün bir dönemi var. Çoğunluk, şubattaki fuar zamanı iş yapmak peşinde. Ama biz kararlıyız, beklemeyeceğiz. Hedefimiz, 12 ay gelinlik satmak. Gelecek dönem için en büyük hayalim ise 400-500 kişinin çalıştığı, fabrikasyona dönük üretim yapan, hem Türkiye’nin hem de Avrupa’nın ihtiyaçlarına hitap edicek bir tesis kurmak. Bunun için de en kısa sürede düğmeye basacağız. Gaziemir Sarnıç’ta 3-4 bin metrekarelik yer bakıyoruz.
Suriye, sektör için en büyük tehlike
Sektör için şu an en büyük tehlike Suriye... Nasıl bugün Çin ucuz ürünleriyle tüm dünyayla birlikte ülkemizdeki birçok sektörü sıkıntıya düşürdüyse aynı şeyi çok yakında Suriyeliler yapacak. İki ülke arasında vizenin kalkmasının ardından Suriye’den çok sayıda firma inanılmaz zayıf işçilikle, kalitesiz kumaşlarla, taşlarla ürettikleri gelinlikleri düşük fiyatlarla satacak. Kalite yerine fiyata bakanlar bu ürünleri tercih edince sektör büyük darbe alacak. Ne yazık ki bunu henüz gören yok. Dolayısıyla bir önlem de alınmıyor.