“Ben Değil de Bi Arkadaş” adlı yeni kitabı çıkan Bar Psikoloğu Ferhat Aydın ile bugüne kadar anne-babalardan en sık duyduğu ve gösterilerinde anlattığı ebeveynlik klişelerini konuştuk.
Meslek hayatına okullarda psikolojik danışman olarak başlayan, ODTÜ Psikoloji mezunu Ferhat Aydın, sosyal ortamlarda yaptığı psikoloji sohbetleri yoğun ilgiyle karşılanınca, kısa sürede Türkiye’nin her yerinde “Bar Psikoloğu” adıyla gösteriler yapmaya başladı. Aydın, “Derdim insanların rahat bir ortamda konuşarak, önyargılarını kırmak ve terapiye yönlendirmek” diyor.
“Bar Psikoloğu” nasıl ortaya çıktı anlatır mısınız?
17 Kasım Dünya Prematüre Günü. Bu vesileyle, Türk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç ile konuştukTürk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç, dünyada her iki saniyede bir, bir prematüre bebek dünyaya geldiğini söylüyor: “Prematüre doğum ve onunla ilişkili komplikasyonlar, dünyadaki çocuk ölümlerinin ve hastalıklarının bir numaralı nedeni olarak görülüyor. Ancak her geçen yıl, hayata tutunma oranları artıyor ve yaşanan zorluklar azalıyor.”
Her yıl gerçekleşen prematüre sayısı nedir ve neden bu kadar artıyor?
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre her iki saniyede bir, bir prematüre bebek dünyaya geliyor. Yani her yıl yaklaşık 15 milyon bebek prematüre doğuyor. Prematüre doğum ve onunla ilişkili komplikasyonlar, dünyadaki çocuk ölümlerinin ve hastalıklarının bir numaralı nedeni olarak görülüyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de prematüre doğum çok sık gözleniyor. Ülkemizde her 20 bebekten
Şiddetsiz İletişim Derneği Kurucusu Vivet Alevi “Empati; şiddetsiz iletişimin temelidir” deyip ekliyor: “Çocuklar potansiyel olarak empati kurabilecek beceri ile doğarlar. Önemli olan bu tohumun hangi toprağa düştüğüdür. İçine düştükleri ortam bunu ya geliştiriyor ya da yok edip, şiddeti körüklüyor”
Amerikalı psikolog Marshall Rosenberg’in tüm dünyaya yaydığı Şiddetsiz İletişim Süreci’nin Türkiye temsilcisi ve Şiddetsiz İletişim Derneği kurucusu Vivet Alevi ile çocuklarla iletişimde empatiyi ve çatışma yönetimini konuştuk. Almanya’da uzun yıllar bu konuda çalıştıktan sonra, Türkiye’de Şiddetsiz İletişim Derneği’ni kuran Alevi 2004 yılından beri eğitmen ve danışman olarak çalışıyor.
Şiddetsiz iletişim ne demek?
Şiddetsiz iletişim, dürüstlük, doğruluk, şeffaflık ve açık iletişim demek. Cesaret istiyor. Ama bizim kültürümüz huzur bozulmasın diye pek çok şeyi öteliyor. Farkında olmadığımız derin korkularımız var. İsteklerimizi, ihtiyaçlarımızı dile
Kansas State Üniversitesi’nin Aile Terapisi bölümünde çalışan ve özellikle partner şiddeti konusunda farklı pek çok ülkede uzmanlığını sürdüren Prof. Dr. Sandra Stith ile konuştukEğitim için geldiği İstanbul’da sorularımı yanıtlayan Prof. Dr. Sandra Stith, aile içi şiddetin önüne geçmek için öncelikle okullarda evlilik, eş olmak, hayatı paylaşmak, partnere saygı duymak gibi konuları içeren ilişki eğitiminin müfredata katılması gerektiğini söyledi. Eğitim için geldiği İstanbul’da sorularımı yanıtlayan Prof. Dr. Sandra Stith, aile içi şiddetin önüne geçmek için öncelikle okullarda evlilik, eş olmak, hayatı paylaşmak, partnere saygı duymak gibi konuları içeren ilişki eğitiminin müfredata katılması gerektiğini söyledi.
Ülkemizde aile içi şiddet oranı çok fazla. Her yıl onlarca kadın ölüyor. Dünya bu konuda ne durumda?
Bir ülkede aile içi şiddet oranını kesin olarak bilmek mümkün değil. Polis raporlarına güvenecek olursak ve
KAMER’in kurucusu Nebahat Akkoç, “Çocuklar kadına yönelik şiddetin en büyük ama görülmeyen mağdurlarıdır. Kadın başına düşen çocuk sayısının 3 olduğunu düşünürsek kadınların yaşadığı şiddetten üç kat fazla sayıda çocuk olumsuz etkileniyor” diyor
Yıllardır kadına ve aile içi şiddete karşı mücadele eden, insan hakları ve kadın hakları savunucusu, KAMER’in kurucusu Nebahat Akkoç son olarak eylül ayında Agnes Kharshiing ile 11. Uluslararası Hrant Dink Türkiye Ödülü’ne layık görüldü. Anne-Klein Kadın Ödülü başta olmak üzere birçok ödülün sahibi Akkoç ile gündemden düşmeyen şiddet konusunu konuştuk.
Türkiye’de kadına yönelik şiddet her geçen gün artıyor mu? Yoksa hep vardı ama daha görünür mü oldu?
Şiddet hep vardı sadece görünür olmaya başladı. Artık hiçbir şey gizli kalmıyor. Sosyal medya var. Neredeyse bu saldırıları, cinayetleri canlı izlemeye başladık. Ama işin başka bir boyutu;
Dünyanın pek çok yerinde uzmanlara ve anne-babalara bilinçli ebeveynlik eğitimleri veren Dr. Aletha Solter, “Ağlama ve öfke nöbetlerinde sevgi dolu bir kucaklama ve temas ile çocuğun yanında olmak, stresi boşaltmaya ve çocuğun sakinleşmesine yardımcı oluyor” diyor.Bu hafta kitapları ve seminerleri ile tüm dünyada sayısız ebeveyne yol gösterici olan psikolog Aletha Solter haftasıydı. Aware Parenting (Bilinçli Ebeveynlik) Enstitüsü’nün kurucusu ve yöneticisi, gelişim psikoloğu Solter, 1 ve 3 Ekim’de, City’s Nişantaşı’nda ebeveynlerle buluştuğu seminerlerde, bebeklerde ağlama ve çocuklarda istenmeyen davranışlarla ilgili çok önemli bilgiler verdi. Tüm kitaplarını okuduğum ve hayranlık duyduğum Aletha Solter’ı canlı dinlemek çok keyifli ve öğreticiydi.
Solter, çocukların istenmeyen davranışlarıyla mücadele ederken, 3 tip ebeveynlik yaklaşımı olduğundan bahsetti ve bu yaklaşımların sonuçlarını çarpıcı örneklerle açıkladı.
Otoriter Ebeveynlik (şiddet uygulayan/şiddet uygulamayan)
“Bilinçli Bebek”, “Çocuğunuza Kulak Verin” ve “Oyun Oynama Sanatı” kitapları ile tüm dünyada sayısız ebeveyne yol gösterici olan psikolog Aletha Solter ile ekim ayında İstanbul’da vereceği seminerler öncesinde konuştuk.
Ebeveynlerin en zorladığı konulardan biri çocukların ağlama krizleri ise diğeri de “yaramazlık” olarak adlandırılan istenmeyen davranışlarıdır. Dünyaca ünlü psikolog Aletha Solter, Emzirme Haftası kapsamında ekim ayında geleceği İstanbul’da bu iki kritik konuda seminer verecek. Çocuklardaki davranış problemlerinin her zaman geçerli bir nedeni olduğunu söyleyen Solter, sevgi dolu bir bağ ile kurulan ilişkinin, tüm sorunların üstesinden geleceğini söyledi. Ebeveynlerin en zorladığı konulardan biri çocukların ağlama krizleri ise diğeri de “yaramazlık” olarak adlandırılan istenmeyen davranışlarıdır. Dünyaca ünlü psikolog Aletha Solter, Emzirme Haftası kapsamında ekim ayında geleceği İstanbul’da bu iki kritik konuda seminer verecek. Çocuklardaki davranış problemlerinin her
Okula başlamak hem çocuklar hem de ebeveynleri için heyecan verici olduğu kadar, kaygı uyandırıcı bir süreç. Kendimizi ve çocuğumuzu okula hazırlamak ve bugünleri en sorunsuz şekilde atlatmak için bakın uzmanlar ne dedi?
İrem Polat (Klinik Psikolog,Çift ve Aile Terapisti)
Okula gitmemek için ağlayan ve ebeveyninden ayrılmayan çocuklara nasıl yaklaşılmalı?
Okula gitmek istememenin pek çok nedeni olabilir. Öncelikle nedenleri anlamak gerekli. Maalesef pek çok okul yöneticisi ve öğretmen ağlasa da çocuğu okulda bırakıp, ebeveyninin uzaklaşmasını ister. Oysa bu son derece yanlış ve travmaya sebebiyet verebilecek bir durumdur. Çocuğun, bağlanma figürünün olmadığı bir ortamda tek kalmasının fazlaca olumsuz sonuçlar doğurabileceğini biliyoruz. Çocuk, yeni mekanı ve yeni insanları, güvende hissettiği bir kişiyle keşfettiğinde alışması çok daha rahat gerçekleşir. Zorlanan çocuklar için doğru zamanlamayla velinin adım adım okuldan uzaklaşması en sağlıklı yöntemdir.
Çocuklardaki isteksizlik ya da ağlamaları ne