Çağımızın en yaygın hastalıklarından biri alerji. Neredeyse iki çocuktan biri alerjik. Neden ve neler yapmalı? 13-19 Mayıs Besin Alerjisi Farkındalık Haftası nedeniyle, Çocuk Alerji ve Astım Akademisi Derneği (ÇAAAD) Başkanı Prof. Dr. Nermin Güler ile görüştüm.
Çevremde alerjisi olmayan ve alerji testi yaptırmayan bir aile ya da çocuk neredeyse yok. Peki ama neden bu kadar yaygınlaştı ve neler yapabiliriz? ÇAAAD Başkanı Prof. Dr. Nermin Güler, alerjik hastalıkların bir salgın halinde tüm dünyaya yayıldığını söylüyor ve ekliyor: “Geleneksel yaşamda, toprağa basan, hayvanlarla büyüyen, doğal beslenen çocuklarda alerji çok az.”
Alerjiler neden bu kadar arttı?
Dünyada ve ülkemizde bütün alerjiler hızla artıyor. Astım gibi solunum yolu alerjileri son 20-30 yılda büyük bir artış gösterdi. Şimdi de en büyük problemimiz giderek artmakta olan besin alerjileri. İkinci bir alerji salgını gibi devam ediyor. Alerjilerde genlerin büyük rolü var. Ama neden bu genler şimdiye kadar suskundu da şimdi artmaya başladı. Bunun farklı nedenleri öne sürülüyor. Çok hijyenik şartlarda yaşıyoruz. Toprak mikroplarıyla ellerimiz, yüzümüz kirlenmiyor. Hayvan tezekleriyle temas etmiyoruz. Doğadan her yönüyle ayrı
Bill Gates’in 2018’de duyurduğu “Dünyanın En İyi Öğretmenleri” listesinde ilk sırada olan Andria Zafirakou, “Eğitimde Yaratıcılık ve Sanat” başlıklı konuşması için İstanbul’daydı.
Andria Zafirakou, Varkey Vakfı tarafından mesleğe olağanüstü katkı sağlayan öğretmenlere verilen Global Teacher Prize ödülünü alarak, 2018 yılında dünyanın en iyi öğretmeni seçildi. Yaklaşık 150 dilin konuşulduğu Londra’daki göçmen ailelerin çocuklarının eğitim aldığı Alberton Community School’da sanat öğretmeni olan Zafirakou, “Zor koşullarda büyüyen çocuklar, sanatla kendilerini ifade edecek alan buluyorlar. Sanatta başarılı olunca, diğer dersleri ve hayata bakışları da düzeliyor” diyor.
- Dünyanın en iyi öğretmeni ödülünü nasıl kazandınız?
Aslında nasıl olduğunu ben de bilmiyorum bir arkadaşım beni aday gösterdi. 13 yıldır Londra’da göçmen ailelerin yaşadığı bir bölgede öğretmenlik yapıyorum. Şuna inanıyorum; bir öğretmenin görevi saat 15.30’da bitmez. Gecem gündüzüm okulda geçiyor. Çünkü çocukların iyi olduklarından emin olmak istiyorum. Sadece derslerinde değil, özel hayatlarında da iyiler mi ya da yemeklerini yiyorlar mı emin olmak istiyorum. Matematik ya da fen hocası değilim, sanat öğretiyorum. Bu
Travma uzmanı Steve Hoskinson “Organic Intelligence yaklaşımında, biyolojimizin verdiği mesajları görüp, doğal iyileşmeye destek oluyoruz. Yanlışa odaklanmak yerine, pozitif pekiştirmeyi öğreniyoruz” diyor.
Organic Intelligence (Organik Zeka) yaklaşımının kurucusu Steve Hoskinson eğitim vermek için geldiği İstanbul’da sorularımızı yanıtladı. Travma terapilerinin çoğunun “yanlış olan”a odaklandığını ve önce acı hissetmeden, iyi hissetme olmayacağı inancını taşıdıklarını ifade eden Hoskinson, insan biyolojisinin, doğru koşullar altında kendini dengelemeyi bildiğini söylüyor.
- Organic İntelligence (OI) yaklaşımından bahseder misiniz?
Diyelim ki zor bir deneyim ve zor duygular yaşadım. Bunların hepsi biyolojimizden geliyorlar. Dolayısıyla organizmanın, bizi bir insan sistemi yapan şeyin ne olduğuna bakıyoruz. Hücrelerimiz iletişime geçmeyi ve birlikte çalışmayı biliyor. Buna “biyolojik senkronizasyon” diyoruz. Bir araba gibi düşünürsek, parçalar birbiriyle ne kadar ilişki halinde ise, o kadar iyi performans gösteririm. Şunu anladık ki, sistemimiz uyumdan çıktığında, organizmamız etkin çalışmak için tekrar uyuma dönmeye çalışıyor. Doğru koşullar altında biyolojimiz kendini organize
Hayalbaz Tiyatro’nun kurucusu Mehmet Erbil, “Oyuncaksız büyümem, benim tiyatroda kendi dekorumu, kendi objelerimi kendi tasarımımı yapmamı sağladı” diyor.
Küçükken kızımı tiyatroya götürmeyi çok denedim ama hep korktu ve gitmek istemedi. Tam pes ettiğim anda, Hayalbaz Tiyatro ve Mehmet Erbil ile yollarımız kesişti. Yüksek sesler, gösterişli dekorlar, abartılı makyajlar yoktu ve bir anda tiyatro hayatımızın baş köşesine oturdu. Çocuk tiyatrosu değil, çocuk için tiyatro yaptığını söyleyen Mehmet Erbil ile tiyatro ve dramanın çocuk gelişimindeki yerini konuştuk.
- Hayalbaz Tiyatro fikri nasıl doğdu?
Oyuncaksız bir ailede yetiştim, kendi oyuncağımı yapma lüksü ile büyüdüm. 6 yaşında Karagöz’ün resmini gördüm ve aynısını çizip, bardak kutusunda, gazoz kapağı karşılığında Karagöz oynatmaya başladım. Tiyatro heyecanım böyle başladı.
2003 yılında bir oyun izledim, metin, dekor, oyunculuk o kadar kötüydü ki, çocuklara haksızlık ediliyor diye düşündüm. Okulu bitirdikten sonra bir tiyatro oyuncusu olarak ne yapabilirim dedim ve sadece çocuklar için üretmeye başladım. Ne yazık ki Türkiye’de tiyatroyu denetleyen bir kurum yok. Herkes çocuk tiyatrosu yapabiliyor ama ben buna çocuk için tiyatro
Okul öncesi dönemi çocuklarla çalışan, “Ben onların değil, onlar benim öğretmenim oldu” diyerek çocuklardan öğrenmeyi seçen Prof. Dr. Belma Tuğrul ile okul seçimi ve oyunun önemini konuştuk.
- Erken çocuklukta okula başlama yaşı ne olmalı?
Her çocuğun gelişimi, her ailenin koşulları farklı ancak çocukların erken yaştan itibaren oyun gruplarına gitmesini önemsiyorum. Birbirleriyle oynamasalar da, sosyal ortamda bulunmak, göz kontağı önemli. 3 yaşından küçüklerin tüm gün okulda olmaları zorlayıcı ama 3 yaşından itibaren tüm gün önerebilirim. Ama bu da okulun ve çocuğun özellikleriyle bağlantılı. Çocuğun karakteri, öğretmenin tutumu, mekan ve oyun alanları önemli. Okul süreleri Türkiye’de çok uzun. Evde hiç vakit geçiremiyorlar. Çocuklar evlerine, oyuna, ana-babalarına hasret.
- Okul öncesinde ideal sınıf ortamı nasıl olmalı?
Çocuğun hareket ihtiyacını karşılayabileceği alanlar olmalı. Çocukların bireysel farklılıklarına saygı duyulan, ilgilerine cevap bulacak çeşitlilik ve öğrenme alanlarının bulunması gerekiyor. Fiziksel koşullar ve güvenlik olmazsa olmaz. Okul öncesi için ayrı, ilkokul için ayrı oyun alanları olmalı. Çocukların birbirleriyle etkileşim kurmalarına izin veren,
Kanadalı Dr. Gilbert Renaud, İstanbul’da verdiği eğitimde, sıklıkla “Sırlarımız kadar hastayız.” dedi ve devam etti: “İlk sırlarımız ebeveynlerimizden gelir ve sırlar açığa çıkmadan iyileşme olmaz. Beynimiz, çözemediği her sorun için, bedende çözüm arar.” Renaud ile hastalıkları şifalandırmaya dayalı bu sistemi ve duygusal çatışmalarımızı konuştuk.
Recall Healing nedir ve nasıl uygulanıyor?
Recall Healing, modern tıp ile işbirliği içinde, hastalıkların ardındaki duygusal çatışmaları keşfedip, açığa çıkartarak, kişiyi iyileştiren, tamamlayıcı bir sistem.
Hastalanıp doktora gittiğimizde, semptomları yok etmeye odaklanırlar. Bize kim olduğumuzu sormaya vakitleri olmaz. Oysa bizi hasta eden bilinçaltındaki çatışmalarımızdır. Hastalığın ardındaki gerçek nedeni bilmezseniz, semptomlar tekrarlanır.
Recall Healing’de danışana 7 soru sorarız: Hastalık ne zamandan beri var?, Neredeydin?, Ne oldu?, Yanında kim vardı?, Kim yoktu?, Nasıl oldu?, Öncesinde, sonrasında ve o sırada ne oldu? Sırf bunları sorarken bile bazı insanların iyileştiğini biliyoruz. Carl Jung der ki, “Bilincinize çıkamayan şey, kaderiniz haline gelir.”
Netropat doktoru olduğum için, bunu genellikle fiziksel
Recall Healing eğitimi için İstanbul’a gelen Dr. Gilbert Renaud ile hastalıkların arkasındaki duygusal çatışmaları ve tedavi yöntemlerini konuştuk.
Kanadalı Dr. Gilbert Renaud, İstanbul’da verdiği eğitimde, sıklıkla “Sırlarımız kadar hastayız.” dedi ve devam etti: “İlk sırlarımız ebeveynlerimizden gelir ve sırlar açığa çıkmadan iyileşme olmaz. Beynimiz, çözemediği her sorun için, bedende çözüm arar.” Renaud ile hastalıkları şifalandırmaya dayalı bu sistemi ve duygusal çatışmalarımızı konuştuk.
- Recall Healing nedir ve nasıl uygulanıyor?
Recall Healing, modern tıp ile işbirliği içinde, hastalıkların ardındaki duygusal çatışmaları keşfedip, açığa çıkartarak, kişiyi iyileştiren, tamamlayıcı bir sistem. Teşhis koymayız ama bugüne kadar doktorların iyileştiremediği yüzlerce kanser hastasını iyileştirdik. Hastalanıp doktora gittiğimizde, semptomları yok etmeye odaklanırlar. Bize kim olduğumuzu sormaya vakitleri olmaz. Oysa bizi hasta eden bilinçaltındaki çatışmalarımızdır. Hastalığın ardındaki gerçek nedeni bilmezseniz, semptomlar tekrarlanır. Recall Healing’de danışana 7 soru sorarız: Hastalık ne zamandan beri var, neredeydin, ne oldu, yanında kim vardı, kim yoktu, nasıl oldu? Öncesinde,
Mizaç konusunda yaptığı araştırmalarla, 2015 yılında Queensland Üniversitesi tarafından Onursal Kıdemli Araştırmacı unvanı alan, Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi ve Çocuk ve Aile Araştırmaları Laboratuvarı direktörü Prof. Dr. Ayşe Bilge Selçuk ile mizaca göre ebeveynliği konuştuk
Çocuklar büyürken, aynı ebeveynlik yaklaşımı, her çocukta aynı sonucu vermiyor. Bazı çocuklar, dirençli ve baskın mizaçlarıyla, ebeveynler için zorlayıcı olabiliyor. Uzun yıllardır mizaç konusunda çalışmalar yapan Prof. Dr. Ayşe Bilge Selçuk, “Zor, inatçı, söz dinlemez, problemli, kızgın veya korkak” diye sitem edip, çocukları etiketlemenin yanlış olduğunu söylüyor ve “Zor çocuk yoktur, mizacıyla çevresini zorlayan çocuk vardır” diyor ve ekliyor: “Zorlayıcı mizaca sahip çocuklar aslında çok hassastırlar, sabırlı ve olumlu yaklaşımlarla, duygusal güçlüklerini yenebilir, çok olumlu bir gelişim gösterebilirler.
- Mizaca göre ebeveynlik ne demek?
Çocuk yetiştirirken, karşımızdaki çocuğun doğasının ne olduğu konusunda çok da düşünmüyoruz. İlk çocukta, çocuğumuzun yapabildiklerinin ya da yapamadıklarının, bizimle ilişkili olduğunu düşünürüz. İstediğimiz gibi olmayan ya da başaramadığımız şeyler için