02.09.2023 - 16:45 | Son Güncellenme:
İç savaşın on ikinci yılını çoktan doldurduğu Orta Doğu ülkesi Suriye'de, isyanın başından bu yana Şam rejiminin yanında saf tutan kesimler iki haftadır sokaklarda. Ekonomik darboğazın giderek derinleştiği Suriye'de yerel para biriminin hızla değer kaybetmesi üzerine, ilk gösteriler güneydeki Süveyda kentinde patlak verdi.
Nüfusunun çoğunluğu Dürzi olan Süveyda'da, Ağustos ayının ikinci yarısında birkaç kasaba ve köyde ekonomik kriz protesto edildi. Rejimin yakıt sübvansiyonlarını kaldırma kararının ardından kalabalık Beşar Esad karşıtı sloganlar atarken, hedefte artan benzin fiyatları vardı.
İç savaş boyunca Şam rejiminin kontrolü altında kalan Süveyda'daki gösteriler giderek yayıldı, hükümet yanlısı medya gösterilerin devlet kurumlarının faaliyetlerine engel olduğunu, fırınların ve bankaların açılamadığını yazdı.
Ağustos sonuna gelindiğinde protestolar başka şehirlere sıçradı, kalabalık doğrudan Beşar Esad'ın istifasını isteyen sloganlar atıyordu. Dürzilerin kalesi Süveyda'da öfkeli göstericiler, Baas Partisi'nin binasını basıp görevlileri dışarı çıkardı. Kapılar kaynakla kapatılırken, Şam rejiminin aleyhine bağıran kalabalık elinde Dürzileri temsil eden renkli bayraklar sallıyordu.
Bir kadın protestocunun havaya kaldırdığı pankartta Beşar Esad'ın elinden kan akan bir resmi çiziliydi, üstte ise 'Defol, yeminine ihanet ettin' yazıyordu.
Dahası, şehrin ana meydanında toplanan göstericiler Beşar Esad'ın büyük bir posterini yaktı, 'Git, git, git Esad. Yemek yemek istiyoruz' sloganını attı. Söz konusu slogan, ülkeyi iç savaşa sürükleyen 2011'deki protestolarda da atılmıştı.
Şam rejiminin Süveyda'daki gösterilere müdahale etmediği gözlenirken, güneydeki bir diğer şehir Dera'da ise onlarca protestocu gözaltına alındı. Dera, Şam rejiminin gözünde mimli bir şehir. Zira, 2011'de hükümet karşıtı ilk gösterilerin başladığı yer Dera'ydı. Dera'daki protestolar kısa sürede şiddet sarmalına dönüştü ve iç savaşın fitili ateşlendi.
1 Eylül Cuma gününe gelindiğinde ise Süveyda ve Dera'ya Akdeniz kıyısındaki Tartus şehri de eklendi. Hayat pahalılığı ve zamları protesto eden kalabalıklar 'Suriye çiftlik biz ise koyun değiliz' ve 'Suriye bize ait, iktidardaki Baas Partisi'ne değil' yazılı afişler taşıdı, 'Beşar Esad git' diye bağırdı. Süveyda'da Dürzi topluluğunun gösterilere yoğun katılımı göze çarptı, Dera'daki pankartlarda ise Esad'ın Orta Doğu'daki en önemli müttefiki İran da hedef alındı.
Yerel kaynaklar, Şam ve Lazkiye gibi şehirlerin sakinlerinin ise tepkilerini sosyal medya üzerinden gösterdiğini bildiriyor. Suriye yerel para biriminin dolar karşısında 15 bin seviyesine kadar düşmesi, özellikle sosyal medya paylaşımlarında odak noktası.
Peki, Suriye medyası birçok şehre yayılan protestoları nasıl yansıtıyor? İktidardaki Baas Partisi'nin yayın organı El Baas'ın gösterileri hiçbir şekilde sayfasına taşımadığı dikkat çekti.
Resmi yetkililerin açıklamalarına geniş şekilde yer veren El Vatan gazetesi, gösterilerin devlet hizmetlerini engellediğini tekrarladı. Gazete yayımlanan bir köşe yazısının başlığında 'Size bir tavsiyede bulunabilir miyim?' ifadesi göze çarpıyordu.
Gösterileri 'kaos projesi' olarak niteleyen köşe yazısı Amerikan parmağına vurgu yapıp Fransız medyasının sunduğu haberleri gündeme taşıdı. Protesto çağrılarına ateş püsküren yazı gösteriler sırasında atılan özellikle İran karşıtı sloganların ve taşınan üç yıldızlı Suriye bayrağının protestoların asıl amacını ifşa ettiği yorumunu da yaptı. Firas Aziz Deeb imzalı analizde protestoların başarısız olduğu ve destek bulmadığı savunuldu, İran'ın Suriye'den ayrılmasını isteyenlerin aynı talebi ABD ve Türkiye için dile getirmediği ileri sürüldü.
Muhaliflerin kontrolündeki medyada ise Süveyda'daki El Karama Meydanı'nda toplanan kalabalığın Esad'ın istifasını istediği öne çıkarıldı.
ABD merkezli El Monitor yayın organı, 'Dürzilerin yaşadığı Süveyda'daki protestolar Esad rejiminin ellerini bağladı' yorumuna yer verdi.