13.03.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER
Kitaba göre, zamanının en büyük ve en lüksü olan İngiliz yolcu gemisi, Edward dönemi sosyal hiyerarşisinin kurallarına bağlı kalarak seçkin ve varlıklı yolcuları üst güvertelerde, fakir göçmenleri aşağıda tuttu. Ross, “Göçmenler, gemi hatlarının ekmeği ve yağıydı, ancak 1. ve 2. sınıf yolcular reçeldi” benzetmesini yaparak sınıfsal eşitsizlikten elde edilen kârı ifade etti.
Gemideki 2.217 yolcu arasında süper zengin emlakçı John Jacob Astor gibi seçkinler yer alırken, 1. sınıf yolcular, geminin en iyi manzaralı odalarında kaldı. Bu odalar, Türk hamamlarına, lüks salonlara, ısıtmalı yüzme havuzuna, spor salonuna, tenis kortlarına, gezinti ve dinlenme alanlarına erişim sağlayan üst katlardaydı. Titanik’teki kütüphaneye ve bara erişimi bulunan 1. sınıf yolculara Fransız mutfağından üç öğün sunuldu. Tek menü sunulan 3. sınıf yolcular ise 1. sınıfa açılan kapılar kapatılarak bir alt güvertede tutuldu. Bu kapılara “girilmez” uyarıları yazılarak 3.sınıf yolcular, seçkinlerden ayrı tutuldu.
‘3. sınıf yolcuları güvertede tuttular’
Titanik 1912’de battığında 1.514 kişiye mezar oldu. 3.547 kişilik gemide sadece 1.178 kişiyi alabilen 20 filika vardı. Zengin yolcuların çoğu filikalara binmeyi reddetti. Bu sırada yaşanan kaos nedeniyle 3.sınıf yolculardan sadece 56’sı kurtuldu. Ross yeni kitabında, “Görevlilerin teknelerde çok fazla insan bulunması nedeniyle 3’üncü sınıf yolcuları güvertede zorla tuttuklarını sanıyorum” diye yazdı.