Zeynep İşman

Zeynep İşman

zeynepisman@gmail.com

Tüm Yazıları

Sulak alanlar yeryüzünün en önemli ekosistemlerinden. Zengin bitki örtüsüyle Alaçatı Sulak Alanı ise çevre kirliliği tehdidi altında. Birds of Alaçatı platformuyla ilkokul öğrencileri ile Alaçatı Sulak Alanı’ndaydık

"Merhaba! Ben Uzunbacak” çocuk kitabının proje ortakları çocuk kitabı yazarı Defne Ongun Müminoğlu, Birds of Alaçatı platformu kurucusu Serap Yurdaer Erboy ile cıvıl cıvıl ilkokul öğrencileri ve aileleri de bizlerleydi. Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü vesilesiyle dolayısıyla düzenlenen etkinlikte Alaçatı 15 Eylül Mustafa Çapkan İlköğretim Okulu öğrencileri, dikkatleri günün önemine çekmek amacıyla hazırladıkları doğa temalı pankartlarla sulak alana yürüdüler. Biz de onlara eşlik ettik.

Haberin Devamı

Önce Serap Yurdaer Erboy, biyoçeşitliliğin ne içerdiğini, ne anlama geldiğini anlattı. Sulak alanlar önemli çünkü suyu doğal olarak tuttuğu için sel oluşumunu engelliyor. Suyu filtreleyerek temizliyor. Yer altı su kaynaklarını besliyor. Birçok canlıya besin kaynağı sağlıyor. Alaçatı Sulak Alanı’nın biyoçeşitlilik açısından zenginliğini ve önemini o gün öğrendim. Daha sonra Defne Ongun Müminoğlu, bu amaçla yazılan ilk çocuk kitabı olan “Merhaba! Ben Uzunbacak” kitabı üzerinden sulak alanlarda yaşayan kuş türlerinden ve özelliklerinden söz etti. Kuş gözleminden sonra, sanatçı Görkem Şengüler’in yönlendirmesiyle çocukların yaptığı birbirinden renkli resimler ortaya çıktı.

180 kuş türü kayıt altında

Günümüze kadar ülkemizde bilinen 500’e yakın farklı kuş türünün içinden Çeşme Alaçatı’da yaklaşık 180 kuş türü kayıt altına alınmış. Bu küçük alan, özellikle göçmen kuşlar açısından bir dinlenme ve beslenme habitatı olarak hayati önem taşıyor, ancak ne yazık ki çevre kirliliğinin tehdidi altında. Bununla birlikte sulak alanlar yeryüzünün yüzde 6’sını kaplarken, tüm bitki ve hayvan çeşitlerinin yüzde 40’ı buralarda yaşıyor. Yani müthiş zengin bir biyoçeşitliliğe sahip. O yüzden bu bilincin çocuklara erken yaşlarda kazandırılması çok önemli. Sulak alanların kuruyup yok olmasına göz yummamak gerekiyor. Oysa bu tip alanlar genelde sineğe böceğe sebep olan, rahatsız edici yerler olarak düşünülüp kurutuluyor, yok ediliyor, çevrelerine beton binalar dikiliyor. Böylelikle yüzlerce canlı türünün yaşam alanı yok ediliyor. Dünya hepimizin ve çocuklar bu konuda çok duyarlı, işte bu bilincin önce bize aşılanması gerekiyor.

Haberin Devamı

Doğayla tanışmanın yolu

İlk farkındalık anı

Defne Ongun Müminoğlu çocukların doğayla, canlılarla kitaplar üzerinden tanışmasının önemini anlatıyor: “Bilmediğimiz bir konu hakkında gerekli adımları atamayız. Doğayla, canlılarla tanışmanın en kolay şekli keyifli kitaplar üzerinden olur. Aklımıza gelmeyecek durumlar hakkında bilgiyi konusuna vakıf bir yazarın o yaşa uygun aktarımıyla edinebiliriz. Bu belki de ilk tanışma, ilk farkındalık anıdır. Ardından ailenin de desteğiyle konu pekiştirilirse (doğa içerisinde olunması, kamp yapılması, çevre keşfi vb.) hatta bazı çevreye duyarlı gruplara destek verilirse artık o çocuk da bir çevre savaşçısı olur. Tüm dünyanın daha fazla çevre savaşçısına ihtiyacı var” diyor. Ben de buna çok katılıyorum. Bu açıdan çocuklarımızı daha çok bu tarz kitaplarla buluşturmalıyız.