30.01.2024 - 07:22 | Son Güncellenme:
Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr - Askeri havacılık tarihinin en ikonik tasarımlarından birisi olan F-16'nın ilk uçuşunu yaptığı 20 Ocak 1974’ten bu yana 50 yıl geçti. İlk etapta bir gündüz avcısı olması planlanan ve zaman içinde çok rollü bir uçağa dönüşen ‘savaşan şahin’, zaman içinde dış görünüşünde hemen hemen aynı kalsa da uçağın güncel kalması için içindeki sistemler de sürekli değişti ve yenilendi. Günümüzdeki en güncel F-16 modeli Blok 70 ‘Viper’ olarak biliniyor ve üretici Loocked Martin, uçağın güncel kalabilmesi için test faaliyetlerine devam ediyor.
Lockheed Martin, F-16 üretimini Güney Carolina'nın Greenville bölgesinde bulunan tesislerinde gerçekleştiriyor. Bu tesiste, F-16 uçaklarının en güncel modeli olan Blok 70 ve 72 modelleri üretilirken Blok 70 ve Block 72 arasındaki tek farkı motor tercihleri oluşturuyor. Blok 70 serisi uçaklar General Electric F110-GE-129 motorunu kullanırken, Blok 72 serisi uçaklar da Pratt ve Whitney F100-PW-229 motorunu kullanıyor. Greenville bölgesinde bulunan tesiste, halihazırda sipariş edilen uçakların seri üretimleri devam ediyor ilerleyen aşamada olası yeni siparişler dışında 135 uçağın daha üretilmesi planlanıyor. Greenville’de üretilen uçakların test uçuşlarını daha önce ABD ordusunda pilotluk yapmış olan ve farklı F-16 serilerinde de uzun saatler uçuş tecrübesi bulunan ‘Cujo’ lakaplı Ryan Blake tarafından gerçekleştiriyor. Blake, yağtığı işi zor ve heyecan verici olarak tanımlarken F-16 Block 70 testleri sırasında yaşadıklarını ve uçağa dair deneyimlerinin de oldukça değerli olduğunu ifade ediyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin İsveç'in NATO üyeliğini onaylamasının ardından 40 adet F-16 savaş uçağı satışına ilişkin 23 milyar dolarlık anlaşmayı onayladığını duyurdu. ABD aynı zamanda Yunanistan'a 8,6 milyar dolarlık 40 adet F-35 satışını da onayladı. Türkiye, 40 adet yeni F-16 uçağı alımı ve 79 adet mevcut F-16 uçağının konfigürasyonu için ilgili kitleri alacak. Türkiye’nin alacağı F-16 uçakları ikiye ayrılıyor: Tek kişilik 32 adet F-16 C Block 70 ve çift kişilik 8 adet F-16 D Block 70. Türkiye aynı zamanda aldığı kitlerle birlikte TUSAŞ aracılığıyla mevcuttaki F-16 Block 50 uçaklarından 79 tanesini F-16 Block 70 seviyesine çıkaracak. Aynı zamanda bu uçaklar için yüklü miktarda mühimmat da satın alınıyor. Türkiye'nin sipariş ettiği paketin içinde çok sayıda hava hava füzesi, hava yer mühimmatı, yedek sistemler ve çeşitli ekipmanlar bulunuyor. Satışın son yıllardaki en büyük siparişlerden biri olduğu tahmin ediliyor.
‘RADARDAKİ FARKI HEMEN ANLIYORSUNUZ’
Blok 70 serisi F-16'ların geçmişte üretilen uçaklarla arasındaki en önemli farklarından birinin radar olduğunu ifade eden Ryan Blake, “Bir pilot olarak Blok-70'e bindiğinizde aktif faz dizinli radar (AESA) gözünüze çarpan ilk fark olabilir. Yeni radar daha uzun menzile ve daha hızlı bir tarama süresine sahip. Bu radarın haritalama yetenekleri daha önce kullanılan radarlara göre daha iyi. AESA radar sayesinde pilotlar hedefi tehdit haline gelmeden çok önce görecek ve bu tehdite karşı koyarken izleyecekleri stratejiyi düşünmek için daha fazla zamanları olacak” dedi.
Blok 70 serisi F-16 uçaklarında bulunan ve pilotun uçakla ilgili tüm verilere erişebildiği ekranın diğer F-16 serisi uçaklara göre daha iyi olduğunu ifade eden Black, “Konsolun merkezine diğer serilerde olmayan geniş bir ekran yerleştirilmiş. Yeni ekranlar eski uçaklardakine oranla çok daha gelişmiş ve büyük. Bu da size geniş bir çalışma alanı veriyor ve durumsal farkındalığı artırıyor. Bu da hem uçak hem de görev hakkındaki her şeye daha rahat erişim sağlayabileceğiniz anlamına geliyor. Uçuş sırasında bir terslik yaşandığınızda ekranda bunu görebiliyorsunuz” şeklinde konuştu.
'TÜM GÜNCELLEMELER TEK PAKETTE TOPLANMIŞ'
F-16 Blok 70 uçaklarının standart olarak gövde üstü ek yakıt tanklarına (CFT) sahip olduğunu söyleyen Ryan Blake, CFT’ler sayesinde uçağın havada kalış süresinin ve menzilinin uzadığını söyleyerek, “Ek yakıt tankları duruma göre çıkarılıp takılabiliyor ve uçağın daha fazla yakıt taşımasına fırsat tanıyor. Blok 70 uçakları sahip olduğu diğer özellikleri de göz önüne alırsak daha önce yapılan tüm iyileştirmelerin hepsini içine alan bir paket” dedi.
Uçağın Auto GCAS sistemine (otomatik yer çarpışmasını önleme sistemi) sahip olduğuna dikkat çeken Blake, “Bu sistem yıllardır kullanılan ve birçok pilotun hayatını kurtaran bir sistem. Bu uçaklardan birini alırsanız F-16'larda 50 yıl içinde yapılan tüm iyileştirmelere sahip oluyorsunuz” ifadelerini kullandı.
F-16 Blok-70'in Birleşik Arap Emirlikleri için geliştirilen Blok-60 modelinden alınan derslerle geliştirildiğini söyleyen Ryan Blake, “Blok 60'ta öğrendiğimiz derslerin çoğu Blok 70'e aktarıldı. Aviyonik mimarisinin ve temel işlevlerin çoğunu taşıdık. Uçuş kontrolünde de pek çok gelişme var” bilgisini paylaştı.
Test uçuşları sırasında bir pilotun karşı karşıya kalabileceği her senaryoyu test ettiklerini belirten deneyimli pilot Blake, son olarak şu detayı da verdi: “Bir uçağı ilk kez uçurmaya başladığımızda, o uçakla uçmanın güvenli olduğundan emin olmaya çalışıyoruz. İlk uçuşta uçuş emniyetine odaklanıyoruz ve iniş takımlarının doğru şekilde çalışıp çalışmadığını, motorun stabil çalışıp çalışmadığını ve kabin basınçlandırmasını kontrol ediyoruz. Eğer bir problemle karşılaşırsak hemen iniş yapıyoruz. İkinci test uçuşundaysa avyonik sistemlere odaklanıyoruz. İkinci sortide radar başta olmak üzere uçakta bulunan tüm sistemleri deniyoruz."