“Ormanın Hazineleri” isimli çocuk kitabının yazarı Nevra Nergiz kitabını sahneye uyarladı ve ilk tiyatro oyununu yazdı. Bodrum’da kurulan Inspera Çocuk Tiyatrosu’nun ilk oyunu olarak sahnelenen “Ormanın Hazineleri”, yakında Türkiye turnesine çıkıyor.
Bizleri bekleyen sürprizleri gizemli bir ormanda keşfedeceğiniz müzikli çocuk oyun“Ormanın Hazineleri”; özel hazırlanmış dekor ve kostümleri, eğlenceli kuklaları ve danslarıyla hem çocukların hem de yetişkinlerin kalplerine dokunuyor. Dostluk, aile ilişkileri ve farklı bakış açıları üzerine sıcacık bir öykü olan “Ormanın Hazineleri”ni Nevra Nergiz ile konuştuk.
Kitabı çocuk oyununa çevirmek nereden aklınıza geldi?
Yönetmenimiz aynı zamanda başrol oyuncumuz Serel Çapacı Turhan, kitaplarımı çok beğendiğini söyledi ve sahneye uyarlamak isteyip istemediğimi sordu. Memnuniyetle kabul ettim. Aklımın bir köşesinde hep oyun yazarlığı vardı. Çalışmalara başladık. Inspera Bodrum projemize sahip çıktı. Bir çocuk tiyatrosu topluluğu kurmamıza ön ayak oldular ve ilk oyunumuz da “Ormanın Hazineleri” oldu.
Çocuklara yönelik sanatsal üretim yapmanın varsa zorlukları neler?
Inspera Çocuk Tiyatrosu, temelde çocukların ve gençlerin sahne sanatlarından aldığı hazzı artırmayı hedefliyor. Aslında en büyük isteğimiz bu sanatsal hazzı tüm aileye sunabilmek. Umudunu, neşesini cebine koyup oyunlarımıza koşan anne babalar hayal ediyoruz. Çocuklar için yazmanın, çocuklar için sahnelemenin, çocuklar için sanat üretmenin ‘çocuk oyuncağı’ olmadığı gerçeğinden yola çıktık. Hikâyeyi böyle kurguladığınızda, yani çocukların dünyasının büyüklüğünün farkına vardığınızda bir sanat profesyoneli olarak işinizin ne kadar zor olduğunu da görüyorsunuz ve bu prensiple çalıştığınızda yol sizi nitelikli esere ulaştırıyor. Öncelikle tabii ki Bodrum’daki aileler ve çocuklar için ama sonrasında da ulaşabileceğimiz kadar çok çocuk için Inspera Çocuk Tiyatrosu’nun kocaman bir ilham kaynağı olmasını istiyoruz. Öğrenen, öğreten, sorgulayan, yaratan, sınırları zorlayan, özgür, kendinden emin ve en önemlisi mutlu bir topluluğun parçası olmak hepimize iyi gelecek.
“Tüm kostümleri ikinci el alıp dönüştürdük”
Arkada çok kalabalık bir ekip var. Bu oyunu farklılaştıran unsurlar nedir?
Dramaturgumuz Yağmur Şenbayrak’tan destek aldık. Aynı zamanda o da oyuncularımızdan biri. Müziklerimizi şu an Okan Bayülgen ile “Richard” oyununda çalışan Ömer Vatansever yaptı. Üstelik sadece müzikleri yapmakla kalmadı, oyuncularımızla birebir şan çalıştı, eğitim verdi. Dekor tasarımcımız pek çok sinema filminde sanat yönetmenliği yapmış, tiyatrolarda da sahne tasarımı görevleri üstlenmiş deneyimli bir isim Tolunay Türköz. Son derece basit malzemeyle bize katmanlı bir dekor tasarımı yarattı. Kostümlerimizi Derya Ayvaz yaptı. Buna özel olarak değinmek istiyorum, çünkü kostüm tasarımında birinci kuralımız az tüketmekti. Neredeyse tüm kostümleri ikinci el alıp dönüştürdük. Birilerinin dolabında eskiyen modası geçmiş bir elbise bizim parlayan yıldızımız oldu. Ya da eski eldivenlerden aksesuarlar tasarladık, kesip biçip birleştirip yepyeni bir görsel dünya yarattık. Kitabın çizeri, illüstratör Kürşat Ünsal, bizim için şahane bir animasyon yaptı. Her ne kadar oyunumuz dijitalden uzak bir dünyayı temsil ediyor olsa da içine koyduğumuz bu kısacık video çocukların beğenisini kazandı.
Çocuklarda nasıl bir karşılık bulmasını hedeflediniz?
Oyunumuzda geleneksel tiyatroya da atıfta bulunuyoruz. Gölge tiyatrosu, Hacivat-Karagöz gibi unutulmaya yüz tutan sanat dallarından bahsediyor ve dikte etmeden, mesaj kaygısı gütmeden izleyicilerimize minik hatırlatmalarda bulunuyor, merak etmelerini sağlıyoruz. Esas gayemiz oyunu izledikten sonra bir sanatsal haz yaşamaları ve o büyülü dünyadan akıllarında kalanların hayatlarında karşılık bulması.