04.11.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
İsrail, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırıları sonrası Gazze’ye yönelik başlattığı harekata devam ederken, Gazze içlerine giren ve kent merkezini kuşattığını duyuran İsrail ordusunun bundan sonraki adımları tartışılıyor.
İsrail ordusu, önceki akşam yaptığı açıklamada Gazze kentini tamamen kuşattığını ve Hamas savaşçılarıyla yüz yüze çatışmalara girdiğini söyledi. Kent merkezi ve çevresinde şu anda kaç sivil olduğu bilinmiyor ancak Gazze’de kalan ve güney bölgelere gitmeyen sivillerin bu dönemden sonra çok daha zorlu şartlar altında olacağı ifade ediliyor.
Bununla birlikte kent içinde Hamas ile çatışmalara girecek olan İsrail ordusunun da ciddi kayıp vermesi bekleniyor. Nitekim İsrail ordusu, kara harekatında 4 askerinin daha öldürüldüğünü açıklarken Gazze’de hayatını kaybeden askerlerin sayısı şimdiden 23’e çıktı. Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi’nde İsrail’e ait zırhlı araçları roketle imha ettiği görüntüleri paylaşıyor.
Musul benzeri olacak
Uzmanlar, İsrail’in kent merkezinde Hamas ile Musul benzeri bir mücadeleye girmeyi planladığını ifade ediyor. Kentin harabeleri içinde gerçekleşecek bu savaşta hangi tarafın nasıl bir kayıp vereceğini önceden kestirmek güç.
Hamas'ın planı
Ancak Hamas’ın Gazze altındaki tünellerde ciddi oranda su, gıda ve silah istiflediği, bu yüzden uzun süre tünellerde kalıp İsrail birliklerine nokta saldırılar düzenleyebileceği tahmin ediliyor. İsrail içlerine kadar uzanan tüneller sayesinde Hamas’ın İsrail ordusunun arkasına geçebileceği ve pusular kurabileceği de ifade ediliyor.
DAEŞ karşıtı koalisyonun Musul’a girişinde de benzer bir durumla karşılaşılmış, kenti iyi kullanan örgüt, Irak ordusuna büyük zarar vermişti… “Wall Street Journal” gazetesine konuşan istihbarat danışmanı Michael Horowitz, “İsrail yapmak istediğini söylediği şeyi yaparsa yani Hamas’ı devirir ve Hamas’ın askeri kabiliyetlerini yok ederse Gazze Şeridi’nin her yerinde bir Musul’dan bahsediyoruz demektir. Ve bu, gerçekten büyük sivil kayıplar ve gerçekten büyük hasar anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
Gazze’de Hamas ve İsrail ordusu arasında yaşanacak çatışma, Musul savaşı ve hatta Mariupol’deki Ukrayna askerlerinin direnişiyle karşılaştırılırken, El Kassam Tugayları’nın her iki örnekten de çok daha etkili, donanımlı ve deneyimli bir güce sahip olduğu vurgulanıyor. Musul’da 277 gün süren savaşın bilançosu hiçbir zaman tam olarak netleşmese de, binlerce sivil ve askerin kentte hayatını kaybettiği biliniyor.
İsrail’in tahminlerine göre Hamas’ın 30 bin militanı bulunuyor. Bununla birlikte bölgenin şartları ve tüneller, üstün silah ve asker gücüne rağmen İsrail ordusunu zor duruma sokabilecek bir savaşa işaret ediyor. İsrail’in tünellere karşı nasıl mücadele edeceği merak konusu. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Hamas’ın inşa ettiği tünel ağ için ‘benzersiz çözümler’ bulduklarını öne sürdü. Bununla birlikte İsrail’in geliştirdiği ve ‘sünger bombası’ adı verilen sistemin etkili olup olmadığını da belirsiz.
‘ATEŞKES ANCAK TÜM REHİNELER BIRAKILIRSA OLUR’
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bir ateşkes için Hamas’ın tüm rehineleri serbest bırakmasını şart koştu. Netanyahu canlı yayınlanan konuşmasında, “İsrail, rehinelerin geri dönüşünü içermeyen bir geçici ateşkes anlaşmasını reddediyor” dedi.
BLİNKEN: FİLİSTİN HALKININ KENDİ DEVLETİ OLMALI
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, çatışmaların başladığı 7 Ekim’den bu yana üçüncü kez İsrail’i ziyaret etti. Dün önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve savaş kabinesiyle, daha sonra da Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile görüşen Blinken, güvenli bir İsrail’in için Filistin halkının da kendi devleti olması gerektiğini söyledi. Blinken, “Rehineleri güvenli bir şekilde geri getirmek için elimizden gelen her şeyi yapmakta kararlıyız” dedi.
“İsrail’in kendisini savunma hakkı var” diyen Blinken, çatışmanın ortasında kalan sivilleri korumak için her şeyin yapılması gerektiğini söyledi. İsrailli liderlerden Batı Şeria’daki çatışmaları durdurmak için harekete geçecekleri taahhüdünü aldığını kaydeden Blinken, “Dostlarımızın bu taahhüdü yerine getirmesini sağlamak için yakından takip edeceğiz” dedi.