Borsa İstanbul’da şirketler yıl sonu bilançolarını açıkladı. Açıklanan sonuçlara göre borsanın büyük şirketleri kârını artırırken küçükler düşürdü. Sanayi şirketlerinin kâr ve satışı yüzde 30’un üzerinde gerçekleşirken yıllık enflasyon oranının üzerine çıktı. Hizmet sektöründe satış ve kârlılık düştü
Borsada işlem gören şirketlerin 2018 yılına ait sonuçları çarpıcı veriler ortaya koydu. Ekonominin yüzde 2,6 büyüdüğü, enflasyonun yüzde 20,30 oranında artış gösterdiği 2018 yılında borsa şirketleri sektörel bazda farklı sonuçlar ortaya koydu. Açıklanan bilançolara bakıldığında sanayi endeksinde bulunan 153 borsa şirketinin kârı yüzde 30,18 oranında artış gösterdi. 2018’de reel olarak kârını artıran şirketlerin satış gelirleri 299 milyar TL’den 409 milyar TL’ye yükseldi. Borsa şirketlerinin satışları 109 milyar TL artış gösterdi ve yüzde 36 oranında büyüdü. 2018’de yaşanan kur şokuna rağmen sanayi şirketlerinin esas faaliyet karlılıklarını artırdığı dikkat çekti. Şirketlerin büyüme hızı ekonomideki büyüme hızı ile karşılaştırılır. Ekonomide ivme kaybı gözlenirken sanayi şirketlerinin ataklarını sürdürmesi büyük şirketlerin kur şokuna karşı koruma yöntemleri geliştirmeleri de önemli.
Sana
SPK, para piyasası fonlarının en az yüzde 50’sini mevduatta değerlendirme zorunluluğu getirdi. Karar ile mevduata yönelim artacak ve bankaların likidite bulması temin edilecek
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) açıkladığı kararla para piyasası fonlarına ilişkin esaslarda değişiklik yaptı. Kurum, fon değerinin asgari yüzde 50’sinin mevduat ya da katılma hesaplarında değerlendirilmesi zorunluluğunu getirdi. Değişiklik öncesinde mevduat hesaplarının fon değeri içindeki payı için üst sınır yüzde 10 seviyesinde bulunuyordu. 15 Mart 2019 tarihinden itibaren geçerli olacak kararla ayrıca tek bir bankada değerlendirilecek fon tutarı fon toplam değerinin yüzde 6’sını aşamayacak. Ayrıca para piyasası fonlarından alınan fon yönetim ücretleri ise yarıya indirilecek. Bu da söz konusu fonların giderlerini düşürüp bu fonlara bir yandan ilginin korunması sağlanırken diğer taraftan bu fonlar üzerinden bankacılık sektörünün likiditesi güçlendirilecek.
‘Fondan kaçış olur’
SPK’nın kararı ciddi bir tartışmayı beraberinde getirdi. Kimi uzmanlar halihazırda birikim sahiplerinin mevduattan uzaklaşarak dolara geçtiklerini hatırlatırken SPK’nın kararı ile birlikte bu defa fon katılımcılarının da likit fonlardan
Para Politikası Kurulu, piyasa beklentilerine paralel faizi değiştirmedi. Ancak ABD’yle ilişkilerde gergin hava TL cinsi varlıklara satış getirdi. Peki, S-400 füzeleri yeni gerginliklerin habercisi olur mu?
Merkez Bankası, beklentilere paralel olarak politika duruşunu değiştirmedi. Yapılan açıklamada fiyat istikrarına yönelik risklerin devam ettiği belirtildi. Kurul, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar sıkı parasal duruşun korunmasına karar verdi.
Bu yıl 8 toplantı gerçekleştirecek olan Merkez’in bu yaptığı ikinci toplantı. En son 13 Eylül’de faizi 625 baz puan artırmış ve böylece faiz, yüzde 17.75’ten yüzde 24’e yükselmişti. Sonrasındaki dört toplantıda ‘pas’ geçerek, piyasalara sıkı para duruşu sinyali verdi. TCMB’nin rapor özetinde, beklenmeyen gelişmeler karşısında aktif duruşunu sürdüreceğini görüyoruz. Küresel para piyasalarındaki gelişmeler, gelişmekte olan ülkelerden para çıkışı, kur yükselişinin reel sektörde yaşattığı yüksek dalgalanma önümüzdeki dönemde yurtiçi ve yurtdışından gelebilecek olumsuz bir gelişmede TCMB’nin aktif önlemlerini görmemize neden olabilecektir. Enflasyon aşağı yönelimini istikrarlı şekilde devam ettirebilirse haziranda faiz
Son beş yılda doların getirisi yüzde 100’ü aştı. Yıllık ortalama getirisi yüzde 14 oldu. Cumhuriyet altını da yıllık yüzde 14 kazandırdı. Özel sektör tahvilleri ve mevduat enflasyonun üzerinde getiri sağladı
Yatırımcının reel getiri arayışı alternatifler içerisinde farklı varlıklara yöneltebiliyor. Durağan yatırımların getirileri sınırlı kalırken değişken varlıklar uzun vadede enflasyonun üzerinde kazandırıyor. Son beş yıllık getirilere bakıldığında altın, dolar ve özel sektör tahvilleri reel getiri sağladı.
Son beş yılda dolar kuru reel olarak yüzde 100 kazandırırken yıllık ortalama getirisi yüzde 14 oldu. Cumhuriyet altını da dolarla fiyatlandığı için aynı dönemde yıllık ortalama yüzde 14 kazandırdı. Özel sektör tahvilleri, yatırım fonları, emeklilik fonları, mevduatın getirisi enflasyonun üzerinde gerçekleşen diğer araçlar oldu. Ancak bu enstrümanların getiri oranları altın ve dolara göre daha düşük kaldı. Borsa son beş yıl içerisinde kaybettirmesine rağmen hisse emeklilik fonları reel olarak kazandırdı.
Emeklilik fonları ne yaptı?
Emeklilik fonlarında hisse ve altın fonları öne çıktı. Kıymetli maden emeklilik fonları yıllık ortalama yüzde 11 kazandırırken hisse senedi fonlarının
Seçim sonrası piyasa senaryoları bugünden yüksek volatiliteye işaret ediyor. Bununla birlikte sinyaller uzun sürecek bir düzeltme içerisinde olduğumuzu gösteriyor
Piyasalar 31 Mart’ta gerçekleşecek seçimlere kilitlenmiş durumda. Yatırımcı cephesinden bakıldığında alınan pozisyonlar ağırlıklı olarak dövizi işaret ediyor. Eylül ayının yedisinden bu yana yurtiçi yerleşik yatırımcılar döviz pozisyonlarını artırıyor. Gelişmeler yatırımcıların döviz kurlarında yukarı hareket beklentisini güçlü tuttukları yönünde.
Fiyat hareketleri ve grafikler geçtiğimiz yıl yaşanan büyük dalgalanmanın etkisinin zayıflamakla birlikte devam ettiğini gösteriyor. Yaklaşık iki yıla yayılabilecek bir düzeltme hareketi içerisindeyiz. Dolar kuru, borsa ve faizlerin seyrinde bu düzeltmenin tamamlamasının ardından ancak bir normalleşme süreci yaşanabilecek. Seçim sonrasında “finansal istikrar”ı sağlamaya yönelik atılabilecek tüm adımlar piyasalar için olumlu olacaktır. Bu da mevcut yatırımcı algısının değişmesini sağlamaya imkan tanıyabilecektir.
Para geldi-gitti
Öte yandan International Institute of Finance (IIF)’e göre ocak ve şubatın ilk haftasında gelişmekte olan ülkelere giren taze para 2018’in ilk çeyreğini
Öncü göstergeler risk unsurlarının varlığına işaret ederken fiyatlamalar hâlâ orta vade için umut veriyor. Borsa İstanbul Endeksi 102.715 seviyesinde. Dolar kuru 5.2814, faiz yüzde 18.60’ı gördü. Bununla birlikte risk primi 300’ün altına inmedikçe kaygılar sürüyor
Öncü göstergelerdeki bozulmaya rağmen sıcak paranın etkisi piyasalarda hissedilmeye devam ediyor. Geçtiğimiz hafta açıklanan sanayi üretim verisi, sanayi üretiminin Aralık 2018’de bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,8 azaldığını gösteriyor.
Sanayi üretiminde yaşanan daralmanın etkileri elbette sektördeki şirketlerin bilançolarında da görülecek. Söz konusu durum sanayi firmalarının kârlılıklarını olumsuz yönde etkileyeceğini göstermekte. Öte yandan bir diğer öncü gösterge Türkiye’nin Kredi Risk Primi. Veri 5 Şubat’ta 287 seviyesine geriledikten sonra yeniden 300’ün üzerine çıktı.
Yabancı akışı önemli
Dört haftadır üst üste alım yapan yabancılarsa 8 Şubat haftasında hisse senetlerinde 105 milyon dolarlık, tahvilde ise 205 milyon dolarlık satış yaptı. Gerçekleşen satışların akabinde toplam 311 milyon dolarlık para çıkışı gerçekleşti.
Bu çıkışın devamının gelmesi halinde piyasalardaki iyimser hava seçim öncesinde
Piyasalarda kâr satışları etkisini gösterirken borsaya yabancı para girişi hisse senetlerinde güçlü seyrin sürmesini sağladı. Seçim öncesi gerek borsa gerekse kur ve faizde bir kez daha hareketlenme gözlenebilir
Yabancı para girişi hisse senetlerindeki yukarı hareketin sürmesini sağlıyor. Kısa vadede kâr satışları gözlense de Borsada 200 günlük hareketli ortalamanın üzerindeki seyir sürüyor. BIST 100 Endeksi 100.000 seviyesinin altına kaymadı. Dolar bazında endeksin değeri ise 19.502 seviyesinde bulunuyor.
Yabancıların borsadaki hareketlerine bakıldığında 5 unsur öne çıkıyor:
1 - Yabancıların son dört haftadır üst üste alım yaptıklarını görüyoruz.
2 -Yapılan alım miktarı yükseliyor. Ocak ayının ikinci haftasından itibaren aylık ortalama 300 milyon dolarlık alım gerçekleşti. (En yüksek alım ocak ayının üçüncü haftasında 711 milyon dolar ile yaşanmış gibi görünse de bunun yaklaşık yarısı Akbank’ın bedelli sermaye artırımından kaynaklandığı unutmamalı.)
3 - 26 Temmuz’da yüzde 61,36 olan borsadaki yabancı payı 7 Şubat itibariyle 65,94 seviyesinde bulunuyor.
4 -
2019’a hızlı giriş yapan Borsa İstanbul, yatırımcıya yüzde 14 kazandırırken, getiride dünya borsaları liginde Arjantin’den sonra ikinci sırada yer aldı. Şubatta “kâr satışları” gelebilir
Ocak ayının en yüksek getirisini yüzde 14 ile borsa sağladı. Dünya borsaları arasında Arjantin’den sonra ikinci en yüksek çıkışı gerçekleştiren Borsa İstanbul’un aynı performansı şubatta gösterme olasılığı zayıf. Kâr satışları öne çıkabilir.
Piyasalar yıla hızlı başladı. Ocak ayında TL varlıklar değer kazandı. Borsada son 20 yıldaki en yüksek ocak ayı getirisi oluştu. BIST 100 Endeksi yüzde 14 oranındaki primiyle dünya borsaları arasında Arjantin’den sonra ikinci sırada yer aldı. Kurda yaşanan düşüş piyasalara moral verdi. Türkiye’nin kredi risk primi 300 seviyesinin altına kayarak 293’e geriledi. Olumlu gelişmeler fiyatlara yansıdı.
Şubatta ne olacak?
Son 20 yıldaki verilere göre BIST 100 Endeksi geçen süre zarfında dört ocak ayında yüzde 10’un üzerinde prim yaptı. Endeks, 2001,2006,2012 ve 2017 yıllarının ocak aylarında kayda değer çıkış sergiledi. Sonrasında gelen şubat aylarında ise zayıflarken ancak yüzde 1 ile yüzde 7 arasında çıkışını sürdürebildi. 2001 krizinde ise koşulların da etkisiyle